Benden sürekli yel (gaz) çıkması, benim namaz kılmak için mescide gitmeme engel midir?
Ben bu halde iken farz ve nâfile namazları kılabilmem için kaç defa abdest almam gerekir?
Sürekli yel (gaz) çıkması, bir kimsenin mescide gitmesine engel olur mu?
Soru: 110273
Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.
Hamd,yalnızca Allah’adır.
Birincisi:
İnsandan yel (gaz) çıkması abdesti bozar.
Nitekim Ebu Hureyre’den -Allah ondan râzı olsun- rivâyetolunduğuna göre o şöyle demiştir:
“Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-şöyle buyurmuştur:
لاتُقْبَلُ صَلاةُ مَنْ أَحْدَثَ حَتَّى يَتَوَضَّأَ. قَالَ رَجُلٌ مِنْحَضْرَمَوْتَ: مَا الْحَدَثُ يَا أَبَا هُرَيْرَةَ؟ قَالَ: فُسَاءٌ أَوْ ضُرَاطٌ.[ رواه البخاري ]
“Kendisindehades meydana gelen (abdestinibozan) kimsenin, (yeniden) abdest almadıkça namazı kabul olunmaz.”
Hadramevt(Yemen) halkından bir adam:
– Ey Ebu Hureyre! Hadesnedir? diye sordu.
Ebu Hureyre-Allah ondan râzı olsun- ona şöyle cevap verdi:
– Sessizveya sesli yeldir.” (Buhârî; hadis no: 135)
Yel (gaz)çıkmasının iki hali vardır:
Birincisi:
Bu yelin(gazın) kesildiği ve sona erdiği bir vaktininolmasıdır. Örneğin yel çıktıktan sonra bir süreyel gelmediği vakitte abdest alıp namaz kılma imkânıbuluyorsanız, sonra tekrar yel çıkmaya başlıyorsa, yelinkesildiği bu süre içerisinde abdest alıp namazı kılmangerekir.
İkincisi:
Yelinsürekli olarak çıkması ve yelin kesildiği belli bir süreninolmaması, aksine her an için yelin çıkmasının mümkünolmasıdır. Bu durumda namaz vakti girdiği zaman her namaz içinabdest alman ve bu abdestle namaz kılman gerekir. Bu yel, abdestalırken veya namaz kılarken çıksa bile, senin abdestine veyanamazına bir zararı yoktur.
Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye -Allah ona rahmet etsin- bu konudaşöyle demiştir:
“Birnamaz kılma süresi kadar abdestini koruma (bozmama) imkânı olmayankimse, abdest alır ve namazını kılar. Namazsırasında kendisinden çıkan şeyin ona hiçbir zararı olmaz.İmamların oybirliğiyle bununla onun abdesti de bozulmaz. Bukimse için en fazla gereken şey; her namaz için abdestalmasıdır.” (Mecmû’u Fetâvâ Şeyhulislâm İbn-iTeymiyye; c: 21, s: 221)
İlmî Araştırmalar ve Fetvâ DâimîKomitesi’ne; idrarını tutamama (seles-i bevl)hastalığına yakalanan, idrarını yaptıktan birsüre sonra, idrarının kesilmesini beklediği takdirde cemaatikaçıran kimsenin hükmünün ne olduğu sorulmuş, bunun üzerinekomite bu soruya şöyle cevap vermiştir:
“Eğer idrar akıntısının bir süresonra kesileceğini biliyorsa, cemaatin fazîletini elde etmek için bu haldenamaz kılması câiz değildir. Bu kimsenin, cemaati kaçıracakolsa bile, idrar kesilinceye kadar beklemesi, ardından da yeniden istincayapması (tahâretlenmesi), sonra da abdest alıp namazınıkılması gerekir. Bu kimsenin, cemaatle namaz kılmayayetişmek için namaz vakti girdikten sonra bir an önce istincayapması (tahâretlenmesi), ardından da abdest almasıgerekir.”
Yine, İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî KomitesiFetvâları’nda şöyle gelmiştir:
“Aslolan,yel çıkmasının abdesti bozmasıdır. Fakat bir kimsedensürekli olarak yel çıkıyorsa, namaz kılmak istediğinde hervakit namazı için abdest alması gerekir. Daha sonra namazda ikenkendisinden yel çıkarsa, bu yel onun namazını bozmaz. Bukimsenin bitirinceye kadar namazına devam etmesi gerekir. Çünkü bu,Allah Teâlâ’dan kullarına bir kolaylık, onların üzerinden zorlukve meşakkati kaldırmasıdır.
