İndir
0 / 0
620728/05/2010

Namazları bürolarında kılıyorlar.Yağmur yağdığı zaman iki namazı birleştirebilirler mi?

Soru: 146853

Bir grup erkek müslüman, bir büroda toplanmışlardı. Akşam namazını kılmak istediler. Akşam namazından sonra bazıları yatsı namazını da birleştirerek (cem ederek) kılmak istediler.Çünkü hava yağmurluydu.Bunun üzerine onlardan birisi şöyle dedi:

– Bu cem (iki namazı birleştirme) olayı, sahih olmaz. Çünkü iki namazı birleştirme olayı, ancak Cuma namazlarının kılındığı mescitte olur.Her cemaatin iki namazı birleştirme hakkı yoktur.

Bu kimselerin davranışı hakkındaki görüşünüz nedir?

Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.

Hamd,
yalnızca Allah’adır.

Birincisi:

Ezânı işiten kimsenin biran önce
namazı mescitte kılmaya gayret etmesi gerekir.

Nitekim
Ebû Hureyre’den -Allah
ondan râzı olsun-
rivâyet
olunduğuna göre, o şöyle demiştir:


أَتَى النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
رَجُلٌ أَعْمَى، فَقَالَ يَا رَسُولَ اللهِ! إِنَّهُ لَيْسَ لِي قَائِدٌ
يَقُودُنِي إِلَى الْـمَسْجِدِ، فَسَأَلَ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ أَنْ يُرَخِّصَ لَهُ فَيُصَلِّيَ فِي بَيْتِهِ، فَرَخَّصَ لَهُ، فَلَمَّـا
وَلَّى دَعَاهُ فَقَالَ: هَلْ تَسْمَعُ النِّدَاءَ بِالصَّلاَةِ؟ قَالَ: نَعَمْ،
قَالَ: فَأَجِبْ
[ رواه مسلم ]

“Gözleri
görmeyen bir adam
(İbn-i Ümmi Mektûm), Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve
sellem-’e gelerek:

– Ey Allah’ın elçisi! Beni mescide
götürecek kimsem yoktur.

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-‘den evinde
namaz kılmasına izin vermesini istedi.

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- önce izin verdi. Sonra
onu çağırıp:

– Ezânı işitiyor musun? diye sordu.

Âmâ adam: Evet, dedi.

Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-

şöyle buyurdu:

– O halde icâbet et
(cemaate gel).” (Müslim; hadis no:653).

Farz namazları işyerinde
kılmanın hükmü hakkında daha faydalı bilgi edinmek için (79478)
nolu sorunun cevabına bakabilirsiniz.

İkincisi:

Âlimlerin cumhuruna göre yağmur
yağdığı zaman akşam namazı ile yatsı
namazını birleştirerek kılmak câizdir.

“el-Mevsûatu’l-Fıkhıyye”de
şöyle gelmiştir:

“Mâlikîler, Şâfiîler ve Hanbelîlerden
olan fakihlerin çoğunluğu, Buhârî ve Müslim’in sahihlerinde
İbn-i Abbas’tan -Allah ondan ve babasından râzı olsun- rivâyet
olunan:

صَلَّى رَسُولُ الله صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
بِالْمَدِينَةِ الظّهْر وَالْعَصْرَ جَمِيعًا وَالْمغْرِبَ وَالْعِشَاء جَمِيعًا.

[ رواه البخاري ومسلم ]

“Rasûlullah -sallallahu aleyhi
ve sellem- Medine’de öğle ve ikindiyi birleştirerek, akşam
ve yatsıyı da birleştirerek kıldı.”
(Buhârî ve Müslim)

Müslim’in rivâyetinde ise şu fazlalık
vardır:

صَلَّى رَسُولُ الله صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَالظّهْر وَالْعصر جَمِيعًا وَالْمغْرب وَالْعشَاء
جَمِيعًا مِنْ غَيْرِ خَوْفٍ وَلا سَفَرٍ.
[ رواه مسلم ]

“Rasûlullah -sallallahu aleyhi
ve sellem- hiçbir korku ve yolculuk hali olmaksızın öğle ve
ikindiyi birleştirerek, akşam ve yatsıyı da
birleştirerek kıldı.” (Müslim)

İmam
Mâlik ve İmam Şâfiî’nin her birisi şöyle demiştir:

“Yağmuru
da bir özür (mazeret) olarak görüyorum.Çünkü İbn-i Abbas
ve İbn-i Ömer -Allah onlardan râzı olsun- yağmur sebebiyle
iki namazı cem ederlerdi.” (“el-Mevsûatu’l-Fıkhıyye”;
c: 15, s: 290-291)

Üçüncüsü:

Âlimler, yağmur yağdığında
akşam namazı ile yatsı namazını birleştirmek ne
zaman câiz olacağı konusunda iki görüşe
ayrılmışlardır:

Birinci
görüş: Yağmur yağdığında ister meşakkat
bulunsun veya bulunmasın, ister mescitte olsun, isterse evde olsun, mutlak
olarak iki namazı birleştirmek câizdir. Bu, Hanbelî mezhebinin
görüşüdür.

el-Merdâvî -Allah
ona rahmet etsin- şöyle demiştir:

“Namazı
evinde kılan kimse veya yolu üzerindeki mescide giden yolun üzerindeki
gölgeliğin altında kılan kimsenin iki namazı
birleştirmesi câiz midir?

