İndir
0 / 0
7808805/04/2001

KARISINA KARŞI CİNSEL GÖREVLERİNİ YERİNE GETİREMEYECEĞİNİ BİLEN BİR KİMSENİN ELLE BOŞALMASI (MASTURBASYON YAPMASI) CÂİZ OLUR MU?

Soru: 12277

İslâm şeriatına göre, evlenmeye gücü yeten bir kimsenin, meşrû olmayan cinsel davranışlara düşmemek için en yakın bir zamanda evlenmesi gerekir. Bu meşrû olmayan yollardan birisi de elle boşalmak (masturbasyon yapmak)tır. Fakat bir erkek, hanımının kendisinin üzerindeki haklardan birisi olan cinsel haklarını yerine getiremeyeceğnden emin ise, ne yapmalıdır?

Bu kimsenin hemen evlenmesi gerekir mi?

Yoksa bu kimsenin elle boşalması (masturbasyon yapması) câiz midir?

Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.

Hamd, Allah Teâlâ’yadır.

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu
konuda şöyle buyurmuştur:

يَا مَعْشَرَ الشَّبَابِ! مَنِ اسْتَطَاعَ مِنْكُمُ الْبَاءَةَ
فَلْيَتَزَوَّجْ، وَمَنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَعَلَيْهِ بِالصَّوْمِ؛ فَإِنَّهُ لَهُ
وِجَاءٌ.

[رواه البخاري]

“Ey
gençler topluluğu! Sizden kim, evlenme imkânına sahip olur ve buna
gücü yeterse, evlensin. Evlenmeye gücü yetmeyen ise oruç tutsun. Çünkü
oruç,(harama düşmekten) bir himâyedir.” (Buhârî;
nikah babı, hadis no: 4677).

İbn-i Hacer -Allah ona
rahmet etsin- “Fethu’l-Bârî” adlı eserinde şöyle
demiştir:

“İslâm âlimleri, erkeği evlenme
konusunda kısımlara ayırmışlardır:

Bunlardan birincisi: Evlenmeyi arzulayan,
evlenme masraflarına güç yetiren ve zinâya düşmekten korkan kimsedir.
Bütün âlimlere göre bu kimsenin evlenmesi mendubdur. Hanbelîler, bir
rivâyette bu kimsenin evlenmesinin farz olduğu görüşündedirler.Fakat
İmam Ahmed’in meşhur olan görüşü, evlenmeye gücü yeten ve
evlenmeyi arzulayan kimsenin evlenmesinin farz olmadığıdır.
Ancak zinâya düşmekten korkması, bunun
dışındadır.

İbn-i Dakîk el-Îyd şöyle
demiştir: ‘Fakihler, nikahı (evlenmeyi) beş fıkhî hükme
(farz, haram, mekruh, mübah, mendup) ayırmışlardır:

Bir kimse zinâya düşmekten korkar, nikaha
(evlenmeye) gücü yeter ve endişeden kurtulup rahatlaması
imkânsızlaşırsa, bu takdirde onun evlenmesi farzdır.

Yine İmam Kurtubî bazı âlimlerinden
-ki o, el-Mâzirî’dir- şöyle dediğini anlatmıştır:

‘Evlilik olmadan, zinâdan geri duramayan kimsenin
evlenmesi, farzdır.’

Yine şöyle demiştir:

‘İmkanı ve isteği olmamakla
birlikte eşiyle cinsel ilişkiye girmek ve ona infakta bulunmak
konusunda kusur eden kimsenin evlenmesi, haramdır.’

es-Seffârînî de şöyle demiştir:

‘Eşine infakta bulunamayacak kadar fakir
olan, çalışıp onun geçimini temin edemeyecek durumda olan ve
şehveti de olmayan kimsenin, evlenme masraflarına gücü yetmeyeceği,
hanımının şehvetini gideremeyeceği ve evliliğe de
ihtiyacı olmayacağı için evlenmesi mekruhtur.” Bkz:
(Ğizâu’l-Elbâb; c: 2, s: 434).

