İndir
0 / 0

Defnettikten sonra ölü için toplu halde duâ etmenin ve duâ ettiren kimseye (imama) ücret ödemenin hükmü

Soru: 174715

Beldemizde insanlar, mescidin imamını çağırıp ölen yakınlarının kabirlerinin yanında topluluğun içinde ona duâ ettirmektedirler. Benim bu konuda beş sorum bulunmaktadır:

1. Allah Teâlâ, -hadiste zikredildiği üzere hayırlı evladın duâsının dışında-, kabrin yanında herhangi bir şahsın ölü için yaptığı duâyı kabul eder mi?

2. Allah Teâlâ, sâliha kız evlâdın, ölen babası için yaptığı duâyı kabul etmez mi?

3. Toplu halde yapılan bu duâ bid’at sayılır mı?

4. Duâ etmesi karşılığında imama verilen ücret, kötü bir davranış gözükmektedir. Bu davranış hatalı değil midir?

5. Bazı akrabalarım, imama verdikleri ücreti, imamın maaşının çok az olduğunu ve âilesine bakabilmesi için ek kazanca ihtiyacı olduğunu gerekçe göstermektedir.Bu gerekçe doğru mudur?

Allah Teâlâ sizi en güzel şekilde mükâfatlandırsın.

Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.

Hamd, yalnızca Allah’adır.

Birincisi:

Defnettikten sonra ölü
için duâ etmek, dînimizce meşrûdur.Bunu ölenin oğlu da, başka
birisi de yapabilir.

Nitekim
Osman b. Affan’ın -Allah ondan râzı olsun- rivâyet ettiği
hadiste o şöyle demiştir:

كَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِذَا فَرَغَ
مِنْ دَفْنِ الْمَيِّتِ وَقَفَ عَلَيْهِ فَقَالَ: اسْتَغْفِرُوا
لِأَخِيكُمْ، وَسَلُوا لَهُ بِالتَّثْبِيتِ، فَإِنَّهُ الْآنَ يُسْأَلُ.
[ رواه
أبو داود وصححه الألباني في أحكام الجنائز ]

“Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- ölüyü defnettikten sonra kabrinin başında durur ve şöyle
derdi:

-Kardeşiniz için Allah’tan bağışlanma isteyin ve (kabirdeki sorgu sırasında cevap verirken) onun için sebat
dileyin. Zirâ o, şu an sorguya çekilmektedir.” (Ebu Davud, hadis
no: 3221. Elbânî, “Ahkâmu’l-Cenâiz”de (s: 198) hadisin sahih
olduğunu belirtmiştir.)

Cenâzede hazır bulunan
her müslümanın ölü için duâ etmesi müstehaptır.

İkincisi:

Sâliha
kız evlâdın ölen babasına duâ etmesi, Ebu Hureyre’nin -Allah ondan
râzı olsun-, Rasûlullah
-sallallahu aleyhi ve sellem-‘den rivâyet
ettiği şu
hadise girer:

Rasûlullah
-sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

إِذاَ ماَتَ اْلإِنْساَنُ انْقَطَعَ عَنْهُ عَمَلُهُ
إِلاَّ مِنْ ثَلاَثَةٍ: إِلاَّ مِنْ صَدَقَةٍ جاَرِيَةٍ، أَوْ عِلْمٍ يُنْتَفَعُ
بِهِ، أَوْ وَلَدٍ صاَلِحٍ يَدْعوُ لَهُ.
[ رواه مسلم ]

“İnsan öldüğü
zaman, amelinin sevabı kesilir. Ancak (hayrın devamlı
olması ve faydasının kesilmemesi sebebiyle) şu üç
şeyin sevabı kesilmez: Sadaka-i Câriye (müslümanların
yararlanması için bir şeyi Allah rızâsı için vakfetmek
gibi), faydalı ilim (insanlara Allah rızâsı için dînî
ilimleri öğretmek veya bunun için kitap yazmak gibi), kendisine
duâ eden hayırlı evlât (insan vefat ettikten sonra arkasında
kendisine rahmet ve mağfiretle duâ eden birisini
bıraktığı zaman, o evlâdın duâsı, yabancı
bir kimsenin duâsından daha çok kabûle şayandır).” (Müslim, hadis no: 1631)

Çünkü
“veled” kelimesi, Arap dilinde hem erkek, hem de kız
çocuğunu kapsar.