NitekimAllah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:
…. يُرِيدُ اللّهُ بِكُمُالْيُسْرَ وَلاَ يُرِيدُ بِكُمُ الْعُسْرَ… [ سورة البقرة من الآية :185 ]
“Allah, sizin için (dîninde) kolaylıkister, güçlük (ve meşakkat) istemez.” (Bakara Sûresi: 185)
Yineşöyle buyurmuştur:
… وَمَا جَعَلَ عَلَيْكُمْ فِيالدِّينِ مِنْ حَرَجٍ … [ سورة الحج منالآية: 78 ]
“O (Allah), dînde sizin için bir zorlukkılmamıştır.”(HacSûresi: 78) (İlmîAraştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi Fetvâları; c: 5, s:411)
Üçüncüsü:
Bu piskokuyla mescide gitmenize gelince, bu câiz değildir. Çünkümescitler, namaz kılanlara ve meleklere eziyet veren ve onlarırahatsız eden her türlü pis kokulardan korunması ve muhafaza edilmesigerekir.
Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-sarımsak veya soğan yiyen kimsenin mescideyaklaşmasını yasaklamıştır.
Câbir b. Abdullah’tan -Allah ondan ve babasından râzıolsun- rivâyet olunduğuna göre, Peygamber -sallallahu aleyhi vesellem- şöyle buyurmuştur:
مَنْ أَكَلَ ثُومًا أَوْ بَصَلًافَلْيَعْتَزِلْنَا، أَوْ قَالَ: فَلْيَعْتَزِلْ مَسْجِدَنَا، وَلْيَقْعُدْ فِيبَيْتِهِ. [ رواه البخاري ومسلم ]
“(Pişmemiş) sarımsak veya soğanyiyen, bizden uzak dursun. (Veya şöyle buyurdu): Mescidimizdenuzak dursun ve evinde otursun.” (Buhârî ve Müslim)
Yine, Câbir b. Abdullah’tan -Allah ondan vebabasından râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
مَنْ أَكَلَ الْبَصَلَ وَالثُّومَوَالْكُرَّاثَ فَلا يَقْرَبَنَّ مَسْجِدَنَا، فَإِنَّ الْمَلائِكَةَ تَتَأَذَّىمِمَّا يَتَأَذَّى مِنْهُ بَنُو آدَمَ. [رواه مسلم]
“(Pişmemiş) soğan, sarımsak vepırasa yiyen, sakın mescidimize yaklaşmasın! ÇünküÂdem oğullarının rahatsız olduklarışeylerden, melekler de rahatsız olurlar.” (Müslim; hadis no:564.)
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-, üzerindesoğan veya sarımsak kokusu bulunan kimsenin mescittençıkarılmasını emrederdi.
Nitekim Ömer b. Hattab’tan -Allah ondan râzıolsun- rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir:
إِنَّكُمْ أَيُّهَا النَّاسُ!تَأْكُلُونَ شَجَرَتَيْنِ لا أَرَاهُمَا إِلا خَبِيثَتَيْنِ: هَذَا الْبَصَلَوَالثُّومَ، لَقَدْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَإِذَا وَجَدَ رِيحَهُمَا مِنْ الرَّجُلِ فِي الْمَسْجِدِ أَمَرَ بِهِ فَأُخْرِجَإِلَى الْبَقِيعِ، فَمَنْ أَكَلَهُمَا فَلْيُمِتْهُمَا طَبْخًا. [رواه مسلم]
“Ey insanlar! Şüphe yok ki siz, şu iki bitkiyi,soğan ve sarımsağı yiyorsunuz. Ancak ben,bu ikisini habis (pis/kötü) olarak görüyorum. Andolsun kiben, Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem-‘i, bu iki bitkinin kokusunu mescitte bir kimseninüzerinde bulduğu zaman, onun mescitten çıkarılıp Baki’yegötürülmesini emrettiğini gördüm. Kim bu iki bitkiyi yemekisterse, pişirerek onun kokusunu öldürsün (gidersin).” (Müslim; hadis no: 567)
Bu hadisler, mescitlerin her türlü piskokulardan uzak tutulması gerektiğine ve böyle pis kokularasahip olan kimsenin mescitlere gelmesine veya mescitlerde kalmasına engelolunmasına delâlet eder.
“Keşşâfu’l-Kinâ'”kitabının yazarı şöyle demiştir:
“Her mescidin, her türlü kirden, pislikten,çirkin görünen şeyden ve sümükten, tırnak kesmek,bıyıkları kısaltmak, saçı tıraş etmek vekoltuk altı kıllarını yolmak gibi şeylerdenkorunması ve muhafaza edilmesi sünnettir. Çünkü mescitler bunun içinbinâ edilmemiştir.
Yine mescitlerin, -içerisinde hiç kimse olmasabile- soğan, sarımsak, pırasa ve turp gibi kötü kokulubitkilerden korunması ve muhafaza edilmesi sünnettir.
