İndir
0 / 0
929615/12/1999

İSA -ALEYHİSSELÂM-‘IN YARATILIŞI NASIL GERÇEKLEŞMİŞTİR?

Soru: 6333

İsa -aleyhisselâm-‘ın yaratılışının nasıl gerçekleştiğini bana haber verebilir misiniz?

Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.

Hamd,
yalnızca Allah’adır.

Allah Teâlâ
ve elçisi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in söylemiş olduğu her şey
haktır.

“Lev:
Keşke/şayet ” kelimesi iki şekilde kullanılır:

Birincisi:
Geçmişte olana üzülmek ve takdir olunan şeye sabretmemektir. Allah Teâlâ ve
elçisi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in yasakladığı işte budur.

Nitekim Allah
Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:

(يَا
أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لا تَكُونُوا كَالَّذِينَ كَفَرُوا وَقَالُوا
لإِخْوَانِهِمْ إِذَا ضَرَبُوا فِي الْأَرْضِ أَوْ كَانُوا غُزّىً لَوْ كَانُوا
عِنْدَنَا مَا مَاتُوا وَمَا قُتِلُوا لِيَجْعَلَ اللَّهُ ذَلِكَ حَسْرَةً فِي
قُلُوبِهِمْ وَاللَّهُ يُحْيِي وَيُمِيتُ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ) [
سورة آل عمران الآية: ١٥٦ ]

“Ey îmân
edenler! Siz de, inkâr edenler ve (rızık aramak için) yeryüzünde yolculuğa çıkan
(ve ölen) veya savaşan (ve öldürülen) kardeşleri hakkında: ‘Şayet onlar
(yolculuğa çıkmasalar veya savaşmasalar ve) yanımızda kalsalardı ölmezler ve de
öldürülmezlerdi’ diyenler gibi olmayın (onlara benzemeyin). Allah, bu sözü
onların kalplerine bir hasret (ve hüzün) olarak yerleştirdi. (Yolcu veya savaşan
da olsa, onun hakkında hayatı takdir edip) yaşatan ve (mukim de olsa eceli sona
ereni) öldüren yalnızca Allah’tır. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir.”

[1]

Peygamber
-sallallahu aleyhi ve sellem-‘in yasakladığı şey, işte budur.

Nitekim
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:

وَإِنْ أَصَابَكَ شَيْءٌ فَلاَ تَقُلْ: لَوْ أَنِّي فَعَلْتُ كَانَ كَذَا
وَكَذَا، وَلَكِنْ قُلْ: قَدَرُ اللَّهِ وَمَا شَاءَ فَعَلَ، فَإِنَّ لَوْ تَفْتَحُ
عَمَلَ الشَّيْطَانِ
[ رواه مسلم ]

“Sana (istemediğin) bir şey isâbet ederse, ‘keşke şöyle şöyle yapsaydım da bu
başıma gelmeseydi’ deme. Fakat ‘Allah’ın takdiridir. O ne dilerse, onu yapar’
de. Çünkü ‘keşke’ şeytanın ameline yol açar (yani üzülmene ve sabırsızlık
göstermene sebep olur. Bu da zarar verir, fayda vermez. Bilakis başına gelen
şeyin senden şaşmayacağını, başına gelmeyen şeyin de sana asla isabet
etmeyeceğini bilmen gerekir.)” [1]

Nitekim Allah
Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:

(
مَا أَصَابَ مِنْ مُصِيبَةٍ إِلَّا بِإِذْنِ اللَّهِ وَمَنْ يُؤْمِنْ بِاللَّهِ
يَهْدِ قَلْبَهُ وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ) [ سورة التغابن الآية: ١١ ]

“Allah’ın izni (kaza ve kaderi) olmadan (kimseye) hiçbir musibet isâbet
etmez.Kim Allah’a îmân ederse, Allah onun kalbini hidâyete (emrine teslim olmaya
ve kaderine rızâ göstermeye) iletir. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.” [2]

Âlimler şöyle
demişlerdir:

“Bu,
kendisine isabet eden musibetin Allah Teâlâ katından olduğunu bilen ve ona rızâ
gösterip teslim olan kimsedir.”

