İndir
0 / 0

el-Bûsirî ve onun “Bürde” kasîdesinin durumu nedir? Bu kasîdenin basımı ile küfür ve şirk içeren sözlerinden arındırıldıktan sonra söylenmesi câiz midir?

Soru: 149564

Ben, “Bürde Kasîdesi” diye bir kasîde olduğunu işittim. Web sitenizde bu kasîdede şirk içeren bazı şeyler olduğunu da işittim. Fakat ben, bu kasîdede şirke çağıran bir şey işitmedim.

Benim sorum şudur:

Kasîdedeki şirke çağıran sözleri sildiğimiz takdirde bu kasîdeyi dinlememiz ve onu okumamız helal olur mu ya da onu okumakla ben şirk koşmuş oluyor muyum?

Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.

Hamd,
yalnızca Allah’adır.

Birincisi:

“Bürde Kasîdesi”, el-Bûsirî lakaplı Ebu
Abdullah Muhammed b. Saîd b. Hammâd es-Sanhâcî’ye âittir. Mısır’da
yetişmiştir, fakat Fas aslıllıdır ve Şâzliyye
tarikatındandır. Hicrî 696 yılında vefat etmiştir.
Kendisi ilim ehlinden değildir. Pek çok kimse onunla başka birisi
olan, ilim ehli ve “Zevâidi İbn-i Mâce” adlı kitabın
yazarı, meşhur muhaddis Bûsirî lakaplı Ahmed b. Ebi Bekr
el-Kinânî (ölümü: hicrî 840) ile karıştırmaktadır.Bu
muhaddis olan Bûsirî’nin hâfız lakaplı iki öğrencisi
vardır: Hâfız el-Irâkî ve Hâfız İbn-i Hacer -Allah onlara
rahmet etsin-.[1]

İkincisi:

Adı geçen kasîdenin on altı beytinde
İslâm’a aykırı durumlar vardır. Bu İslâm’a
aykırı durumların en büyüğü ve en çirkini ise, Nebi
-sallallahu aleyhi ve sellem-‘den yardım ve imdat dilemektir.

Nitekim bu kasîdenin
aşırılıklarını ve dîne aykırı olan
bazı beyitlerini daha önce (115502) nolu sorunun
cevabında açıklamıştık. Detaylı bilgi için bu
sorunun cevabına bakabilirsiniz.

Bu kasîdenin İslâm’a aykırı olan
durumlarını, fazîletli ve değerli âlimler ve ilim talebeleri
tenkit etmişler. Bazı âlimler bu konuda ayrı kitaplar
yazmışlar, bazıları da bazı kitaplarının
içeriklerinde “Bürde Kasîdesi”ne reddiye mahiyetinde bölümler
ayırmışlardır. Bazı âlimler de “Bürde
Kasîdesi”ni tenkit mahiyetinde özel makaleler
yazmışlardır.

Bu âlimler:

1.
İmam Şevkânî;
“ed-Durru’n-Nadîd fî İhlâsi Kelimeti’t-Tevhîd” adlı
kitabının bir bölümünde “Bürde Kasîdesi”ne reddiye
yazmıştır.

2.
Muhammed b. Abdulvahhab’ın;
“Tevhîd” kitabını şerh eden âlimler, şerhlerinde
“Bürde Kasîdesi”ne reddiyeler yazmışlardır.

Nitekim Süleyman b. Abdullah b. Muhammed b. Abdulvahhab;
“Teysîru’l-Azîzi’l-Hamîd” adlı şerhinde, Abdurrahman b.
Hasan b. Muhammed b. Abdulvahhab; “Fethu’l-Mecîd” adlı
şerhinde, Muhammed b. Salih el-Useymîn; “el-Kavlu’l-Mufîd alâ
Kitabi’t-Tevhîd” adlı şerhinde, Salih Âl-i
eş-Şeyh; “et-Temhîd fî Şerhi Kitabi’t-Tevhîd”
adlı şerhinde reddiyeler yazmışlardır.

