Sadaka ile sadaka-i câriye arasında fark var mıdır?
Eğer ikisi arasında fark varsa, sadaka için bazı örnekler, sadaka-i câriye için de başka örnekler vermenizi istiyoruz.
Sadaka-i câriye yok olursa, örneğin bir kimse, bir câmi yaptırır da daha sonra bu câmi yıkılırsa, kıyâmet gününe kadar ona bu câminin sevâbı yazılır mı?
Sadaka-i câriye ile diğer sadakalar arasındaki fark
Soru: 43101
Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.
Hamd, yalnızca Allah’adır.
Sadaka-i câriye; vakfıntâ kendisidir. Sadaka-i câriye’nin birçok şekli ve türü vardır.Ölçüsü şudur: Aslının hapsedilmesi ve gelirinin sebilkılınmasıdır (hayır yollarınaharcanmasıdır).
Nitekim Abdullah b.Ömer’den -Allah ondan ve babasından râzı olsun- rivâyetolunduğuna göre o şöyle demiştir:
أَنْ عُمَرَ بْنَالْخَطَّابِ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ أَصَابَ أَرْضًا بِخَيْبَرَ فَأَتَى النَّبِيَّصَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَسْتَأْمِرُهُ فِيهَا، فَقَالَ: يَا رَسُولَاللَّهِ! إِنِّي أَصَبْتُ أَرْضًا بِخَيْبَرَ لَمْ أُصِبْ مَالًا قَطُّ أَنْفَسَعِنْدِي مِنْهُ فَمَا تَأْمُرُ بِهِ؟ قَالَ: إِنْ شِئْتَ حَبَسْتَ أَصْلَهَاوَتَصَدَّقْتَ بِهَا. قَالَ: فَتَصَدَّقَ بِهَا عُمَرُ أَنَّهُ لا يُبَاعُ، وَلايُوهَبُ، وَلا يُورَثُ، وَتَصَدَّقَ بِهَا فِي الْفُقَرَاءِ، وَفِي الْقُرْبَى،وَفِي الرِّقَابِ، وَفِي سَبِيلِ اللَّهِ، وَابْنِ السَّبِيلِ، وَالضَّيْفِ، لَاجُنَاحَ عَلَى مَنْ وَلِيَهَا أَنْ يَأْكُلَ مِنْهَا بِالْمَعْرُوفِ، وَيُطْعِمَغَيْرَ مُتَمَوِّلٍ. [رواه البخاري ومسلم]
“Ömer b.El-Hattab’a -Allah ondan râzı olsun- Hayber arazisinden bir parça isabetetti. Ardından Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem’e gelerek:
-Ey Allah’ın elçisi! Hayber’den bana bir arazi isabet etti.Şimdiye kadar ondan daha nefis bir mal elime geçmiş değildir. Bukonuda ne yapmamı emredersin? diye istişâre etti.
Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-ona şöyle buyurdu:
-Dilersen aslını hapsedersinve onu tasadduk edersin. (Yani araziyi vakfedersin, ama gelirinden herkesfaydalanabilir.)
İbn-i Ömer dedi ki:
(Babam)Ömer onu tasadduk etti. Aslının satılmaması, hibeedilmemesi ve miras bırakılmaması şartınıkoştu ve gelirinin fakirlere, yakın akrabalara, kölelere (mükâtebkölelerin azat edilmeleri için harcanmasına), Allah yolundasavaşanlara, yolda kalmışlara ve misafirlere harcanmasınıistedi. Onun mütevelliliğini üzerine alan kimsenin, ondan mal edinmemek (gelirindenkendisi için mal biriktirmemek) şartı ile maruf ölçüleriçerisinde onun gelirinden yemesinde ve başkasına yedirmesinde birgünah yoktur.”[1]
Nitekim Ebu Hureyre’den -Allah ondan râzı olsun-rivâyet olunduğunagöre,Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konudaşöyle buyurmuştur:
( ( إِنَّ مِمَّا يَلْحَقُ المُؤْمِنَمِنْ عَمَلِهِ وَحَسَناتِهِ بَعْدَ مَوْتِهِ: عِلْمًا نَشَرَهُ، وَوَلَدًاصَالِحًا تَرَكَهُ، ومُصْحَفًا وَرَّثَهُ، أوْ مَسْجِدًا بَنَاهُ، أوْ بَيْتًالِابْنِ السَّبِيلِ بَنَاهُ، أوْ نَهْرًا أَجْرَاهُ،أَوْ صَدَقَةً أَخْرَجَهَا مِنْ مَالِهِ فيصِحَّتِهِ وَحَيَاتِهِ، تَلْحَقُهُ مِنْ بَعْدِمَوْتِهِ.)) [ رواه ابن ماجهوقال المنذري في الترغيب والترهيب: إسناده حسن، وحسنه الألباني في صحيح ابن ماجه ]