Nitekim Câbir b. Abdullah’tan -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre oşöyle demiştir:
أَنَّ نَفَرًا أَتَوُا النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَوَجَدَمِنْهُمْ رِيحَ الْكُرَّاثِ فَقَالَ: أَلَمْ أَكُنْ نَهَيْتُكُمْ عَنْ أَكْلِهَذِهِ الشَّجَرَةِ؟ إِنَّ الْمَلائِكَةَ تَتَأَذَّى مِمَّا يَتَأَذَّى مِنْهُالإِنْسَانُ.[ رواه ابن ماجه ]
“Peygamber -sallallahualeyhi ve sellem-‘in huzuruna bazı kimseler geldiler. Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- onlarda pırasa kokusunu hissetti.Bununüzerine onlara şöyle buyurdu:
– Ben size,bu sebzenin yenilmesini yasak etmedim mi? Şüphesiz ki insanlarınrahatsız oldukları şeylerden melekler de rahatsızolurlar.” (İbn-i Mâce; Et’ime; hadis no: 3365)
Yine, Muâviye b.Kurra, babasından onun şöyle dediğini rivâyetetmiştir:
أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَهَى عَنْ هَاتَيْنِالشَّجَرَتَيْنِ، وَقَالَ: مَنْ أَكَلَهُمَا فَلا يَقْرَبَنَّ مَسْجِدَنَا. [ رواه أبو داود ]
“Peygamber -sallallahualeyhi ve sellem- şu iki bitkiden (soğan vesarımsak yemekten) yasakladı ve şöyle buyurdu:
– Bu ikisiniyiyen, sakın mescidimize yaklaşmasın.” (Ebu Dâvud; hadisno: 3331)
Bu iki bitkiyi,yani soğan ve sarımsak gibi kötü kokulu bitkiyi yiyen kimsemescide girerse, kötü kokuyu izâle etmek için bu kimseyi mescittençıkarmak, kuvvetli müstehap olur.
Mescitte anüsünden(makatından) kokulu yel çıkaran kimse de buna kıyas edilerekmescitten çıkarılır.Çünkü bunda koku ile insanlararahatsızlık vermek vardır.Bu sebeple mescidin bu gibişeylerden korunup muhafazaedilmesi ve bundan dolayı da o kimsenin mescittençıkarılması sünnettir. “(Keşşâfu’l-Kinâ’; c: 2,s: 365)
Ancak bir kimsenin anüsünden çıkan yelinkokusu yok ise, bu takdirde bu kimsenin mescide girmesinde ve oradaoturmasında bir sakınca yoktur.
İmam Buhârî-Allah ona rahmet etsin- sahihinde şöyle demiştir:
“Mescittehades babı”
İbn-i Receb-Allah ona rahmet etsin- “Fethu’l-Bârî”de şöyledemiştir:
“Buhârî’ninmaksadı (kastı); mescitte kasten abdesti bozmak (hades), câizdir. ÇünküPeygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- hadesi zikretmiş, fakat onuyasaklamamıştır. Bu durumun, sadece meleklerin o kimseye salâtıkestiğini (etmediğini) haber vermiştir.
(Bu hadisşöyledir:
الْمَلاَئِكَةُ تُصَلِّي عَلَىأَحَدِكُمْ مَا دَامَ فِي مُصَلاَّهُ الَّذِي صَلَّى فِيهِ مَا لَمْ يُحْدِثْ.تَقُولُ: اللَّهُمَّ اغْفِرْ لَهُ، اللَّهُمَّ ارْحَمْهُ. [ رواه البخاري ]
“Sizden biriniz, namazkıldığı yerde bekleyip abdestini bozmadıkça meleklerona salatta bulunur ve onun için şöyle duâ ederler:
-Allahım! Ona mağfiret eyle. Allahım! Ona merhamet eyle.”(Buhârî))
Nitekim Hasan Basrî, Ata ve İshak b. Rahaveyh,mescitte kasten abdesti bozmaya (hadese) izin (ruhsat) vermişlerdir.
Dahaönce de belirtildiği gibi, zaruret halinde mescitte uyumanın,âlimler arasında hiçbir ihtilafın olmadan câiz olduğunubelirtmiştik.Bu zaruret halindeki uykudan birisi de mescitte itikafaçekilen kimsenin, itikafının geçerli olabilmesi için onun mescitte uyumasıdır.Âlimlerin çoğunluğuna göre de zaruret olmaksızınmescitte uyumak câizdir.Çünkü uyku halinde insandan hadesin meydanagelmesi mümkün olan bir şeydir.Şayet mescitte yel çıkarmakyasaklansaydı, her halükârda mescitte uyumak yasak olurdu.Bu ise, naslarave icmaya aykırıdır.
Allah Teâlâ en iyi bilendir.
Kaynak:
İslam Soru-Cevap Sitesi