Ben, eşim ve halam, hicrî 1426 yılında Allah’a hamd olsun hac farîzasını edâ ettik. Ben ve eşim, Mekke-i Mükerreme sâkinlerindeniz. Halam ise, el-Bâha sakinlerindendir. Halam, Tâif şehrine gelince ben ve eşim, onu Tâif’ten Mekke-i Mükerreme’ye getirmek için Zilhicce’nin altıncı günü Tâif’e gittik. Halam “Vâdi Mahrem” mikat yerinden ihrama girdi. Zilhicce’nin yedinci günü de Kudûm tavafını yaptı. Zilhicce’nin sekizinci günü ise ben ve eşim, hac için Mekke-i Mükerreme’deki evimizden ihrama girdik. Her üçümüz, hac farîzasını edâ etmek üzere bir hac organizasyonuna katıldık.
Benim sorum şudur: “Vâdi Mahrem” mikat yerinden ihrama girmediğimiz, yani mikat yerini ben ve eşim ihramsız geçerek oradan ihrama girmediğimiz için bize bir fidye (cezâ kurbanı) gerekir mi? Çünkü biz, Mekke-i Mükerreme sâkinlerindeniz.
Hac yapma niyetinde olan Mekkeli birisi Tâif’e giderse, dönüşte ihrama girmesi gerekir mi?
Soru: 90074
Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.
Hamd, yalnızca Allah’adır.
O vakitte (Zilhicce’nin altıncı gününde) hacveya umre yapmayı istemediğiniz için ve Zilhicce’nin sekizinci günündeevinizden ihrama girme niyetinde olduğunuz için mikat yerini ihramsızgeçtiğinizden dolayı size bir şey yoktur.
Çünkü Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-‘inmikat yerleri hakkındaki şu emrinden buanlaşılmaktadır:
هُنَّ لَهُنَّ وَلِمَنْ أَتَىعَلَيْهِنَّ مِنْ غَيْرِ أَهْلِهِنَّ مِمَّنْ أَرَادَ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ، فَمَنْكَانَ دُونَ ذَلِكَ فَمِنْ حَيْثُ أَنْشَأَ حَتَّى أَهْلُ مَكَّةَ يُهِلُّونَ مِنْمَكَّةَ. [ رواه البخاري ومسلم ]
“Mikatlar,hac ve umre yapmak isteyen (adı geçen)beldelerin halkları ile o beldelerin halklarından olmayıp omikatlar üzerinden gelenler içindir. Hatta Mekke halkı, Mekke’den telbiyegetirerek ihrama girerler.” (Buhârî; hadis no: 1524. Müslim; hadis no:1181).
Aynı şekilde Mekkeli birisi, Tâif veya Cidde’yegittikten sonra hac veya umreye niyet etmeksizin oradan dönerse, âlimleriniki görüşünden tercihli olanına göre ihrama girmesigerekmez.
İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî KomitesiFetvâları’nda (c:11,s:122) şöyle gelmiştir:
“Birkimse, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-‘den sâbit olan mikat yerlerindenbirisine hac ya da umre yapma niyetiyle uğradığı zaman veyahava, kara ya da deniz yoluyla bu mikatlardan birisinin hizâsınageldiği zaman, ihrama girmesi gerekir. Eğer hac veya umre yapmakistemiyorsa, ihrama girmesi gerekmez.”
Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn’e -Allah ona rahmet etsin-:
“Mekkelibirisi,örneğin Cidde’ye gittikten sonra o yıl hac yapmaniyetiyle Zilihicce’nin beşinci günü Mekke’ye dönerse, Cidde’denihrama girmesi gerekir mi?
Temettu’hacısı olabilmek için umreye niyet edebilir mi?”
Diyesorulmuş, bunun üzerine o şöyle cevap vermiştir:
“Temettu’hacısı olabilmek için umreye niyet ederek ihrama girebilir.Eğersadece hac yapmak istiyorsa, Cidde’den ihrama girmesi gerekmez. Çünküâilesi, Mekke’dedir.” (Muhammed b. Salih el-Useymîn; “Fetâvâİbn-i Useymîn”; c: 21,s:326).
Muhammed b.Salih el-Useymîn’in -Allahona rahmet etsin-:
“Çünkü âilesi, Mekke’dedir”sözünden, onun Mekke halkından veya Mekke’de ikâmet edenlerdenolduğu kastedilmiştir.
Bu sebeple (soruyu soran kerdeşim), âilenizin(eşinizin) sizinle birlikte Tâif’e gitmesinin hiçbir zararı yoktur.Hüküm aynıdır.
Allah Teâlâ en iyi bilendir.
Kaynak:
İslam Soru-Cevap Sitesi