“Şüphesiz ölümünden sonra mü’mine,ameli ve sevaplarındanerişen şeylerden bazıları şunlardır:
-(Öğretmekveya telif etmek sûretiyle) yaydığı bir ilim,
-Geride bıraktığı (kendisine duâ eden) hayırlı bir evlât,
-(Okunsun diye) miras olarakbıraktığı bir mushaf (Kur’an),
-İnşa ettiği bir mescid (câmi),
-Yolda kalmışlar (yolcular) için inşa ettiği bir ev,
-(Kanal açmak sûretiyle)akıttığı bir nehir,
-Hayatta, sıhhati yerindeyken verdiği bir sadaka, ölümündensonra kendisine erişir.”[2]
Buna göre sadaka-i câriye, bir câmi veya mescidyaptırmak, Kur’an-ı Kerimler satın alınıp (okunmasıiçin) bir câmi veya mescide konulması (bağışlanması),bir ev veya işyeri satın alınıp gelirinin fakirlere,yetimlere, yakın akrabalara, öğrencilere veya vakfeden kimseninbelirleyeceği başka kimselere harcanması veyahut da bir malkarşılığında hayır hastanesi yapımınaortak olunması şeklinde olabilir.
Câri olmayan normal sadakaya gelince, bunlar, aslıhapsedilmeyen (vakfedilmeyen) sadakadır. Aksine sahip olması içinfakire verilen ve fakirin, ondan dilediği gibi faydalandığısadakadır. Örneğin fakire bir mal, yiyecek, giyecek, ilaç veyayatak gibi bir şey verilmesi, onun da bundan dilediği gibifaydalanmasıdır.
Bir kimse bir câmi yaptırıp vakfeder, sonrazamanla bu câmi yıkılır veya harap olursa, câmininbulunduğu arazinin bir kısmını satmak ve geri kalankısmıyla da câmiyi yeniden imar etmek câizdir. Eğer câmininhiçbir şeyinden faydalanma imkânı yoksa, onun hepsini satmak ve eldeedilen malı başka bir vakfa yatırmak câizdir.
İbn-i Kudâme -Allah ondan râzı olsun- bu konudaşöyle buyurmuştur:
“Mesele:
(Vakıf harap olur ve ondan hiçbir şey eldeedilmezse (kâr veya fayda getirmezse), vakıf satılır ve onunparasıyla vakfın sahibine fayda getiren başka bir şeysatın alınır ve ilk vakıf gibi vakfedilir. Aynışekilde Allah yolunda kullanılmak üzere vakfedilen attanfaydalanılmazsa, satılır ve onun parasıyla cihaddakullanılmak üzere başka bir şey satın alınır.)
Bütün bunlardan anlaşılan şudur: Birvakıf harap olur ve faydaları ortadan kalkarsa, tıpkıvakıf olan bir evin veya yurdun yıkılması veya arazininharap olması ve imar edilmesi mümkün olmayan, faydasız bir arazihâline gelmesi veya köy halkının, köyüboşaltmasıyla namaz kılınmayan bir yer hâline gelmesi veyaköy halkına dar gelmesi, fakat genişletme imkânıolmaması veya câminin her tarafını dağılıp daarazisinin bir kısmını satmadan diğerkısmını imar etmenin mümkün olmaması gibi durumlardadiğer kalan kısmını imar etmek için vakfın birkısmını satmak câizdir.Vakıftan hiçbir şekildefaydalanma imkânı bulunmazsa, bu takdirde vakfın tamamısatılır.
İmam Ahmed -Allah ona rahmet etsin-, Ebu Davud’unrivâyeti hakkında şöyle demiştir:
‘Bir mescidde (câmide) iki kıymetli ağaç varsa,bu ağaçları satmak veparasını mescide harcamak câizdir.’