Tıpkı Allah Teâlâ’nın şu emrinde olduğu gibi:


يُوصِيكُمُ اللهُ فِي أَوْلاَدِكُمْ لِلذَّكَرِ مِثْلُ حَظِّ الأُنثَيَيْنِ…
[
سورة النساء من الآية: 11 ]

“Allah,
(biriniz öldüğü
ve erkek ve dişi evlâtlar bıraktığı zaman)size, çocuklarınız(ın
alacağı miras) hakkında, erkeğe iki dişinin hissesi kadarını
emreder…”(Nisâ Sûresi: 11)

Üçüncüsü:

Ölüyü defnettikten
sonra topluca duâ etmek, arasıra yapılıyorsa ve sürekli edâ
edilen bir sünnet hâline getirilmiyorsa veya cenâzede hazır bulunanlardan
birisi tesadüfen duâ ettiyse, diğer insanlar da onun duâsına âmîn demişlerse,
bazı ilim ehli bu davranışı câiz görmüşlerdir.

Eğer her cenâze
defnettiklerinde veya ölüyü ziyâret ettiklerinde bunu bir
alışkanlık hâline getiriyorlarsa veya bunun için toplanmak üzere
belirli bir vakit ayırıyorlarsa veyahut da tek bir sesle duâ
ediyorlarsa, işte bu davranış, bid’at olan amellerdendir.

Değerli âlim
Abdulaziz b. Baz’a -Allah
ona rahmet etsin-:

“Bazı
insanların, ölüyü defnettikten sonra kabrin yanında durup ona
duâ etmekte olduklarını görüyorum.

Bu davranış
câiz midir?

Ölüyü defnettikten
sonra yapılan meşrû bir duâ var mıdır?

Tıpkı bir
kişinin duâ etmesi, diğerlerinin de onun duâsına âmîn demeleri
gibi kabrin yanında toplu halde mi duâ edilir, yoksa herkes kendisi mi duâ
etmelidir?

Bu konuda fetvâ verir
misiniz? Allah
Teâlâ sizi en güzel
şekilde mükâfatlandırsın.” Diye sorulmuş, bunun
üzerine o şöyle cevap vermiştir:

“Rasûlullah -sallallahu aleyhi
ve sellem-‘den sâbit olan sünnet,
defnettikten sonra ölü için duâ etmenin meşrû olduğuna delâlet
etmiştir.

Nitekim
şu hadis buna delildir:

كَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِذَا فَرَغَ
مِنْ دَفْنِ الْمَيِّتِ وَقَفَ عَلَيْهِ فَقَالَ: اسْتَغْفِرُوا
لِأَخِيكُمْ، وَسَلُوا لَهُ بِالتَّثْبِيتِ، فَإِنَّهُ الْآنَ يُسْأَلُ.

“Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- ölüyü defnettikten sonra kabrinin başında durur ve şöyle
derdi:

-Kardeşiniz için Allah’tan bağışlanma isteyin ve (kabirdeki sorgu sırasında cevap verirken) onun için sebat
dileyin. Zirâ o, şu an sorguya çekilmektedir.”

Bir kişinin duâ
etmesi ve işitenlerin de onun duâsına âmîn demelerinde bir günah
yoktur. Veya herkes kendisi ölü için duâ eder.

Başarı, Allah Teâlâ’dandır.” (“Fetâvâ İbn-i
Baz”, c: 13, s: 204)

Yine değerli âlim
Abdulaziz b. Baz’a -Allah
ona rahmet etsin-:

“Kabirlerin
yanında toplu halde duâ edilmesinin hükmü nedir?” diye sorulmuş,
bunun üzerine o şöyle cevap vermiştir:

“Bu konuda bir engel
yoktur. Bir kişi duâ ederse ve işitenler de onun duâsına âmîn
derlerse, bunda bir sakınca yoktur. Hüküm, eğer bu davranış
maksatlı olarak yapılmamış ve içlerinden birisinin duâ etmesi
ve işitenlerin de onun duâsına âmîn demeleri şeklinde olmuşsa,
bunda bir sakınca yoktur.Bu gibi davranış, maksatsız olduğu
için toplu halde yapılan duâ etmek sayılmaz.” (“Fetâvâ
İbn-i Baz”, c: 13, s: 340)

Dördüncüsü:

Ölü için duâ etmesi
karşılığında imama ücret vermek, dînen meşrû
değildir. Ayrıca kabrin yanında duâ etmek için uzun süre beklemek
de sünnetten değildir. Ücretli insanın duâsında ne
hayır olabilir ki?!

Bu konuda (83829)
nolu sorunun cevabına bakabilirsiniz.

Beşincisi:

Zekât ve sadaka
mallarından vermek sûretiyle fakir imamlara yardım edilmesi gerekir.
Onları bid’atlara ve dînde çıkarılan yeniliklere teşvik
etmek câiz değildir.

Allah Teâlâ en iyi bilendir.

Kaynak

İslam Soru-Cevap Sitesi

at email

e-posta hizmetine katılım

Yeni bilgiler ve güncellemelerden haberdar olmak için e-posta hizmetimize katılmanızdan dolayı memnuniyet duyarız

phone

İslam Soru & Cevap Uygulaması

İçeriğe daha hızlı erişim ve internet olmadan gezinme yeteneği

download iosdownload android