Defnedildikten sonra ölüye telkinde bulunmak bid’attır
Soru: 130521
Kabrine indirdikten sonra ölüye yapılan telkin hakkında bana bir fikir vermenizi ricâ ediyorum.
Bu davranış doğru mudur, yoksa bid’at mıdır?
Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.
Hamd,
yalnızca Allah’adır.
“Ölüye
telkin vermek konusunda âlimler görüş ayrılığına
düşmüşlerdir.
Telkin,
ölüye şöyle denmesidir:
-(Adını
zikrederek) ey falanca! Dünyadan göç ederken, kelime-i şehâdeti, Rab
olarak Allah’a, dîn olarak İslâm’a, elçi olarak Muhammed’e ve önder
olarak Kur’an’a râzı olduğunu söylemiş olduğun
sözünü hatırla!
Şam
halkı hakkında gelen bazı eserlerde onların böyle
yaptıklarına dâir rivâyetler sahih değildir.
Doğru
olan; telkin bid’attır. olduğudur. Dolayısıyla ölen
kimseye:
-(Adını
zikrederek) ey falanca! Dünyadan göç ederken, kelime-i şehâdeti, Rab
olarak Allah’a, dîn olarak İslâm’a, elçi olarak Muhammed’e ve önder
olarak Kur’an’a râzı olduğunu söylemiş olduğun
sözünü hatırla!
Diye
telkinde bulunulamaz. Çünkü bu sözün dayanak olarak hiçbir temeli
yoktur. Bu sebeple bunun terk edilmesi gerekir. Hiçbir delil
olmadığı için yapılması gereken budur. Fakat insanlar
ölüyü defnettikten sonra bir kimsenin, ölünün kabrinin
başında durması, onun için duâ etmesi, ona mağfiret ve
sebât dilemesi müstehaptır. Ölü defnedildikten sonra meşrû olan
davranış işte budur.
Buna
göre insanlar ölüyü defin işini bitirdikten sonra kabrin başında
durulur, ölü için duâ edilir, ona mağfiret ve sebât dilenir.
Nitekim
Osman b. Affan’ın -Allah ondan râzı olsun- rivâyet ettiği
hadiste o şöyle demiştir:
كَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِذَا فَرَغَ
مِنْ دَفْنِ
الْمَيِّتِ وَقَفَ عَلَيْهِ فَقَالَ: اسْتَغْفِرُوا
لِأَخِيكُمْ، وَسَلُوا لَهُ بِالتَّثْبِيتِ، فَإِنَّهُ الْآنَ يُسْأَلُ. [ رواه
أبو داود وصححه الألباني في أحكام الجنائز
]
“Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- ölüyü
defnettikten sonra kabrinin başında durur ve şöyle derdi:
-Kardeşiniz
için Allah’tan bağışlanma isteyin ve (kabirdeki sorgu
sırasında cevap verirken) onun için sebat dileyin. Zirâ o, şu
an sorguya çekilmektedir.” (Ebu Davud, hadis no: 3221. Elbânî,
“Ahkâmu’l-Cenâiz”de (s: 198) hadisin sahih olduğunu
belirtmiştir.)
Bu
şekilde yapmak sünnettir.”
Kaynak:
Kıymetli Şeyh Abdulaziz bin Baz, Fetevâ Nûrun ala’d-Derb.