Salih’in rivâyeti hakkında şöyle demiştir:
“Mescidin bulunduğu yeri pis ve kötü iseve hırsızlardan korkuluyorsa, mescid başka bir vakfadönüştürülür.’
Kadı İyaz -Allah ona rahmet etsin-:
‘Yani o mescidde namaz kılınmasına engeloluyorsa, bu takdirde mescid başka bir vakfa dönüştürmesi vemescidin bulunduğu arsanın satılması câiz olur’demiştir.
Abdullah’ın rivâyetinde şu da vardır:
‘Bu konuda imamın şâhitliğine itibaredilir.”[3]
Vakıf ayakta kaldığı sürece, sahibinesevâp yazılması devam eder. Aynı şekilde vakıfsatılır ve onun yerine parasıyla başka bir vakıfyapılırsa, yine sevâbı devam eder.
Bir kimse mescid veya câmi yaptırırsa,kendisine sevâbı va’dedilmiştir. Sevâbı da Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem-‘in şu hadisinde belirtilmiştir:
مَنْ حَفَرَ بِئْرَ مَاءٍ، لَمْ يَشْرَبْ كَبِدٌحَرَّى مِنْ جِنٍّ وَلَا إِنْسٍ وَلَا طَائِرٍ إِلَّا آجَرَهُ اللهُ يَوْمَالْقِيَامَةِ، وَمَنْ بَنَى مَسْجِدًا كَمَفْحَصِ قَطَاةٍ أَوْ أَصْغَرَ، بَنَىاللهُ لَهُ بَيْتًا فِي الْجَنَّةِ. [رواه أحمد وصححه الأبلاني في صحيح الجامع]
“Kim, bir su kuyusu kazır da su çıkarır ve okuyudan cin, insan ve kuş gibi, susamış bir canlı suiçerse, Allahkıyâmet günü onun mükâfatını(amelininkarşılığını) mutlaka verir[4]. Kim (Allah rızâsı için) ormantavuğunun yuvası kadar veya daha küçük bir mescidyaptırırsa, Allah da ona cennete bir ev (köşk)yapar.”[5]
Hadiste kastedilen; en azı beyan etmek içinörnek verilmiştir.
Allah Teâlâ en iyibilendir.
[1] Buhârî, hadis no:2737. Müslim, hadis no: 1633
[2] İbn-i Mâce,hadis no: 242. el-Munzirî, ‘Sahihi’t-Terğîb ve’t-Terhîb’, c:1, s:78’deşöyle demiştir: “Hadisin isnadı hasendir.” Elbânîde “hadis, hasendir” demiştir.
[3] el-Muğnî,c:5, s:368
[4] Günümüzde sadaka-icâriye sayılan bazı ameller şunlardır:
– Sıcak yazgünlerinde insanları sıcaktan ve güneş çarpmasından,kışın ise yağmur, kar ve doludan korumak için taksi veotobüs duraklarına, okul bahçelerine, câmi önlerine ve halkaaçık yerlere gölgelikler yaptırmak.
– Susoğutucuları satın alıp câmi avlusuna, okul bahçesine veçarşı-pazar gibi yerlere koydurmak.
– Hastane vepoliklinikler yaptırmak veya yapılmasına katkıda bulunmak.Aynı şekilde ambulans ve sakat arabası gibi hastanelerintıbbî araç-gereçlerini satın alıp bağışlamak.
– Müslümanlarınölüleri için mezarlık olarak kullanılmak üzere arsa satınalıp mezarlık yaptırmak.
– Cenâzearabası satın alıp cenâze yıkanan yere (gasilhaneye)bağışlamak.
– Ölüleridefnetmekte kullanılan malzemeler satın alıp gasilhaneyebağışlamak.
– Kız ve erkekçocukları için Kur’an kursları yaptırmak veyayapılmasına katkıda bulunmak, Kur’an kurslarınaKur’an-ı Kerim ve faydalı kitaplar satın alıpbağışlamak.
– Geliri, fakir veyoksul kimselere bırakılmak üzere işyerleri veya evleryaptırıp kiraya vermek.
Sözünözü, sadaka-i câriye, iyilik ve hayır kapılarından birisiolup kapısı geniştir.(Çeviren)
[5] Ahmed, hadisno:2157. Elbânî de ‘Sahihu’l-Câmi’ adlı eserinde, “hadis,sahihtir” demiştir.
Kaynak:
İslam Soru-Cevap Sitesi