İndir
0 / 0

YEDİNCİ ASIRDA KUR’AN’IN VAR OLDUĞUNA DÂİR DELİLİN OLMADIĞI İDDİÂSI HAKKINDA

Soru: 4607

Yedinci asırda Kur’an’ın yazılı olarak var olduğuna dâir delilin olmadığı doğru mudur?

Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.

Hamd,
yalnızca Allah’adır.

Bu söz
asılsızdır, gerçeklik payı yoktur. Bu sözü,
insanları İslam’dan uzaklaştırmak için İslâm
düşmanları ortaya atmaktadırlar.

Bilinmelidir
ki Allah -azze ve celle-, Kur’an-ı Kerim’in korumasını bizzat
kendisi üstlenmiştir.

Nitekim
Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

)) إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَإِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ
((
[ سورة الحجر الآية: 9]

“Şüphesiz O Zikr’i
(Kur’an’ı)
biz indirdik, Onun koruyucusu da elbette biziz.” (Hicr Sûresi: 9)

Sonra, Kur’an’ın
naklindeki, ezbere ve yazıya dayalı -nesilden nesile aktarılan-
tevatür. Beyninde, şer’i ilimlere dair en küçük kırıntı
bulunan -özellilikle de kıraat ve kurra ilmi- herkesçe bu durum bilinmektedir.

Bu gün
bile, insanlardan birçoğu, Kur’an-ı Kerim’i, şifahen, Peygamber Efendimiz
-sallallahu aleyhi ve sellem-’den gelen senedle öğrenmektedirler.

Allah Teâlâ’nın,
Kur’an-ı Kerim’i muhafazasının mucizelerinden birisi de; Kur’an’ı
tahrif etmek isteyen her kim olursa, foyasının ortaya
çıkmasıdır.

Özetle;
Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-’e inen her âyet, O’nun -sallallahu
aleyhi ve sellem- huzurunda zaman kaybetmeksizin yazılıyordu.
Ayrıca, bazı sahabilerin de (kendilerine has) mushafları
vardı.

Peygamber Efendimiz
-sallallahu aleyhi ve sellem-’in vefatından sonra ise, birinci Halife Ebu
Bekir Sıddîk -Allah ondan râzı olsun- Kur’an’ı sayfalarda topladı
ve onu korumaya aldı. Sonra üçüncü Halife Osman b. Affân -Allah ondan râzı
olsun-, Ebu Bekir’in topladığı sayfalara ve sahabenin ezberine
ve itimat ederek Mushafları çoğalttı.

Eğer sahabenin,
Kur’an-ı Kerim’i topladığını ve
yazdığını ve de Osman b. Affan’ın -Allah ondan
râzı olsun- hilâfeti zamanında bu mushafları, bundan böyle
bu mushafa itimat etmeleri ve ihtilafa düşmemeleri için İslâm
başkentlerine gönderdiğini anladıktan sonra; nasıl
olurda “yedinci asırda, Kur’an’ın yazılı olarak izi
bulunmadığı” söylenebilir! Buna ilaveten, birçok kütüphane
ve ilim müzelerinde, Kur’an-ı Kerim’in, açıkça belli, eski el yazma
nüshaları bulunmaktadır. Kur’an’ın, muhafaza edilmiş eski
nüshaları vardır ki bunlar, Allah’ın kitabının herhangi
bir değişikliğe veya eksikliğe maruz kalmadığına
delâlet etmektedir.

Allah Teâlâ
şöyle buyurur:

)( لا يَأْتِيهِ الْبَاطِلُ مِنْ بَيْنِ
يَدَيْهِ وَلا مِنْ خَلْفِهِ تَنزِيلٌ مِنْ حَكِيمٍ حَمِيدٍ )(
[ سورة فصلت
الآية:42]

“Ona ne önden, ne de
ardından bâtıl gelemez. O, hüküm ve hikmet sahibi, övülmeye
layık olan Allah tarafından indirilmiştir.”
(Fussilet Sûresi:
42).

Allah en doğrusunu bilendir.

Kaynak

Şeyh Muhammed Salih El Muneccid

at email

e-posta hizmetine katılım

Yeni bilgiler ve güncellemelerden haberdar olmak için e-posta hizmetimize katılmanızdan dolayı memnuniyet duyarız

phone

İslam Soru & Cevap Uygulaması

İçeriğe daha hızlı erişim ve internet olmadan gezinme yeteneği

download iosdownload android