3.
Değerli âlim, imam
Abdullah b. Abdurrahman Ebâ Battîn, “er-Raddu ale’l-Burde” adlı
risâlesiyle bu kasîdeye özel bir reddiye yazmıştır. Bu
risâle, Dr. Ali b. Muhammed el-Aclân’ın yazdığı, “Necd
Diyarının Müftüsü Şeyh Allâme Abdullah b. Abdurrahman Ebâ
Battîn” adlı kitabının sonunda
basılmıştır.

4.
Şeyh Mahmud Şukrî
el-Âlûsî; “Ğâyetu’l-Emânî fi’r-Raddi ale’n-Nebhânî”
adlı kitabının bir bölümünde “Bürde Kasîdesi”ne
reddiye yazmıştır.

5.
Şeyh Salih el-Fevzân;
“İânetu’l-Mustefîd bi Şerhi Kitabi’t-Tevhîd” adlı
kitabının bir bölümünde “Bürde Kasîdesi”ne reddiye
yazmıştır.

6.
Şeyh Abdulbedî’ Sakr;
“Nakdu’l-Burde maa’r-Raddi ve’t-Tashîh” adlı kitabında
“Bürde Kasîdesi”ne reddiye yazmıştır.

7.
Şeyh Muhammed Cemil
Zeyno; “Ma’lûmât Muhimme ani’d-Dîn” adlı kitabının bir
bölümünde “Bürde Kasîdesi”ne reddiye yazmıştır.

8.
Dr. Abdulaziz Âl-i eş-Şeyh;
“el-Beyân” dergisinin 139. sayısında; “Kavâdih
Akadiyye fî Burdeti’l-Bûsirî” adlı makalesinde “Bürde
Kasîdesi”ne reddiye yazmıştır.

9.
Abdurraûf Muhammed Osman;
“Mehabbetu’r-Rasûl Beyne’l-İttibâi ve’l-İbtidâi’adlı kitabının bir
bölümünde “Bürde Kasîdesi”ne reddiye yazmıştır.

10.
Süleyman b. Abdulaziz el-Fureycî;
“el-Beyân” dergisinin 139. sayısında;
“Mezâhiru’l-Ğuluvvi fî Kasâidi’l-Medîhi’n-Nebevî” adlı
makalesinde “Bürde Kasîdesi”ne reddiye yazmıştır.

11.
Alevî es-Sakkaf; “Kırâetun fî
Burdeti’l-Bûsirî ve şi’rihi” “el-Beyân” dergisinin 139.
sayısında; “Kavâdih Akadiyye fî Burdeti’l-Bûsirî” adlı
makalesinde “Bürde Kasîdesi”ne reddiye yazmıştır.

Alevî es-Sakkaf, bu makalesinde, Irak halkının
kendisini imam olarak gördüğü el-Bûsirî’nin durumunu açıklamıştır.
Alevî es-Sakkaf’ın zikrettiği el-Bûsirî’nin durumlarından bazıları
şunlardır:

“el-Bûsirî, insanlara, her türlü çirkin şeyleri
söylemekten geri kalmadığı ve emirlerle vezirlerin
meclislerinde onları kötü şeylerle andığı için
insanlar tarafından sevilmeyen ve nefret edilen birisi idi. Karısına
ve başkasına karşı kötü ahlaklı birisi idi.
Dilenci bir kişiliği vardı. Şahsiyeti oturmamış
birisiydi. Bazen Hıristiyanları över ve Yahudileri kötüler,
bazen Hıristiyanları râzı etmek için Yahudileri överdi.
Bazen de her ikisini birlikte kötülerdi. Hediye ve bahşişlerine
nâil olabilmek için devlet başkanlarını çok överdi. Bu
durum, şâirler için garipsenecek bir davranış değildi,
fakat âlimlerin yaptıkları bir şey değildi. Bunun
yanında el-Bûsirî’nin ‘el-Bürde’ ve ‘el-Hemziyye’ adlı kasîdesi ile
kendisinin divanında gelen diğer kasîdelerinin beyitlerini
eleştirenlerin sözünü doğrulayan pek çok şeyler
vardır…”

Alevî es-Sakkaf, daha sonra el-Bûsirî’nin durumunda
zikredilen şiirinden örnekler zikretmiştir.

