Ben, Allah Teâlâ’nın Peygamberimiz Muhammed Mustafa -sallallahu aleyhi ve sellem-‘i ilk yarattığında O’nu nurdan yarattığını ve Allah Teâlâ’nın diğer varlıkları (mahlukâtı) da sadece O’nun sebebiyle (vesilesiyle) yarattığını iki kitapta okumuştum. Ben, bundan emîn değilim.Sizden bunu açıklamanızı ricâ ediyor ve size teşekkür ediyorum.
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır?
Soru: 4509
Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.
Hamd, yalnızca Allah’adır.
Buna benzerbir soru, daha önce İlmîAraştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi’ne gelmişti. Osorunun metni ise şöyledir:
“İnsanlarınbüyük bir kesimi, (kâinattaki) her şeyin, Muhammed -sallallahu aleyhi vesellem-‘in nurundan yaratıldığına ve O’nun nurunun,Allah’ın nurundan bir nur olduğuna inanmakta ve şu hadisleririvâyet etmektedirler:
أَنَا نُورُ اللهِ، وَكُلُّ شَيْءٍ مِنْنُورِي.
“Ben, Allah’ın nuruyum.Her şey de benim nurumdandır (benim nurumdanyaratılmıştır).”
أَوَّلُ مَا خَلَقَ اللهُ نُورَ مُحَمَّدٍ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِوَسَلَّمَ.
“Allah, ilk önce Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-‘in nurunu yaratmıştır.”
أَنَا عَرَبٌ بِلَا عَيْنٍ أَيْ رَبٌّ، أَنَا أَحْمَدُ بِلَا مِيمٍأَيْ أَحَدٌ.
“Ben, ayn harfi olmayanArabım yani Rabbim. Ben, mîm harfi olmayan Ahmed’im yani Ehad’im.”
Buhadislerin bir aslı (temeli/dayanağı) var mıdır?
İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi busoruya şöyle cevap vermiştir:
“Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in Allah’ınnurundan bir nur olarak vasfedilmesi (nitelendirilmesi), eğer bununlaMuhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in Allah Teâlâ’nın zâtındanbir nur olduğu kastediliyorsa, bu, O’nun bir insan olduğuna delâlet eden Kur’an âyetlerineaykırı bir görüştür.
Yok eğer bununla, insanlar ve cinlerdendilediği için bir hidâyet vesilesi olduğu gözönünde bulundurulduğundaO’nun getirmiş olduğu vahiy nur kastediliyorsa, bu doğrudur.Nitekim komitemizin bu konuda bir fetvâsıyayınlanmıştır.Fetvânın metni şöyledir:
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in nuruvardır. O nur da, Allah Teâlâ’nın kullarından dilediğinehidâyet verdiği risâlet ve hidâyet nurudur.Şüphe yok ki risâlet vehidâyet nuru, Allah Teâlâ’dandır.
Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöylebuyurmuştur:
“Allah bir insanla ancak vahiy yoluylaveya bir perde arkasından konuşur veyahut da ona kendi izniyledilediğini vahyedecek bir elçi gönderir. Şüphesiz ki O,Aliyy’dir (zâtı, isimleri, sıfatları ve fiilleriyleyücedir), (kullarının bütün işlerini idâre etmede) hikmetsahibidir. İşte biz, böylece sana da emrimizden bir ruh (katımızdansana bir Kur’an) vahyettik. Halbuki sen (daha önce) kitab nedir,îmân nedir bilmezdin.Fakat biz onu, kullarımızdan dilediklerimizedoğru yolu gösteren bir nûr kıldık (onu dosdoğruyolu gösteren bir ışık kıldık).(Ey Elçi!)Gerçekten sen, (Allah’ın izniyle) dosdoğru yolu (İslâm’ı)gösterirsin. Göklerde ve yerde bulunan her şeyin sahibi Allah’ındosdoğru yolunu. (Ey insanlar!) İyi bilin ki bütün işler,sonunda Allah’a döner.” (Şûrâ Sûresi: 51-53)
Bu nur, -bazı inkârcıların iddiâ ettiklerigibi- evliyânın yüzüğünden elde edilmiş veyadönüşmüş bir nur da değildir.
Muhammed -sallallahu aleyhi vesellem-‘in bedeninegelince, O’nun vücudu kan, et ve kemiktendir.Bir baba ve annedenyaratılmıştır. O, dünyaya gelmeden önce herhangi bir şekildeönceden yaratılmış değildir. Allah’ınyarattığı şeyin, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-‘innuru olduğu veya Allah Teâlâ vechi keriminden bir tutam nuraldığı, bu bir tutamlık nurun Muhammed -sallallahu aleyhive sellem-‘in kendisi olduğu ve Allah Teâlâ’nın bu bir tutamlıknura baktığı, ardından onun içerisine başka katrenurlar kattıktan sonra her katresinden bir peygamberyarattığı veya bütün varlıkları Muhammed -sallallahualeyhi ve sellem-‘in nurundan yarattığı konusundaki bu gibirivâyetlerden hiç birisi Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-‘den sahiholarak gelmemiştir.
