Bazı ülkelerde deprem veya buna benzer birtakım olaylar meydana geldiğinde o ülke halklarının namaz kılmaları meşrû mudur?
Hamd, yalnızca Allah’adır.
Evet.Güneş ve ay tutulması, depremler,şiddetli kasırgalar ve sürekli esen korkutucu rüzgârlar veyıkıcı sel felâketleri meydana geldiğinde namaz kılmakmeşrûdur.
Nitekim İbn-i Abbas’tan -Allah ondan vebabasından râzı olsun- sahih olarak rivâyet olunduğuna göreo, Basra’da deprem olduğunda Küsûf namazı gibi namazkılmış ve şöyle demiştir:
“(Allah Teâlâ’nın onlarla kullarınıkorkuttuğu, uyarıcı belâ ve musibetlerin ineceğine delâleteden) âyetlerin namazı bu şekildedir.” (İbn-i EbîŞeybe; c: 2, s no: 472. Abdurezzak; c: 3, s: 101. Beyhakî; Sünen-i Kübrâ;c: 3, s: 343. İbn-i Abbas’tan sâbit hadistir.Hâfız İbn-iHacer,”Fethu’l-Bârî”; c: 2, s: 521’de hadisin sahih olduğunubelirtmiştir.)
el-Kâsânî -Allah ona rahmet etsin- bu konudaşöyle demiştir:
“Şiddetli rüzgâr esmesi, deprem meydanagelmesi, karanlık çökmesi, yağmurun sürekli yağmasıgibi ürkütücü ve dehşet verici olmasından dolayı korku veendişe verici bütün durumlarda namaz kılmak müstehaptır.”(Bedâiu’s-Sanâi’; c: 1, s: 282)
Muhammed b. Ahmed Uleyş -Allah ona rahmet etsin- bukonuda şöyle demiştir:
“Deprem, vebâ ve tâûn gibi insanları korkutanâyetler meydana geldiğinde tek başına veya cemaatle iki veyadaha fazla rekat namaz kılmak müstehaptır.” (Minehu’l-CelîlŞerhu Muhtasarı Halîl; c: 1, s: 333)
“Hanbelîler, İbn-i Abbas’tan delil geldiğiiçin sadece deprem ve benzeri durumlarda namaz kılmanın müstehapolduğunu, bunun dışındaki âyetlerde namazkılmanın meşrû olmadığınısöylemişlerdir.” (Keşşâfu’l-Kinâ’; c: 2, s: 66)
“İmam Şâfiî -Allah ona rahmet etsin-, belâve musibetler anında kılınan namazın âyetlernamazının), sadece tek başınakılınmasının meşrû olduğunu, cemaatlekılmanın meşrû olmadığını söylemiştir.”(İmam Nevevî; “el-Mecmû'”; c: 5, s: 61)
Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye -Allah ona rahmetetsin- bu her belâ ve musibet anında namaz kılmanın meşrûolduğu görüşünü tercih etmiş ve şöyledemiştir:
“Küsûf namazı, deprem ve benzeri her türlü belâve musibet anlarında kılınır.Bu, İmam Ebu Hanifegörüşü ile İmam Ahmed’in iki görüşünden birisi veashâbımızdan (Şâfiî âlimlerinden) muhakkiklerin ile diğerâlimlerin görüşüdür.” (el-Fetâva’l-Kubrâ; c: 5, s: 358)
Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn’e -Allahona rahmet etsin- bu meselede üç görüş zikretmiştir:
“Üçüncü görüş: Her korkutan belâ vemusibet meydana geldiğinde namaz kılınır.”
Muhammed b. Salih el-Useymîn’e -Allah ona rahmet etsin-sonra şöyle demiştir:
“Bu son (üçüncü) görüş, Şeyhulislâmİbn-i Teymiyye’nin -Allah ona rahmet etsin- tercih ettiğigörüştür. Bu, çok kuvvetli bir görüş olup bu meselede entercihli görüştür.” (eş-Şerhu’l-Mumti’; c: 5, s: 93)
Allah Teâlâ en iyi bilendir.