İndir
0 / 0

İslâm şeriatında kadının devlet başkanı olması câiz midir?

Soru: 20677

İslâm şeriatında kadının, devlet başkanı olması câiz midir? Bu konuda Kur’an’dan delil vermenizi temenni ederim.

Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.

Cevap:

Hamd, yalnızca Allah’adır.

Birincisi:

Kur’an-ı Kerim’den delilleri öğrenme ve bu delillere uyma
konusundaki gayretinden dolayı soruyu soran kardeşime teşekkür
ederim. Fakat her meselede Kur’an-ı Kerim’den onun için özel bir
delilin olması gerekmez. Aksine pek çok hükümlerin delilleri, Nebi
-sallallahu aleyhi ve sellem-‘in sahih sünnetinde sâbit olmuş,
Kur’an-ı Kerim ile sâbit olmamıştır. Müslümana düşen
görev; Kur’an ve sünnetin delillerinin hepsine birden ittibâ etmektir.

Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَطِيعُوا
اللَّهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ وَأُولِي الأَمْرِ مِنْكُمْ فَإِنْ تَنَازَعْتُمْ
فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللَّهِ وَالرَّسُولِ إِنْ كُنْتُمْ تُؤْمِنُونَ
بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ ذَلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلاً
[سورة النساء
الآية:59 ]

“Ey
îmân edenler! Allah’a itaat edin.
Elçiye de (hak olarak
getirmiş olduğu şeylere) uyun.(Allah’a isyanı emretmediği sürece) sizden olan idârecilere
de itaat edin. Aranızda herhangi bir konuda anlaşmazlığa
düşerseniz, gerçekten Allah’a ve âhiret
gününe îmân ediyorsanız, o konuda hüküm vermek için,
onu Allah’(ın kitabı
Kur’an)a ve elçisi(Muhammed
-sallallahu aleyhi ve sellem-’in sünneti)ne götürün.Allah’(ın kitâbı Kur’an)a ve elçisi (Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’in
sünneti)ne götürmek;sizin için (ayrılığa düşüp
görüşleriniz-le hareket
etmenizden) daha hayırlı, sonuç bakımından da daha güzeldir.”[1]

Bu sebeple Allah Teâlâ,
kendisine ve elçisi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-‘e itaat etmeyi, anlaşmazlığı
düşülen konularda kitabı Kur’an-ı Kerim’e ve elçisinin sünnetine
müracaat etmeyi emretmiştir.

Yine Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:

… وَمَا آتَاكُمُ الرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهَاكُمْ عَنْهُ
فَانْتَهُوا وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ
[سورة الحشر
الآية: 7]

“Elçi
(Muhammed
-sallallahu aleyhi ve sellem-) size neyi
verdiyse (hüküm olarak neyi) getirdiyse, onu hemen alın. Neyi de yasakladıysa, ondan hemen vazgeçin.”[2]

Mikdâm b. Ma’dî Kerib el-Kindî’den -Allah ondan
râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, Rasûlullah -sallallahu
aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:


يُوشِكُ الرَّجُلُ مُتَّكِئًا عَلَى أَرِيكَتِهِ يُحَدَّثُ بِحَدِيثٍ مِنْ
حَدِيثِي فَيَقُولُ : بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ كِتَابُ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ ، مَا
وَجَدْنَا فِيهِ مِنْ حَلَالٍ اسْتَحْلَلْنَاهُ ، وَمَا وَجَدْنَا فِيهِ مِنْ
حَرَامٍ حَرَّمْنَاهُ ، أَلا وَإِنَّ مَا حَرَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مِثْلُ مَا حَرَّمَ اللَّهُ.
[رواه ابن ماجه وصححه الألباني
في صحيح الجامع]

“(Karnı doymuş) bir kişi
koltuğuna yaslanmış
halde, hadislerimden birisi hakkında konuşurken (beni yalanlayarak):

-Bizimle sizin aranızda
Allah -azze cve celle-‘nin kitabı (Kur’an) hakemdir. Onda neyi helâl bulursak
helâl, neyi de haram bulursak haram sayarız’ diyeceği vakit pek yakındır. İyi biliniz ki Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in haram kılması, Allah’ın haram kılması
gibidir.”[3]

İkincisi:

Kur’an
ve sünnetten deliller, kadının, hilâfet, bakanlık ve hâkimlik
gibi umumi velâyetleri üstlenmesinin (umuma âit görevlere getirilmesinin)
câiz olmadığına delâlet etmiştir.