Yukarıda zikredilen fetvâ gereğince (soruyusoran kişi tarafından) zikredilen şeylerin bâtıl bir inançolduğu ortaya çıkmaktadır.
أَنَا عَرَبٌ بِلا عَيْنٍ أَيْ رَبٌّ.
“Ben, ayn harfi olmayan Arabımyani Rabbim.”
Sözüne gelince, bunun doğruluk/sıhhatbakımından hiçbir temeli yoktur.
Aynı şekilde:
أَنَا أَحْمَدُ بِلا مِيمٍ أَيْ أَحَدٌ.
“Ben, mîm harfi olmayanAhmed’im yani Ehad’im.”
Sözününde doğruluk bakımından hiçbir temeli yoktur.
Rububiyetve tek olma vasfı (sıfatı); yalnızca Allah Teâlâ’ya hasolan sıfatlardandır. Yaratılmışlardan birisinin,”Rab” ve “Ehad” (bir/tek) diye vasfedilmesi(nitelendirilmesi) kesinlikle câiz değildir.Bu iki sıfat, AllahTeâlâ’nın sıfatlarından olup yalnızca O’na âittir.Bir elçi(rasûl) veya bir insan bu şekilde vasfedilemez (nitelendirilemez).
AllahTeâlâ, Peygamberimiz Muhammed’e, âile halkına ve ashâbına salât veselâm eylesin.” (İlmîAraştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi Fetvâları; c: 1, s:310)
Soru:
AllahTeâlâ, gökleri ve yeri, Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-‘i yarattığı içinyaratmıştır, denilebilir mi?
Ayrıca:
لَوْلاَكَ لَمَا خَلَقْتُ الأَفْلاكَ.
“(EyMuhammed!) Sen olmasaydın kâinatı yaratmazdım!”
Sözünün anlamı nedir ve bu hadisin aslı(temeli) var mıdır ve bu hadis sahih midir?
Bize bunun hakikatini açıklarmısınız?
Cevap:
Hamd, yalnızca Allah’adır.
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-yaratıldığı için gökler ve yer yaratılmamıştır.Aksine gökler ve yer, Allah Teâlâ’nın şu âyette buyurduğu sebeptendolayı yaratılmıştır:
اَللَّهُ الَّذِي خَلَقَ سَبْعَسَمَاوَاتٍ وَمِنَ الأَرْضِ مِثْلَهُنَّ يَتَنَزَّلُ الأَمْرُ بَيْنَهُنَّلِتَعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ وَأَنَّ اللَّهَ قَدْأَحَاطَ بِكُلِّ شَيْءٍ عِلْماً
[ سورة الطلاق الآية: 12 ]
“Yedi kat göğü ve yerden de o kadarını(yedi kat yeri) yaratan, yalnızca Allah’tır. Allah’ın buyruğu bunlar (gökler ve yer) arasında inerdurur. (Ey insanlar!) Bilesiniz ki Allah, gerçekten her şeye gücü yeter (hiçbirşey O’nu âciz bırakamaz) ve Allah, gerçekten her şeyi ilmiylekuşatmıştır (hiçbir şey O’nun bilgisi vekudretinin dışına çıkamaz).”(TalâkSûresi: 12)
Soruda zikredilen hadise gelince bu, Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-‘e atfedilen bir yalandır (iftiradır) vedoğruluk/sıhhat bakımından hiçbir aslı/temeli yoktur.
AllahTeâlâ, Peygamberimiz Muhammed’e, âile halkına ve ashâbına salât veselâm eylesin.”
(İlmîAraştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi Fetvâları; c: 1, s:312)
الحاشية السفلية
^1 | وَمَا كَانَ لِبَشَرٍ أَنيُكَلِّمَهُ اللَّهُ إِلا وَحْياً أَوْ مِنْ وَرَاءِ حِجَابٍ أَوْ يُرْسِلَرَسُولاً فَيُوحِيَ بِإِذْنِهِ مَا يَشَاءُ إِنَّهُ عَلِيٌّ حَكِيمٌ51وَكَذَلِكَ أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ رُوحاً مِنْ أَمْرِنَا مَا كُنْتَ تَدْرِي مَاالْكِتَابُ وَلا الإِيمَانُ وَلَكِنْ جَعَلْنَاهُ نُوراً نَهْدِي بِهِ مَنْ نَشَاءمِنْ عِبَادِنَا وَإِنَّكَ لَتَهْدِي إِلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ52 صِرَاطِاللَّهِ الَّذِي لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ أَلا إِلَىاللَّهِ تَصِيرُ الأمُورُ53 |
---|
Kaynak:
Islam Q&A