İndir
0 / 0
2047223/05/2009

Yasin sûresini birkaç defa okuduktan sonra duâ etmek için toplanmak

Soru: 132095

Bazı kimseler biraraya gelip Yasin sûresini okuduktan sonra da içlerinden birisi duâ etmekte, diğerleri ise ellerini kaldırıp onun duâsına âmin demektedirler. Bu kıraat, bir veya birçak defa belirli bir sayı ile sınırlı olmaktadır.

Buna göre Kur’an veya sünnette bu teyid eden bir şey gelmiş midir?

Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.

Hamd, yalnızca Allah’adır.

Peygamber
-sallallahu aleyhi ve sellem- ashâbıyla biraraya gelir ve meclislerinde
Kur’an okurdu. Ashâbına hatırlatır, onlara öğretir ve
onları hayra yönlendirirdi.Kimi zaman Kur’an okurken secde âyetine
uğradığında secde eder, ashâbı da O’nunla birlikte
secde ederlerdi. Kimi zaman da onlardan dinlemek için ashâbına Kur’an
okumasını emrederdi. Nitekim Buhârî ve Müslim’in sahihlerinde sâbit
olan Abdullah b. Mes’ud’dan -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunan
hadiste o şöyle demiştir:

[1] [ متفقٌ عَلَيْهِ ]

“Rasûlullah
-sallallahu aleyhi ve sellem- bana:

-Bana
Kur’an oku! buyurdu.

Ben:


Ey Allah’ın Rasûlü! Kur’an sana indirilmişken ben mi
sana Kur’an okuyayım? dedim.

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve
sellem-:

-Ben,
Kur’an’ı başkasından dinlemekten pek hoşlanırım, buyurdu.

Bunun
üzerine ben kendisine Nisâ sûresini okumaya başladım. “Her ümmetten
bir şâhit getirip seni de bütün bunlara şâhit tuttuğumuz zaman
onların durumu nice olur?”

(Nisâ:41) âyetine geldiğimde:


Şimdilik yeter! buyurdu.

Bir
de baktım ki Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in iki gözünden yaşlar
akıyordu(yani Kıyâmet günü o dehşetli mevkiyi hatırlayınca
ağlamaya başladı).”(Buhârî ve Müslim)

Eğer
müslüman kardeşleriniz bir mecliste veya herhangi bir mekan biraraya gelir
de Kur’an’dan kolaylarına gelen sûreyi okuyup anlamını düşünmeye,
akıl etmeye ve hatırlamaya çalışırlarsa, bu büyük bir
hayırdır ve bunda büyük fazîlet vardır. Kur’anı işiten
kimsenin,okunan Kur’an’dan istifâde etmesi ve anlamını düşünmesi
için sessizce dinlemesi müstehaptır. Kur’an okuduktan sonra diledikleri
şekilde duâ ederlerse, bunda herhangi bir sakınca yoktur.

Yasin
sûresini veya başka belirli bir sûreyi tekrar tekrar okumak sûretiyle
alışkanlık hâline getirmeleri, bunun dînde bir delilinin
olduğunu bilmiyoruz. Fakat Yasin veya Bakara sûresinden veyahut da
başka bir sûreden kolayına gelen yeri okuyabilirler veyabaşından sonuna kadar Kur’an’ı
okuyup anlamaya çalışabilirler.

Örneğin
hepsinin istifâde edebilmesi ve anlamını düşünebilmesi için
içlerinden birisi okur, sonra diğeri okur veya birisi okuduktan sonra diğeri
aynı sûreyi tekrar edebilir.

Kur’an
sûrelerinden kimisini okumayı belirli bir sayı ile tahsis etmeye
gelince, bunun dînde bir delilinin olduğunu bilmiyoruz.

Aynı
şekilde (Kur’an okuduktan sonra duâ için) elleri kaldırmak
hakkında Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in devrinde O’nun sahâbe
-Allah onlardan râzı olsun- ile toplantılarında böyle bir
şey yaptığını bilmiyoruz. Evlâ olan; kolayına
gelecek şekilde elleri kaldırmadan ve toplu halde
olmaksızın duâ etmektir. Hatta herkes kendi kendine duâ etmelidir.
İşte sünnetten olduğunu bildiğimiz şey, budur. Fakat
bir mecliste oturan herkesin Kur’an’ın anlamını düşünmesi
ve akıl etmesi ve mecliste bulunmaktan kasıt, sadece Kur’an okumak
olmaması gerekir.

Bu arada
mü’minin okuduğu, işittiği ve anlamını
düşündüğü âyetlere gereken önemi vermesi gerekir.Çünkü
Allah Teâlâ bu
konuda şöyle buyurmuştur:

كِتَابٌ
أَنزَلْنَاهُ إِلَيْكَ
مُبَارَكٌ لِيَدَّبَّرُوا آيَاتِهِ وَلِيَتَذَكَّرَ
أُوْلُوا الْأَلْبَابِ
[ سورة ص الآية: 29 ]

“(Ey Rasûl!)
Biz sana feyizli ve bereketli bir kitap indirdik ki insanlar onun âyetlerini
iyice düşünsünler ve akıl sahipleri (Allah’ın kendilerini
sorumlu tuttuğu şeyleri) hatırlasınlar.” (Sâd Sûresi: 29)

Kur’an
okumaktan kasıt; Anlamını iyice düşünmek, akıl etmek,
gereğiyle amel etmek ve ondan faydalanmaktır.

Allah Teâlâ’dan muvaffakiyet ve hidâyet dileriz.”

الحاشية السفلية

الحاشية السفلية
1 قَالَ لِي النَّبيُّ صلى الله عليه
وسلم : اِقْرَأْ عليَّ القُرْآنَ. قُلْتُ: يَا رَسُولَ اللهِ! أَقْرأُ عَلَيْكَ وَعَلَيْكَ
أُنْزِلَ؟ قَالَ: إِنِّي أُحِبُّ أَنْ أسْمَعَهُ مِنْ غَيْرِي. فَقَرَأْتُ عَلَيْهِ
سورةَ النِّسَاءِ حَتَّى جِئْتُ إِلى هذِهِ الآية: (فَكَيْفَ إِذَا جِئْنَا مِنْ كُلِّ
أُمَّةٍ بِشَهيدٍ وَجِئْنَا بِكَ عَلَى هؤُلاءِ شَهيداً) [ النساء : 41 ] قَالَ : حَسْبُكَ.
فَالَتَفَتُّ إِلَيْهِ فَإِذَا عَيْنَاهُ تَذْرِفَان.

Kaynak

İslam Soru-Cevap Sitesi

at email

e-posta hizmetine katılım

Yeni bilgiler ve güncellemelerden haberdar olmak için e-posta hizmetimize katılmanızdan dolayı memnuniyet duyarız

phone

İslam Soru & Cevap Uygulaması

İçeriğe daha hızlı erişim ve internet olmadan gezinme yeteneği

download iosdownload android
at email

e-posta hizmetine katılım

Yeni bilgiler ve güncellemelerden haberdar olmak için e-posta hizmetimize katılmanızdan dolayı memnuniyet duyarız

phone

İslam Soru & Cevap Uygulaması

İçeriğe daha hızlı erişim ve internet olmadan gezinme yeteneği

download iosdownload android