1.
Kur’an-ı Kerim’den
deliller:

Allah
Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:

الرِّجَالُ قَوَّامُونَ عَلَى
النِّسَاءِ بِمَا فَضَّلَ اللَّهُ بَعْضَهُمْ عَلَى بَعْضٍ وَبِمَا أَنْفَقُوا
مِنْ أَمْوَالِهِمْ…
[سورة النساء من الآية: 34]

“Allah’ın, bir kısmını
diğerlerine üstün kılması ve kendi mallarından harcamalarısebebiyle erkekler, kadınlar
üzerinde
hâkim ve kollayıcıdırlar.”[4]

İmam Kurtubî -Allah ona
rahmet etsin- yukarıdaki âyetin tefsirinde şöyle demiştir:

الرِّجَالُ قَوَّامُونَ عَلَى
النِّسَاءِ…
[سورة النساء من الآية: 34]

“Yani erkekler, onlara (kadınlara) nafaka verirler ve onlara
infakta bulunurlar, onları müdafaa ederler. Yine erkekler içerisinde devlet
başkanları, emirler ve savaşanlar vardır, kadınlar
arasında bunlar yoktur.”[5]

İmam İbn-i Kesir -Allah
ona rahmet etsin- yukarıdaki âyetin tefsirinde şöyle
demiştir:

الرِّجَالُ قَوَّامُونَ عَلَى
النِّسَاءِ بِمَا فَضَّلَ اللَّهُ بَعْضَهُمْ عَلَى بَعْضٍ وَبِمَا أَنْفَقُوا
مِنْ أَمْوَالِهِمْ…
[سورة النساء من الآية: 34]

“Erkekler, kadınlar
üzerinde hâkimdirler. Erkek, kadın üzerinde hâkimdir, onun reisidir. Büyüğüdür, onun üzerinde üstündür ve eğrildiği
zamanda onu terbiye eder. Çünkü
Allah, kimini kiminden üstün kılmıştır.
Zira erkekler kadınlardan
daha üstündürler. Erkek, kadından daha hayırlıdır. Bunun içindir ki
peygamberlik, sadece erkeklere mahsustur.

Nebi -sallallahu aleyhi ve
sellem-‘in:

لَنْ يُفْلِحَ
قَوْمٌ وَلَّوْا أَمْرَهُمِ امْرَأَةً.
[رواه البخاري]

“İşlerini
(idarelerini) yürütmek için bir kadını başlarına geçiren
bir topluluk asla felah bulmaz.”[6]

Sözü gereğince, en büyük
hükümranlık (devlet başkanlığı) da erkeklere âittir.”[7]

2.
Sünnetten deliller:

Ebu Bekra’dan -Allah ondan râzı olsun-
rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir:


لَمَّا بَلَغَ
رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّ أَهْلَ فَارِسَ قَدْ
مَلَّكُوا عَلَيْهِمْ بِنْتَ كِسْرَى قَالَ: لَنْ يُفْلِحَ قَوْمٌ وَلَّوْا
أَمْرَهُمِ امْرَأَةً.
[رواه البخاري]

“Persler (İranlılar), başlarına (ölen
kral) Kisra’nın yerine onun kızını
kraliçe olarak geçirdikleri haberi Rasûlullah -sallallahu
aleyhi ve sellem-‘e ulaştığında O şöyle buyurdu:

-İşlerini (idarelerini) yürütmek için bir kadını başlarına
geçiren bir topluluk asla felah bulmaz.”[8]

İmam Şevkânî -Allah ona
rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:

“Bu hadis, kadının,
velâyet ehlinden olmadığına bir delildir. Bir topluluğun
onu kendilerine idareci olarak ataması (idareci makamına getirmesi)
helal olmaz. Çünkü topluluğun, iflah olamamalarına sebep
olacak şeylerden uzak durması gerekir.”[9]

el-Mâverdî -Allah ona rahmet etsin-
bakanlıktan bahsederken şöyle demiştir:

“Nebi -sallallahu aleyhi ve
sellem-‘in şu sözü gereğince kadının bu makama
(bakanlığa) getirilmesi câiz değildir:

لَا يُفْلِحُ
قَوْمٌ أَسْنَدُوا أَمْرَهُمْ إِلَى امْرَأَةٍ.

“İşlerini
(idarelerini) yürütmek için bir kadına
emânet eden bir topluluk felah bulmaz.”

Çünkü bakanlık
makamında, talep etme, azim ve kararlılık gibi, kadınlarda
zayıf olan önemli hasletler vardır. Ayrıca vazifeye,
görüşmelere ve faaliyete başlama gibi kadınlar için
sakıncalı olan durumlar da vardır.”[10]

İbn-i Hazm -Allah ona rahmet
etsin- hilâfetten bahsederken şöyle demiştir:

“Hâlifeliğin kadına câiz
olmadığı konusunda âlimlerin hiçbirisi arasında ihtilaf
yoktur.”[11]

Kuveyt menşeli
“el-Mevsûatu’l-Fıkhıyye”de şöyle gelmiştir:

“Fakihler, en büyük imâmetin
(devlet başkanlığının) şartlarından
birisinin, erkeklerle biraraya gelip onlarla içiçe olması ve devlet
işlerine kendisini adayabilmesi için devlet başkanının erkek
olması gerektiği konusunda ittifak etmişlerdir. Nebi -sallallahu
aleyhi ve sellem-‘in şu sözü gereği kadının velâyeti
geçerli olmaz:

لَنْ يُفْلِحَ قَوْمٌ وَلَّوْا أَمْرَهُمِ امْرَأَةً.

