İndir
0 / 0
1336820/12/2000

Uykudan önce meleklere seslenmek ve onlardan bir şeyler istemek

Soru: 10084

Avamdan bazı kimselerin şöyle demeleri meşhur oldu: “Ey koruyucu melekler! Beni şu saatte veya şu vakitte uyandırın!”?

Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.

Hamd, Allah’a mahsustur.

Bu davranış, caiz değildir.Hatta bu,
büyük şirktendir. Çünkü bu, Allah’tan başkasına yalvarmak
ve gaip olandan istekte bulunmaktır.

Allah Teâlâ’nın:

وَأَنَّ الْمَسَاجِدَ لِلَّهِ فَلَا
تَدْعُوا مَعَ اللَّهِ أَحَداً
[سورة الجن الآية: 18]

“Şüphesiz
mescitler, Allah’ındır. O hâlde, Allah ile birlikte hiç kimseye yalvarmayın.”[1]

Buyruğunun genel oluşundan dolayı bu
davranış, cinler, putlar ve ölülerden istekte bulunmak gibidir.

Allah Teâlâ yine şöyle buyurmuştur:

ذَلِكُمُ اللَّهُ رَبُّكُمْ لَهُ الْمُلْكُ
وَالَّذِينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِهِ مَا يَمْلِكُونَ مِنْ قِطْمِيرٍ * إِنْ
تَدْعُوهُمْ لَا يَسْمَعُوا دُعَاءَكُمْ وَلَوْ سَمِعُوا مَا اسْتَجَابُوا لَكُمْ
وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ يَكْفُرُونَ بِشِرْكِكُمْ وَلَا يُنَبِّئُكَ مِثْلُ خَبِيرٍ
[ سورة فاطر الآيتين:13-14]

“İşte (bütün bunları
yapan) Rabbiniz Allah’tır. Mülk O’na âittir.O’nu (Allah’ı)
bırakıp da kendilerine ibâdet ettikleriniz, bir çekirdek zarına bile sahip olamazlar. Eğer onları (putları)
çağırırsanız (onlara yalvarsanız), sizin
çağırmanızı (yalvarmanızı) işitmezler.
Faraza
işitseler bile, size cevap
veremezler. Kıyâmet günü de onlar sizin
ortak koşmanızı
reddederler. (Bu gerçeği) sana, her şeyden haberdâr olan (Allah) gibi hiç kimse haber
veremez.”[2]

Allah Teâlâ, burada kendisinden başkasına,
ölülere, putlara, cinlere ve meleklere yalvarmayı, kendisine
şirk olarak isimlendirmiştir.

Allah -azze ve celle- yine şöyle buyurmuştur:


وَأَنَّهُ كَانَ رِجَالٌ مِنَ الْإِنْسِ يَعُوذُونَ بِرِجَالٍ مِنَ الْجِنِّ فَزَادُوهُمْ
رَهَقاً
[سورة الجن الآية: 6]

“Doğrusu insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazılarına sığınırlardı da, cinler onların taşkınlıklarını artırırlardı.”[3]

Allah Teâlâ başka bir âyette şöyle
buyurmuştur:

وَمَن يَدْعُ مَعَ اللَّهِ إِلَهاً آخَرَ لَا بُرْهَانَ
لَهُ بِهِ فَإِنَّمَا حِسَابُهُ عِندَ رَبِّهِ إِنَّهُ لَا يُفْلِحُ الْكَافِرُونَ
[ سورة المؤمنون الآية: 117 ]

“Kim Allah ile
birlikte
başka
bir
ilaha taparsa, -ki bu hususla
ilgili hiçbir delili yoktur- o kimsenin hesabı, ancak
Rabbinin nezdindedir. Şurası
gerçek ki
kâfirler iflah
olmazlar.”[4]

Allah Teâlâ burada, kendisinden başkasına
yalvaranları kâfirler olarak isimlendirmiştir. Bu, Allah’tan başka
kendisine yalvarılan ölülerin, putların, cinlerin veya meleklerin
tamamını kapsar.Allah Teâlâ’nın, Musa -aleyhisselâm-‘ın
kıssasında buyurduğu gibi bundan ancak hayatta olan, hâzır
olan ve yapmaya gücü yeten istisna edilir:


فَاسْتَغَاثَهُ الَّذِي مِن شِيعَتِهِ عَلَى الَّذِي مِنْ عَدُوِّهِ…
[سورة
القصص من الآية: 15 ]

“…Kendi tarafından olan,
düşmanına karşı ondan
(Musa’dan) yardım istedi.”[5]

Bazı insanların şu tür sözleri
bu şirktendir:

“Ey cinler, onu alın” veya “Ey yediler, onu
alın” veya “Ey öğlenin cinleri, onu alın” veya “Ey falanca halkın
cinleri” veya “Ey falanca ülkenin cinleri.”

Bunların hepsi büyük şirktir ve
Allah’ın dışında hazırda olmayanlara
yalvarmaktır.

Bir kimse: “Ey Allah’ın melekleri! Beni
uyandırın veya beni koruyun” derse, bu büyük şirktir.

Veya: “Ey evin cinleri! Beni koruyun veya beni
uyandırın” derse, bu da büyük şirktir. Bundan Allah Teâlâ’ya sığınırız.

Bir müslümanın, bundan sakınması yapması
ve sadece Allah Teâlâ’dan yardım dilemesi ve yalnızca O’ndan
istemesidir. Şüphesiz Allah, her şeye gücü yetendir.

Nitekim Allah Teâlâ şöyle
buyurmuştur:

وَقَالَ
رَبُّكُمُ ادْعُونِي أَسْتَجِبْ لَكُمْ إِنَّ الَّذِينَ يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتِي
سَيَدْخُلُونَ جَهَنَّمَ دَاخِرِينَ
[ سورة غافر الآية:60 ]

“Rabbiniz buyurdu ki:
Bana duâ edin
(yalvarın), duânıza cevap vereyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine
yediremeyenler, aşağılanmış
bir hâlde cehenneme gireceklerdir.”[6]

Başka
bir âyette şöyle buyurmuştur:

وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ أُجِيبُ دَعْوَةَ
الدَّاعِ إِذَا دَعَانِ فَلْيَسْتَجِيبُواْ لِي وَلْيُؤْمِنُواْ بِي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ
[سورة البقرة الآية: 186]

“Kullarım, beni senden sorarlarsa,
(bilsinler ki), ben gerçekten (onlara çok) yakınım. Bana duâ edince, duâ edenin
duâsına cevap veririm. O hâlde, doğru yolu bulmaları için benim dâvetime uysunlar ve bana
îmân etsinler.”[7]

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- de bu
konuda şöyle buyurmuştur:

إِذَا سَأَلْتَ فَاسْأَلِ
اللهَ، وَإِذَا اسْتَعَنْتَ فَاسْتَعِنْ بِاللهِ.

“Bir şey istediğinde, yalnızca Allah’tan iste. Yardım istediğinde,
yalnızca Allah’tan yardım dile.”

Allah Teâlâ’dan dîninde bilgili kılması
ve gazabına sebep olacak şeylerden uzak tutması konusunda bizi ve
bütün müslümanları muvaffak kılmasını dileriz.

Şüphesiz O, hakkıyla işitendir,
kullarına yakın olandır.”[8]


[1]
Cin Sûresi: 18


[2]
Fâtır Sûresi: 13


[3]
Cin Sûresi: 6


[4]
Mü’minûn Sûresi: 117


[5]
Kasas Sûresi: 15


[6]
Mü’min (Ğâfir)
Sûresi: 60


[7]
Bakara Sûresi: 186


[8]

“Fetâvâ Ve Mekâlât
Abdulaziz b. Abdullah b. Bâz”, c: 7, s: 180

Kaynak

Islam Q&A

at email

e-posta hizmetine katılım

Yeni bilgiler ve güncellemelerden haberdar olmak için e-posta hizmetimize katılmanızdan dolayı memnuniyet duyarız

phone

İslam Soru & Cevap Uygulaması

İçeriğe daha hızlı erişim ve internet olmadan gezinme yeteneği

download iosdownload android