Bir kadının, abdest alırken başörtüsünün üzerini meshi ilgili hükümler nelerdir?
Çorapların üzerini mesh ile başörtüsünün üzerini meshin hükümleri aynı mıdır?
Allah Teâlâ, sizi bütün iyiliklerle mükâfatlandırsın
Bir kadının, başörtüsünün üzerini mesh etmesi için, (ayağa giyilen) mestlerin üzerini mesh etmedeki şartlar mı aranır?
Soru: 151461
Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.
Hamd, yalnızca Allah’adır.
Birincisi:
Kadınınbaşörtüsünün üzerini mesh etmesiyle ilgili cevap ve âlimlerin bukonudaki görüş ayrılıkları daha önce geçmişti.
Bu konuda (148129)nolu sorunun cevabına bakabilirsiniz.
İkincisi:
Kadınınbaşörtüsünün üzerini mesh etmesini câiz gören bazı Hanbelîâlimler, bunu, mest ve çorapların üzerini mesh ile aynı hükümdetutarak başörtüsünün abdest alındıktan sonra bağlanmasınışart koşmuşlar ve başörtüsünün üzerini meshin süresiile mest ve çorapların üzerini meshin süresinin aynı olduğunubelirtmişlerdir.
İbn-i Kudâme -Allah ona rahmet etsin- imâmenin üzerine meshin hükmü konusunda şöyledemiştir:
“İmâmeninüzerini meshin süresi, imâmenin abdestli olarak giyilmesi şartı veimâmenin çıkarılması ile abdestin bozulacağı hükmü, ayağagiyilen mestlerin hükmü gibidir. Çünkü imâmenin üzerini mesh etmek,başı çıplak olarak mesh etmenin yerine geçmiştir.”(el-Kâfî; c: 1, s: 39).
İbn-i Hazm da -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:
“Bu görüş, bana doğru birgörüş olarak görünmüyor. Çünkü başörtüsü veimâme, mestler gibi değildir. Bu sebeple mestlerin üzerini mesh etmede arananşartlar, başörtüsü ve imâmede aranmaz. Başörtüsü ileimâmenin, ayağa giyilen mestlere kıyas edilmesi, çok uzak ihtimalli birkıyastır.Dolayısıyla ayakların hükmü, esasındaonların yıkanmasıdır.Fakat baş öyledeğildir. Başın hükmü, mesh edilmesidir. Ayaklara giyilenmestin sadece dışı mesh edilir. Başörtüsünün üzerinimesh etmede ise, böyle bir benzerlik yoktur. Aksine bu konuda dahatercihli olan görüş; ister açık olsun, isterse örtülü olsunveya bir kısmı açık, bir kısmı ise örtülü olsun, başıntamamının mesh edilmesi gerekir.”
İbn-i Hazm -Allah ona rahmet etsin- devamla şöyle demiştir:
“Burada imâme ve başörtüsünün üzerini meshile mestlerin üzerini mesh arasında hiçbir sebep/bağ yoktur. ÇünküRasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- giyilen şeylerde, sadecemestlerin abdestli olarak giyilmesini belirtmiştir. İmâme vebaşörtüsüne ise, hiç değinmemiştir.
Allah Teâlâşöyle buyurmuştur:
… وَأَنزَلْنَا إِلَيْكَالذِّكْرَ لِتُبَيِّنَ لِلنَّاسِ مَا نُزِّلَ إِلَيْهِمْ وَلَعَلَّهُمْيَتَفَكَّرُونَ
[ سورة النحل منالآية:44 ]
“(Ey Rasûl!) Sanada, insanlara indirileni, onlara (bilemedikleri anlam ve hükümleri) açıklayasındiye bu Zikr’i (Kur’an’ı) indirdik.Umulur ki düşünüp anlarlar (vehidâyeti bulurlar).” (Nah Sûresi: 44)
Yineşöyle buyurmuştur:
وَمَا نَتَنَزَّلُ إِلَّا بِأَمْرِرَبِّكَ لَهُ مَا بَيْنَ أَيْدِينَا وَمَا خَلْفَنَا وَمَا بَيْنَ ذَلِكَ وَمَاكَانَ رَبُّكَ نَسِيّاً [ سورة مريمالآية: 64 ]
“(Ey Cebrâil!Muhammed’e de ki: Biz melekler) Rabbinin emri olmadıkça (göktenyere) inmeyiz. Önümüzde ve arkamızdaki bütün geçmiş vegelecek şeyler ve bunların arasındakilerin hepsi, O’na âittir.Senin Rabbin unutkan değildir (hiçbir şeyi unutmaz).” (MeryemSûresi: 64)
Eğer bu imâme ve başörtüsünde gerekliolsaydı, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- mestlerde bunu beyanettiği gibi, imâme ve başörtüsünde de bunu beyanederdi. İmâme ve başörtüsü ile mestler arasında bir benzerlikve denklik olduğunu iddiâ edenin iddiâsı, delilsiz bir iddiâdırve bu konudaki iddiâsının geçerli olması için kendisinden kesinbir delil getirmesi istenir ve kendisine şöyle denilir:
– Mestlerinüzerini mesh etme konusunda Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-‘inmestleri abdestli olarak giydiğine dâirbu hükmün, imâme ve başörtüsü için de gerektiğine dâir delilnereden gelmektedir?