İyâz şöyle demiştir:

“Kendisinden zürriyet (nesil) yapması beklenen
herkesin, -cinsel ilişkiye girmek için şehveti olmasa bile- evlenmesi
mendubdur.

Nitekim
Rasûlullah -sallallau aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle
buyurmuştur:

تَزَوَّجُوا الْوَلُودَ الْوَدُودَ فَإِنِّي مُكَاثِرٌ بِكُمْ.
[ رواه أبو داود والنسائي وابن
ماجه]

“Kocasını
çok seven ve çok doğuran kadınla evlenin.Zirâ ben, (kıyâmet günü
diğer peygamberlere karşı) sizin çokluğunuzla iftihar
edeceğim.” (Ebu Davud, Nesâî ve İbn-i Mâce).

Ayrıca Peygamber -sallallahu aleyhi ve
sellem- evlenmeye
teşvik etmiş ve bunu açıkça emretmiştir.

Yine,
cinsel ilişkiye girmenin dışında kadınlardan
faydanlanmak istemeyen kimsenin de evlenmesi mendubdur.Zürriyet sahibi olma
gücüne sahip olmayan (kısır olan) ve kadınlarla evlenip onlardan
faydalanma isteği ve arzusu olmayan kimseye gelince, -kadın onun bu
durumda olduğunu bilir ve buna râzı olursa- bu takdirde bu kimsenin
evlenmesi mübahtır.”

Yukarıda
zikredilen hadiste, elle boşalmanın (masturbasyonun) haram
olduğuna bir delil vardır. Çünkü elle boşalmak meşrû
olsaydı, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- mutlaka ona
yönlendirir ve onu teşvik ederdi.

Bu konuda (329)
nolu sorunun cevabına bakabilirsiniz.

Bir insan, Allah
rızâsı için, Allah Teâlâ’nın kendisine haram
kıldığı şeye sabreder de onu terkederse, hiç
şüphe yok ki, Allah Teâlâ kıyâmet günü mutlaka ona ecrini ve
mükafatını verecektir. Zirâ Allah Teâlâ için bir şeyi terkeden
kimseyi, Allah Teâlâ onun daha hayırlısıyla
mükafatlandırır.

Allah Teâlâ’nın,
mü’minlerin vasıflarını belirtirken şu âyetlerde
buyurduğu gibi, evlenmek mendubdur:

[1] [سورة المؤمنون الآيات:5-7]

“Onlar ki
iffetlerini (edep yerlerini, Allah’ın haram
kıldığı zinâ, eşcinsellik ve her türlü fuhşiyattan)
korurlar. Yalnız eşleri ve cariyeleri bunun
dışındadır. (Bunlarla cinsel ilişkiye
girmelerinden dolayı) kınanmış değillerdir.Şu
halde kim, bu sınırın ötesine geçmek isterse, işte bunlar,
haddi aşan kimselerdir!” (Mü’minûn
Sûresi: 5-7).

Buna göre, (evlenemeyen) her müslümanın, Rasûlullah
-sallallahu aleyhi ve sellem-‘in yönlendirdiği ve teşvik
ettiği şer’î yola girmesi yani oruç tutması gerekir.

Allah Teâlâ bizi ve seni harama düşmekten korusun.

Allah Teâlâ en iyi bilendir.

الحاشية السفلية

الحاشية السفلية
1 وَالَّذِينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَ (5) إِلَّا
عَلَى أَزْوَاجِهِمْ أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُهُمْ فَإِنَّهُمْ غَيْرُ
مَلُومِينَ (6) فَمَنِ ابْتَغَى وَرَاء ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْعَادُونَ (7

Kaynak

Şeyh Muhammed Salih El Muneccid

at email

e-posta hizmetine katılım

Yeni bilgiler ve güncellemelerden haberdar olmak için e-posta hizmetimize katılmanızdan dolayı memnuniyet duyarız

phone

İslam Soru & Cevap Uygulaması

İçeriğe daha hızlı erişim ve internet olmadan gezinme yeteneği

download iosdownload android