Regâib namazı, kılınması sünnet olan bir namaz mıdır?
Regâib namazı, kılınması sünnet olan bir namaz mıdır?
Soru: 60180
Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.
Regâib namazı, Receb ayında dîne sonradan sokulan bid'atlardan olup Receb ayının ilk Cuma gününün gecesi, akşam ile yatsı namazı arasında kılınan namazdır. Bu namazdan önce de Receb ayının ilk Perşembe günü tutulan Perşembe orucu vardır.
Regâib namazı, ilk defa Beytul-Makdis'de, hicrî 480 yılından sonra ihdas edilmiştir (dîne sokulmuştur).Ne Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den, ne sahâbeden birisinden, ne fazîletli dönemlerden (sahâbe, tâbiîn ve etbâu't-tâbiîn), ne de mezhep imamlarından böyle bir fiil nakledilmiştir. Regâib namazının yerilen bir bid'at olduğunu ve övülen bir sünnet olmadığının isbâtı konusunda sadece bu zikredilen şeyler yeterlidir.
İslâm âlimleri de Regâib namazından sakındırmışlar ve bu namazın, dalâlet bid'atı olduğunu belirtmişlerdir.
Nitekim İmam Nevevî -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:
"Regâib namazı olarak bilinen ve Receb ayının ilk Cuma gecesi, akşam ile yatsı namazı arasında on iki rekat olarak kılınan bu namaz ile Şaban ayının ortasında yüz rekat olarak kılınan namaz, iki çirkin bid'at olan namazdır.Bu iki namazın, "Kûtu'l-Kulûb" (Kalplerin Azığı) ile "İhyâu Ulûmi'd-Dîn" (Dînî İlimlerin Yaşatılması) adlı iki kitapta zikredilmesine ve bu iki kitapta zikredilen hadise aldanılmaması gerekir.Çünkü bütün bunlar bâtıldır.Yine, hadisin hükmü kendisine karmaşık gelen bazı imamların bu namazın müstehap olduğunu yazmalarına aldanılmaması gerekir.Çünkü böyle diyen imamlar, bu konuda hata etmişlerdir. İmam Ebu Muhammed Abdurrahman b. İsmail el-Makdisî bu namazın bâtıl olduğu konusunda nefis bir kitap yazmış ve bu konuyu çok güzel zikretmiştir. Allah kendisine rahmet etsin." (İmam Nevevî; "el-Mecmû'"; c: 3, s: 548.)
Yine, Nitekim İmam Nevevî -Allah ona rahmet etsin-, Müslim'in Şerhi'nde şöyle demiştir:
"Bu bid'atı (Regâib namazı) çıkarana ve icat edene Allah lânet etsin.Bu namaz, dalâlet ve bilgisizlik sayılan çirkin bid'atlardandır. Bu bid'attaki çirkinlikler, açık-seçiktir. Birçok âlim, bu bid'atın çirkin olduğu, bu namazı kılanın ve çıkaranın dalâlette olduğu ve bu bid'atın çirkin ve bâtıl olduğu, bu bid'atı işleyenin dalâlet içerisinde olduğunu gösteren sayılamayacak kadar pek çok şeyin olduğu konusunda nefis kitaplar yazmışlardır."
İbn-i Âbidin de -Allah ona rahmet etsin- hâşiyesinde şöyle demiştir:
"'el-Bahru'r-Râik' adlı kitabın yazarı şöyle demiştir:
…Böylelikle, Receb ayının ilk Cuma gününde kılınan Regâib namazı için toplanmanın kerih (çirkin) ve bid'at olduğu anlaşılmaktadır…
Büyük âlim Nuriddîn el-Makdisî'nin bu bid'at hakkında yazdığı "Red'u'r-Râğib an Salâti'r-Reğâib" adında güzel bir kitabı vardır. Yazar, bu bid'at konusunda dört mezhebe mensup eski ve yeni âlimlerin görüşlerini detaylı bir şekilde zikretmiştir." (İbn-i Âbidin Hâşiyesi; c: 2, s: 26. -Özetle-).
İbn-i Hacer el-Heysemî'ye -Allah ona rahmet etsin-:
"Regâib namazını cemaatle kılmak câiz midir? Yoksa câiz değil midir?"
Diye sorulmuş, bunun üzerine o şöyle cevap vermiştir:
"…Regâib namazına gelince, bu namaz, Şaban ayının ortasında kılınan ve herkesçe bilinen namaz gibidir.Dolayısıyla bu iki namaz, çirkin ve dînde yerilen iki bid'attır.Bu iki namaz hakkında rivâyet olunan hadisler, uydurmadır.Bu sebeple bu iki namazı ister tek başına, isterse cemaat olarak kılmak, çirkin görülmüştür." ("el-Fetâvâ'l-Fıkhiyyetu'l-Kubrâ"; c: 1, s: 216.)
