İnsanın, kabirlerin üzerine Kur’an-ı Kerim okumasının ve kabrin yanında kendisi için duâ etmesinin hükmü

Hamd,yalnızca Allah’adır.

Kabirlerin üzerine Kur’an-ı Kerim okumak,bid’attır. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- ve ashâbından bu konudahiçbir şey gelmemiştir. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- veashâbından bu konuda bir şey gelmemişse, bizim kendi yanımızdanonu ihdas etme hakkımız yoktur. Çünkü Nebi -sallallahu aleyhive sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:

…وَشَرَّ الْأُمُورِ مُحْدَثَاتُهَا، وَكُلَّ مُحْدَثَةٍ بِدْعَةٌ، وَكُلَّبِدْعَةٍ ضَلَالَةٌ، وَكُلَّ ضَلَالَةٍ فِي النَّارِ . [ رواه النسائي وصححهالألباني في صحيح سنن النسائي]

“…İşlerin en şerlisi,(dînde aslı olmayıp) sonradan çıkarılan yeniliklerdir(dîndeki bid’atlardır). (Dînde) sonradan çıkarılan heryenilik, bid’attir. Her bid’at, dalâlettir (sapıklıktır).Her dalâlet(in sahibi) de, ateştedir.”

Müslümanların,hayır ve hidâyet üzere olmak için, bu ümmetin ilk müslümanları olansahâbe ve onlara güzellikle uyanları (tâbiîn’i) örnek almaları gerekir.Zirâ Nebi -sallallahualeyhi ve sellem-‘den sâbit olduğuna göre oşöyle buyurmuştur:

… فَإِنَّ خَيْرَ الْحَدِيثِ كِتَابُ اللهِ، وَخَيْرَ الْهَدْيِ هَدْيُمُحَمَّدٍ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ…

“… Şüphesiz sözlerin en hayırlısı,Allah’ın kitabıdır. Yolların en güzeli, Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-‘inyoludur…”

Kabrinyanında ölü için duâ etmeye gelince, bunda bir sakınca yoktur.Buna göre insan, kabrin yanında durur ve kolayına gelecekşekilde ölü için şöyle duâ edebilir:

“Allahım!Onu bağışla! Allahım! Ona merhamet et.Allahım! Onucennete koy.Allahım! Ona kabrini genişlet.” vs.

İnsanın,kabrin yanında kendisi için duâ etmesine gelince, eğer insan bunubilerek yaparsa bu davranış da bid’attır. Çünkü kabir,duâ edilecek bir yer değildir. Ancak bu konuda bir delil gelmişse, buhükmün dışındadır. Bu konuda bir âyet veya Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in sünnetinden bir delil gelmediğine göre, kabrin duâ içintahsis edilmesi (kabirde duâ edilmesi), -kimin kabri olursa olsun-, orayıduâ için tahsis etmek, bid’attır.” (“Mecmû’ Fetâvâ İbn-iBaz”, c: 17, s: 228)

Bukonuda daha detaylı ve faydalı bilgi edinmek için (36513)nolu sorunun cevabına bakabilirsiniz.

Allah Teâlâen iyi bilendir.