İkincisi:

1.Örneğin Allah Teâlâ’nın:

(
لَوْ كَانَ فِيهِمَا آلِهَةٌ إِلَّا اللَّهُ لَفَسَدَتَا فَسُبْحَانَ اللَّهِ رَبِّ
الْعَرْشِ عَمَّا يَصِفُونَ) [ سورة الأنبياء الآية:  ٢٢ ]

“Şayet
göklerde ve yerde, Allah’tan başka (onları çekip çeviren) ilahlar olsaydı,
onların düzeni kesinlikle bozulurdu.Arş’ın Rabbi olan Allah, onların
(inkârcıların) nitelendirdikleri şeylerden münezzehtir.”

[4]

Buyurduğu
gibi, “lev:keşke/şayet” kelimesi,faydalı bir ilmi açıklamak için söylenmiştir.

2.Örneğin Allah Teâlâ’nın:

(
وَدُّوا لَوْ تُدْهِنُ فَيُدْهِنُونَ) [ سورة القلم الآية: ٩
]

“Onlar
isteseler ki, sen (onların dînlerine) müsamahakâr davranasın, böylece onlar da
sana müsamaha göstersinler.”

[5]

Buyurduğu
gibi, “lev:keşke/şayet” kelimesi, iyiliği sevmek ve onu istemek için
söylenmiştir.

Bunun misali,
bir kimsenin şöyle demesidir:

“Falancanın sahip olduğunun bir benzeri bende olsaydı, ben de onun yaptığının
bir benzerini yapardım.”

Bu ve buna
benzer şekilde “lev: keşke/şayet” kelimesini kullanmak, câizdir.

Peygamber
-sallallahu aleyhi ve sellem-‘in şu hadisi:

يَرْحَمُ اللَّهُ مُوسَى لَوَدِدْنَا لَوْ كَانَ صَبَرَ حَتَّى يُقَصَّ اللهُ
عَلَيْنَا مِنْ خَبَرِهِمَا
[ متفق عليه]

“Allah
Musa’ya merhamet etsin. Keşke sabretseydi de Allah Teâlâ Musa ile Hızır’ın
haberini bize anlatmış olsaydı.” [3]

Allah
Teâlâ’nın şu sözü kabilindendir:

(وَدُّوا
لَوْ تُدْهِنُ فَيُدْهِنُونَ) [ سورة القلم الآية: ٩
]

“Onlar
isteseler ki, sen (onların dînlerine) müsamahakâr davranasın, böylece onlar da
sana müsamaha göstersinler.”

[7]

Zirâ
Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- Allah Teâlâ’nın, Musa ile Hızır
-aleyhimesselâm-‘ın haberini anlatmasını istemiştir.

Bu sebeple
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- sabrı sevdiğini açıklamak için bunu
zikrederek ondaki faydaları bilmiştir. Yoksa Peygamber -sallallahu aleyhi ve
sellem-‘den, takdir olunan şeye karşı sabırsızlık göstermek, üzülmek ve sabrı
terketmek gibi bir durum hasıl olmamıştır.

Yine de en
doğrusunu Allah Teâlâ bilir.

Şeyhul-İslâm
İbn-i Teymiyye, ‘Mecmûu’l-Fetâvâ’l-Kubrâ’, cilt: 9, sayfa: 1033   

Muvaffakiyet Allah’tandır.


 

الحاشية السفلية

الحاشية السفلية
1

[2]

 Müslim

2

[3]

 Teğâbun Sûresi: 11

3

[6]

Buhârî ve Müslim

Kaynak

Şeyh Muhammed Salih El Muneccid

at email

e-posta hizmetine katılım

Yeni bilgiler ve güncellemelerden haberdar olmak için e-posta hizmetimize katılmanızdan dolayı memnuniyet duyarız

phone

İslam Soru & Cevap Uygulaması

İçeriğe daha hızlı erişim ve internet olmadan gezinme yeteneği

download iosdownload android