Bu konuda
iki görüş vardır:

Birincisi:
Câizdir ve bu, mezhebin görüşüdür.” (el-İnsâf”; c: 2,
s: 340)

el-Behûtî
-Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:

“…Dolayısıyla
bu mazeretlerle birlikte namazları birleştirmek, câizdir.Namazı
evinde kılan kimse veya yolu üzerindeki mescide giden yolun üzerindeki
gölgeliğin altında kılan kimse veyahut da kendisi ile
mescit arası birkaç adımlık uzaklıkta olmasına
rağmen mescitte kılmayıp mescidin yanında kılan
kimsenin, -mescit kendisine az bir mesafede olsa bile-, namazlarını
birleştirmesi câizdir. Çünkü namazları birleştirme
konusundaki genel ruhsatta (izinde), ister meşakkat ve zorluk olsun veya
olmasın hüküm aynıdır. Tıpkı yolculuk gibi…” (“Keşşâfu’l-Kinâ'”;
c: 2, s: 8)

“el-Mevsûatu’l-Fıkhıyye”de
şöyle gelmiştir:

“Hanbelîlere
göre en tercihli olan görüş şudur: Bu konudaki ruhsat,
geneldir. Cemaatle mescitte kılan kimse ile mescidin
dışında veya tek başına başka bir yerde
kılan kimse arasında hiçbir fark yoktur. Çünkü Peygamber
-sallallahu aleyhi ve sellem-‘in yağmurlu havada, kendi odası ile
mescit arasında bir şey olmamasına rağmen iki namazı
birleştirdiği rivâyet edilmiştir. Ayrıca özür
(mazeret) bulunduğu takdirde meşakkat ile meşakkat olmayan şeyler
mazerette birbirine denk olur.” (“el-Mevsûatu’l-Fıkhıyye”;
c: 15, s: 292)

İkinci görüş: İki namazı
birleştirmek, ancak meşakkat ve eziyet bulunduğu takdirde câiz
olur.Bu, Şâfiîlerin görüşüdür.

İmam Şâfiî
-Allah ona rahmet
etsin- bu konuda şöyle demiştir:

“Bir kimse, yağmur az da yağsa, çok da
yağsa iki namazı birleştirir. İki namazı
birleştirmek için de mescide gitmek üzere evinden çıkan kimseden
başkası birleştiremez. İster mescit yakın olsun, ister
orada namaz kılanlar çok olsun veya az olsun veya isterse mescide uzak
olsunlar, hiç kimse evinde iki namazı birleştiremez. Çünkü Peygamber
-sallallahu aleyhi ve sellem- iki namazı mescitte
birleştirmiştir. Namazı evinde kılan kimse, namazı mescitte
kılan kimseden tamamen farklıdır.” (el-Umm; c: 1, s: 95)

eş-Şerbînî
-Allah ona rahmet
etsin- bu konuda şöyle demiştir:

“Bu konuda daha açık veya daha doğru olan
görüş; meşakkat olup-olmamasına nazaran iki namazı
birleştirme ruhsatının, musalla veya mescit veyahut da
başka bir yerde cemaatle kılan, musalla veya mescidin, kendi evinden
örfen uzak olan ve namaz kılmaya giderken de yolda yağmurdan
eziyet görmeyen kimseye tahsis edilmesidir (yani ruhsatın, sadece bu
durumda olan kimseye has olmasıdır). Fakat evinde tek
başına veya cemaatle namaz kılan veya gölgeliğin
altında yaya yürüyerek musallaya giden veyahut da evi musallaya yakın
olan kimse, eziyet görme durumu olmadığı için böyle
değildir ve bu kimse iki namazı birleştiremez.”
(Muğni’l-Muhtac; c: 1, s: 535)

Dördüncüsü:

Yukarıda geçen görüş ayrılığına
göre Hanbelîlerin görüşüne göre kılmış
olduğunuz namazınız sahihtir.Çünkü Hanbelîler, ki
namazın birleştirilmesi için mescite kılınmasını şart
koşmamaktadırlar. Yine, iki namazı birleştirmek için meşakkatin
bulunmasını da şart koşmamaktadırlar.

Şâfiîlerin görüşüne gelince, onlar, sizin
durumunuzdaki olan birisinin iki namazı birleştirmesini câiz
görmemektedirler. Çünkü Şâfiîler, iki namazı
birleştirmenin câiz olması için meşakkatin bulunmasını
şart koşmaktadırlar. Namazı işyerinde kılan
kimseden, genellikle meşakkat kalkmaktadır.

Bu konuda (31172) nolu sorunun
cevabına bakabilirsiniz.

Bundan önce iki namazı birleştiren
kimseye, ilim ehlinden bunda ruhsat verenlerin görüşleri
gözönünde bulundurularak inşaallah bu fiilinden dolayı ona bir
şey gerekmez ve kendisine namazını iâde etmesi emredilmez.

Allah Teâlâ en iyi bilendir.

Kaynak

İslam Soru-Cevap Sitesi

at email

e-posta hizmetine katılım

Yeni bilgiler ve güncellemelerden haberdar olmak için e-posta hizmetimize katılmanızdan dolayı memnuniyet duyarız

phone

İslam Soru & Cevap Uygulaması

İçeriğe daha hızlı erişim ve internet olmadan gezinme yeteneği

download iosdownload android