“İşlerini
(idarelerini) yürütmek için bir
kadını başlarına geçiren bir topluluk asla felah bulmaz.”

Çünkü bu makama (hilâfet
makamına), erkeğin tabiatına uygun olan tehlikeli ve zor
işler, pek zor sorumluluklar emânet edilir.”[12]

Değerli âlim Abdulaziz b. Baz’a
-Allah ona rahmet etsin-:

“Kadının, kendisini
devlet başkanlığına veya başbakanlığa
veyahut da bakanlığa aday göstermesi konusunda hanif İslâm
şeriatının hükmü nedir?” diye sorulmuş, bunun üzerine
o şöyle cevap vermiştir:

-Kadının (devlet idaresinde)
bir makama getirilmesi veya müslümanların genel
başkanlığına (devlet başkanlığına)
seçilmesi câiz değildir. Nitekim Kur’an, sünnet ve icmâ buna delâlet
etmiştir.

Kur’an’dan delil, Allah Teâlâ’nın
şu sözüdür:

الرِّجَالُ قَوَّامُونَ عَلَى
النِّسَاءِ بِمَا فَضَّلَ اللَّهُ بَعْضَهُمْ عَلَى بَعْضٍ وَبِمَا أَنْفَقُوا
مِنْ أَمْوَالِهِمْ…
[سورة النساء من الآية: 34]

“Allah’ın, bir kısmını
diğerlerine üstün kılması ve kendi mallarından harcamalarısebebiyle erkekler, kadınlar
üzerinde
hâkim ve kollayıcıdırlar.”[13]

Âyetteki hüküm, erkeğin
velâyeti ve âiledeki hâkimiyeti konusunda geneldir. Genel başkanlık
(devlet başkanlığı) ise bu konuda daha önce gelir.Bu
hükmü te’yid eden husus, âyette belirtilen sebeptir ki bu, hükmetmek ve
başkanlığa ehil olmak gibi, erkeğin akıl ve
görüş bakımından üstün oluşudur.

Sünnetten delili ise, Perslerin, başlarına (ölen kral) Kisra’nın
yerine onun kızını kraliçe olarak geçirdikleri haberi Rasûlullah
-sallallahu aleyhi ve sellem-‘e ulaştığında O’nun
şöyle buyurmasıdır:

لَنْ يُفْلِحَ
قَوْمٌ وَلَّوْا أَمْرَهُمِ امْرَأَةً.
[رواه البخاري]

“İşlerini
(idarelerini) yürütmek için bir
kadını başlarına geçiren bir topluluk asla felah bulmaz.”[14]

Şüphesiz bu hadis,
kadının, umumi emirliğe (başkanlığa)
getirilmesinin haram olduğuna delâlet etmektedir. Aynı şekilde kadını
bir bölgenin veya beldenin başına getirmek de haramdır.
Çünkü bunların hepsi, umumi vasıftır. Nitekim Nebi
-sallallahu aleyhi ve sellem- kadını işlerini yürütmek için
başlarına geçiren topluluğun felah bulamayacağını
belirtmiştir. Felah ise, zafere ermek ve iyilikler kazanmaktır.”


[1]

Nisâ Sûresi: 59


[2]

Haşr Sûresi: 7


[3]

İbn-i Mâce,hadis no: 12. Elbânî,
‘Sahihu’l-Câmi’, hadis no: 8186’da hadisin sahih olduğunu
belirtmiştir.


[4]

Nisâ Sûresi: 34


[5]

Kurtubî Tefsiri, c: 5, s: 168


[6]

Buhârî


[7]

İbn-i Kesir Tefsiri, c: 1, s: 492


[8]

Buhârî, hadis no: 4425


[9]

Neylu’l-Evtâr, c: 8, s: 305


[10]

el-Ahkâmu’s-Sultâniyye, s: 46


[11]

el-Fasl Fi’l-Milel ve’l-Ehvâi ve’l-Nihal, c:
4, s: 129


[12]

el-Mevsûatu’l-Fıkhıyye, c: 21, s:
270


[13]

Nisâ Sûresi: 34


[14]

Buhârî

Kaynak

İslam Soru-Cevap Sitesi

at email

e-posta hizmetine katılım

Yeni bilgiler ve güncellemelerden haberdar olmak için e-posta hizmetimize katılmanızdan dolayı memnuniyet duyarız

phone

İslam Soru & Cevap Uygulaması

İçeriğe daha hızlı erişim ve internet olmadan gezinme yeteneği

download iosdownload android