İndir
0 / 0

Avukatlık mesleğinde çalışıanın üzerinde vacip olan hususlar

Soru: 268937

Allah’a şükürler olsun ben bilinçli bir avukatım, şer’i hukuk bilimleri nasıl öğrenebilirim? Yani ben avukat olarak İslam’ın ceza, ticaret ve medeni kanunlarını öğrenmek istiyorum, bunları müslüman avukatlara öğretecek her hangi bir kurum var mı? Müslüman bir avukat ümmetine nasıl hizmet edebilir? Bana tavsiyeniz nedir? Teşekkür ederim.

Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.

Cevap:
,

Birincisi:

Avukatlık, husumetlerde
başkasının yerine vekaleten temsil etmek, yargı önünde
bir hakkı elde etmek veya bir zulmü bertaraf etmek için temsil ve savunma
eylemidir.

Bu tür vekalet asıl olarak
caizdir.

İbn el Kattan Rahimehullah
şöyle dedi: “Hak talebinde ve husumetlerde, müvekkilin hazır ve
hasmın rızası dahilinde vekaletin caiz olduğuna icma’
etmişlerdir.”[1]

Şeyh Abdulaziz bin baz Rahimehullah şöyle
dedi: “ Avukatlık husumetlerde vekalettir. Bu vekalet Rasulullah
sallallahu aleyhi vesellem zamanından bugüne dek mevcuttur. Vekil
olarak adlandırmak doğrudur. Ancak avukatlık ismi yenidir.

Eğer avukat Allah’tan korkuyorsa, müvekkiline yalan ve
batıl ile yardım etmiyorsa bu mesleğin sakıncası
yoktur. “[2]

Avukata vacip olan şey: Hak sahibini
savunmasıdır, ancak zalim olan kimse veya her hangi bir hak sahibi
olmayan kimseye batıl üzerine yardım etmek caiz değildir. Zira
yüce Allah şöyle buyurmuştur: “İyilik ve takva (Allah’a
karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın. Ama
günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. Allah’a karşı
gelmekten sakının. Çünkü Allah’ın cezası çok
şiddetlidir.”[3]

Başka bir ayette: “Kendilerine hainlik edenleri savunma.
Zira Allah, hiçbir haini, hiçbir günahkârı sevmez.”[4]
Buyurmaktadır.

Şeyh Abdurrahman el sadi Rahimehullah
şöyle dedi: ayette geçen “ihtiyan” ve “hıyanet” zulüm ve günah
anlamındadır. Bu da günah işleyeni veya üzerinde şer’i bir
ceza olan kişiyi savunmayı da kapsar. Hıyanet
işlemişse veya şer’i bir ceza hakketmişse onu savunmaz
“Zira Allah, hiçbir haini, hiçbir günahkârı sevmez” yani çokça
hıyanet ve günah işleyenleri sevmez. Madem ki sevgi ortadan giderse
kızgınlık ve buğz sabit olur.[5]

Yahya bin Raşid şöyle
dedi: Abdullah bin ömer Radiyallahu anhu’nun yanında
oturuyorduk şöyle dedi: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle
dediğini duydum: “Kimin şefaatı (aracı oluşu)
Allah’ın koyduğu cezaların uygulanmasına engel olursa
Allah’a karşı gelmiştir. Her kim Bildiği halde batılda
tartışırsa bundan vazgeçinceye kadar Allah’ın
gazabındadadır. Her kim bir müminde olmayan bir şey
söylerse (iftira ederse) Allah onu cehennem ehlinden çıkan irin/suda
bırakır ta ki söylediğinden vazgeçinceye kadar.”[6]

İbn Useymin Rahimehullah
şöyle dedi: “Avukatlık, bir şahsın kendi adına
başkasıyla husumet ettirme vekaletidir, iki kısma
ayrılır; bir kısmı hak ile hakkı savunur bu kısma
girmekten her hangi bir sakınca yoktur. Çünkü bu ücret
karşılığında bir vekalettir ve caizdir.

Avukatlığın ikinci
kısmı ise avukatın hak olsun batıl olsun sözünü
bitirme arzusudur. Bu kısıma girmek caiz değildir. Çünkü
bu avukat haktan da batıldan da müdafaa edecektir. Bu iş
haramdır Müslümana vacip olan şey kardeşi bir harama
düşeceği zaman ona nasihat etmesidir ve ona vekalet etmemesidir.
Çünkü Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle
demiştir: “ Sizden kim bir kötülük görürse, onu eliyle
değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse,
diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse,
kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf
derecesidir.”[7]

Müslüman avukat bilinçli bir
şekilde şeriatın hükümleri çerçevesinde mesleğini icra eder
ve niyetini düzeltir. Müvekkiline Allah’tan korkmasına nasihat eder, ve
sadece şeri bakımından mümkün olan hakları talep etmelerini
telkin eder, hak sahiplerine hakları tanımlarını,
şahitliklerinde, sözlerinde ve ikrarlarında doğru
söylemelerini tavsiye eder. Ayrıca Allah korkusu hem dünya hem
ahiretin güzel sonucu olduğunu beyan eder. Zayıf ve fakir olan hak
sahiplerine de iyi davranır.

Tüm bunları dikkate alan avukat,
toplumda çok büyük bir islah ve düzeltme amelini yerine getirmektedir.

İkincisi:

İhtisasına uygun eğitim
konusu ise İslami üniversitelerde mevcuttur. Ayrıca İslami
bilimleri uzmanlığı içeren bazı fakültelerde bulmak
mümkündür.

Ülkenizde: Ezher üniversitesi
Şeriat ve Kanun fakültesi bulunmaktadır, şayet bu
bölümlerde eğitim görmen mümkün değilse onların
müfredatlarından istifade edebilirsin.

Bu konuda tavsiye edeceğimiz
kitaplar ise: “ El teşriul cinai el islami, mukaren bil kanun el vad’i”
Abdulkadir avdeh.

Aynı şekilde” Musannafatul
nuzum el İslamiye” adlı kitaptan istifade edebilirsin. Müellifi:
Mustafa kemal vasfi.

Her şeye rağmen ülkende
bulunan uzmanlardan sorarak veya sürekli okuyarak amacına
yardımcı olacak kitap ve müfredatlara ulaşabilirsin.

Avukatlık tarihi ve bir takım
adabı ile ilgili: “ El muhamah” adlı eseri tavsiye ederiz. Müellifi:
şeyh Meşhur Hasah Selman. Aşağıdaki linkte
bulabilirsiniz:

En doğrusunu bilen Allah’tır.,


[1]
El İkna 28/156


[2]

Fetava nurun ala
darb 19/231


[3]
Maide 2


[4]

Nisa 107


[5]
Tefsirussadi s. 200


[6]
Ebu davud 3597- Elbani sahihi 1/798


[7]
Fetava nurun ala darb 11/609-610

Kaynak

İslam Soru-Cevap Sitesi

at email

e-posta hizmetine katılım

Yeni bilgiler ve güncellemelerden haberdar olmak için e-posta hizmetimize katılmanızdan dolayı memnuniyet duyarız

phone

İslam Soru & Cevap Uygulaması

İçeriğe daha hızlı erişim ve internet olmadan gezinme yeteneği

download iosdownload android