Alevî es-Sakkaf’ın araştırma tezinin
tamamına aşağıdaki linkten bakabilirsiniz:

http://www.dorar.net/art/53

Üçüncüsü:

“Bürde Kasîdesi”nin yazarının
zikredilen durumundan, kasîdedeki aşırılık ve kasîdenin
farklı beyitlerinde bulunan İslâm’a aykırı olan birçok
şeyler ve bu kasîdeyi yayımlamanın, onun yazarını
tezkiye etmek anlamına geleceği için ve halktan insanların
kulaklarına hoş gelen şeylerin doğru mu yanlış
mı olduğunu ayırt edememeleri sebebiyle bu kasîdenin
yayımlanmasını, onun övülmesini, söylenmesini ve insanlar
arasında yayılmasını câiz görmüyoruz. İslâm’a
aykırı olan beyitlerin çıkarılması, bu kasîdenin
insanlar arasında yayılmasını mazur göstermez.

Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn -Allah ona
rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:

“Biz, bazı beyitlerinin anlamlarının
güzel ve doğru şeyler olmasına rağmen içerisinde büyük
şirk içeren sözler olduğu için mü’minlerin bu manzumeyi
(kasîdeyi) okumaktan uzak durmalarını gerekli görüyoruz. Hak,
kimden gelirse gelsin, kabul edilir. Bâtıl da kimden gelirse gelsin,
merduttur (reddolunmuştur).”[2]

Değerli âlim Abdulmuhsin el-Abbâd’a:

“Bazı kitapçılar, Mevlid-i Nebevî
vesilesiyle, “Bürde Kasîdesi” gibi, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve
sellem- hakkında söylenmiş, övgüler içeren methiyeleri
fotokopi yapıp bastırmaktadırlar. Onları yetkili makamlara
şikâyet edebilir miyim?” diye sorulduğunda o şöyle
cevap vermiştir:

“Evet. Onları yetkili makamlara şikâyet
edebilirsin.”[3]

Bu, Bürde kasîdesinin basımı ve
dağıtımı hakkındaki hükümdür. Kasîdenin, içerisinde
İslâm’a aykırı aşırılıklar bulunmayan
beyitlerinin seçilmesi ve okunmasına gelince, bu kasîdenin ile sahibinin,
minberlerde, cenâze önlerinde, sevinç merasimlerinde, hüzün
törenlerinde ve mevlidlerde okunacak kadar büyük bir konuma gelmesinden
dolayı bunun terk edilmesi gerekir. Nitekim bu kasîde, Nebi -sallallahu
aleyhi ve sellem-‘in şerh edilen hadislerinden daha fazla şerh
edilmiştir. Şayet kasîde ve sahibi, bu derece dînde büyük konuma
gelmeseydi, okunması için İslâm’a uygun olan beyitlerinin seçilmesine
engel olmazdık.

Allah Teâlâ en iyi bilendir.


[1]
Biyografisi
için bkz: “Şezerâtu’z-Zeheb”, c: 9, s: 340.


[2]
İbn-i
Useymîn; “Nûrun ale’d-Derb”, kaset no: 335.


[3]
“Şerh
Sünen-i Tirmizî”, kaset no: 304.

Kaynak

İslam Soru-Cevap Sitesi

at email

e-posta hizmetine katılım

Yeni bilgiler ve güncellemelerden haberdar olmak için e-posta hizmetimize katılmanızdan dolayı memnuniyet duyarız

phone

İslam Soru & Cevap Uygulaması

İçeriğe daha hızlı erişim ve internet olmadan gezinme yeteneği

download iosdownload android