Bunu iddiâedenin, birkaç meselenin dışında buna hiçbir yol ve imkânbulamaz. Bunun da hiçbir anlamı yoktur.
Allah Teâlâşöyle buyurmuştur:
… قُلْ هَاتُواْ بُرْهَانَكُمْإِن كُنتُمْ صَادِقِينَ [ سورة البقرة منالآية: 111 ]
“De ki: Eğeriddiânızda doğruysanız, haydi (iddiâettiğiniz şeyin doğru olduğuna dâir) delilinizi getirin (ortayakoyun)!” (Bakara Sûresi: 111) (el-Muhallâ; c: 1, s: 310).
Yine İbn-i Hazm -Allah ona rahmet etsin- devamla şöyledemiştir:
“Mestlerinüzerini mesh etme, yolculuk ve mukimlik halllerinde belirli bir vakitle tayinedilmiş olduğuna göre, imâmenin de aynı şekildebelirli bir vakitle tayin edilmiş olması gerekir, diyen kimseniniddiâsı, doğruluğu olmayan bir iddiâdan ve gerektiğine dâirhiçbir delili olmayan bir sözden ibârettir.
Bu kimseye:İmâmenin üzerini mesh etme hükmü, yolculuk ve mukimlik vakitlerindemestlerin üzerini mesh etme gibidir, demeniz konusundaki delilinizindoğruluğu nedir? denilir.
Buiddiânın, birkaç meselenin dışında gerektiğine dâirhiçbir yolu ve imkânı yoktur.Oysa Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-imâmenin üzerini mesh etmiş ve bunu belirli bir vakitlesınırlı tutmamıştır, fakat mestlerin üzerini meshiçin belirli bir vakit tayin etmiştir.Bundan dolayı bizim deRasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in dediği gibi dememiz ve O’nundînde demediği şeyi bizim de demememiz gerekir.
Allah Teâlâşöyle buyurmuştur:
… تِلْكَ حُدُودُ اللهِ فَلاَتَعْتَدُوهَا… [ سورة البقرة من الآية: 229 ]
“…Bu (hükümler),Allah’ın (tayin ettiği helâl ve haram) sınırlarıdır.Sakın onları aşmayın (çiğnemeyin)!” (BakaraSûresi: 229) (el-Muhallâ; c: 1, s: 310).
İslâm şeriatında, üzerini mesh etmek için imâmeninabdestli olarak giyilmesinin şart olduğuna dâir ve mukim ve yolcuiçin belirli bir vakit tayin edildiğine dâir hiçbir sahih delilgelmemiştir. Bu konuda gelen hadis ise, zayıftır.Tıpkı Ebu Umâme hadisi gibi…
Ebu Umâme’nin -Allah ondan râzı olsun- rivâyetettiği hadiste o şöyle demiştir:
أَنّ النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِوَسَلَّمَ كَانَ يَمْسَحُ عَلَى الْخُفَّيْنِ وَالْعِمَامَةِ ثَلاثًا فِي السَّفَرِ،وَيَوْمًا وَلَيْلَةً فِي الْحَضَرِ. [رواه الطبراني في المعجم الكبير ]
“Peygamber -sallallahu aleyhive sellem- mestlerin ve imâmenin üzerini, yolculuk sırasında üç gün,mukimlik halinde ise bir gün ve bir gece mesh ederdi.” (Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr’de rivâyet etmiştir.)
Şevkânî de -Allah ona rahmet etsin- bu konudaşöyle demiştir:
“…Fakathadisin isnadında Mervân Ebu Seleme vardır.
İbn-iEbî Hâtim onun hakkında şöyle demiştir:
“Kavîdeğildir.”
Buhârîşöyle demiştir:
“Onunhadisi, münkerdir.”
Ezdîşöyle demiştir:
“O,(hadis konusunda) hiçbir şey değildir.”
İmamAhmed b. Hanbel’e bu hadis hakkında sorulduğunda o şöyledemiştir:
“Hadis,sahih değildir.” (Neylu’l-Evtâr; c: 1, s: 204).
Bu konuda(129557),(72391) ve (139719) nolusoruların cevaplarına bakabilirsiniz.
Allah Teâlâen iyi bilendir.
Kaynak:
İslam Soru-Cevap Sitesi
İlgili konular