Mâlikî mezhebi âlimlerinden İbn-i'l-Hâc -Allah ona rahmet etsin- şöyle demiştir:
"Bu kıymetli ayda (yani Receb ayında) ihdas ettikleri (dîne sonradan yerleştirdikleri) bid'atlardan birisi de, Receb ayının ilk Cuma gecesi câmii ve mescitlerde kıldıkları Regâib namazıdır.İnsanlar, bulundukları ülkelerin câmii ve mescitlerinde toplanıp bu bid'atı işlemekte ve dînen meşrû sayılan bir namaz gibi mescitlerde cemaatler halinde bir imamın arkasında toplu halde kılmaktadırlar…
İmam Mâlik'in -Allah Teâlâ ona rahmet etsin- bu konudaki mezhebi (görüşü): Hiç şüphe yok ki Regâib namazı, yapılması mekruh olan bir fiildir. Çünkü bu namaz, bizden öncekilerin yapmış oldukları fiillerden değildir.İyilik ve hayrın her türlüsü, onlara uymaktadır. Allah onlardan râzı olsun." (İbn-i'l-Hâc el-Mâlikî; "el-Medhal"; c: 1, s: 294. -Özetle-).
Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye -Allah ondan râzı olsun- bu konuda şöyle demiştir:
"Receb ayının ilk Cuma gününün gecesi kılınan Regâib namazı gibi, Receb ayının başında ve Şaban ayının ortasında kılınan bin (1000) rekatlık namaz, Receb ayının yirmi yedinci gecesi kılınan namaz ve benzeri namazlar gibi, belirli rekatlar ve kıraatlarla, belirli vakitlerde cemaat halinde düzenli olarak namaz kılınması hakkında sorulan soruya gelince, bu fiil, İslâm imamlarının ittifakıyla meşrû değildir.Nitekim sözlerine itibar edilen âlimler böyle demişlerdir.Bu gibi bid'atı, ancak câhil bid'atçı kimseden başkası çıkarmaz. Dînde bunun gibi bir kapı açmak, İslâm'ın hükümlerini değiştirmeyi ve Allah'ın, dînde izin vermediği şeyleri meşrû kılan kimselerin nasibini (günahlarını) almayı gerektirir." ("el-Fetâvâ'l-Kubrâ"; c: 2, s: 239.)
Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye -Allah ondan râzı olsun- Regâib namazı hakkında yine şöyle demiştir:
"Bu namazı, ne Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, ne sahâbeden birisi, ne tâbiîn, ne de müslümanların imamlarından birisi kılmıştır.Ne Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, ne seleften birisi, ne de imamlar bu namazı kılmaya teşvik etmişlerdir. Bu gecenin fazîletli olduğuna dâir herhangi bir şey de zikretmemişlerdir.Bu konuda Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den rivâyet olunan hadis, hadis âlimlerinin ittifakıyla yalan ve uydurmadır.Bunun içindir ki sonraki âlimler şöyle demişlerdir: Regâib namazı, mekruhtur, sünnet değildir." ("el-Fetâvâ'l-Kubrâ"; c: 2, s: 262.)
Fıkıh Ansiklopedisi'nde şöyle gelmiştir:
"Hanefîler ve Şâfiîler, Receb ayının ilk Cuma günü veya Şaban ayının ortasında özel şekilllerde veya belirli rekatlarla kılınan Regâib namazının çirkin bir bid'at olduğunu belirtmişlerdir…
Ebu'l-Ferac b. el-Cevzî -Allah ondan râzı olsun- şöyle demiştir:
Regâib namazı, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e nisbet edilen bir uydurma ve ona atılan bir iftirâdır…
Ebu'l-Ferac b. el-Cevzî -Allah ondan râzı olsun- devamla şöyle demiştir:
Bu namazın bid'at ve çirkin oluşunu birçok yönden belirtmişlerdir. Bunlardan birisi de, sahâbe ve tâbiîn ile onlardan sonra gelen müctehid imamlardan bu iki namaz hakkındahiçbir şey nakledilmemiştir.Şayet bu iki namaz meşrû olsaydı, selef (ilk müslümanlar), bu namazları hiç kaçırmazlardı.Bu iki namaz, ancak hicrî dört yüzüncü asırdan sonra ihdas edilmiştir." (Fıkıh Ansiklopedisi; c: 22, s: 262.)
Kaynak:
İslam Soru-Cevap Sitesi