0 / 0
27,87415/09/2009

NAMAZ KILAN, ORUÇ TUTAN ve GECE NAMAZINA KALKAN, FAKAT EŞİNE VE KOMŞULARINA KÖTÜLÜK EDEN KİMSE

Soru: 107873

Namazlarını mescitte kılan, gece namazına kalkan, Pazartesi ve Perşembe günleri orucu ile her ayın 13., 14. ve 15. günlerinde oruç tutan, fakat bununla birlikte hergün eşi, komşusu, eşinin tanıdıkları ve başka kimselerle sürekli tartışan ahlaksız kimse hakkında ne dersiniz?

Cevap metni

Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.

Hamd,yalnızca Allah’adır.

Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-‘in insanlar arasında gerçekleşmesi içingönderildiği en büyük gâyelerden birisi de, güzelahlaktır.Nitekim Allah Teâlâ, ehl-i kitaptan birtakım kimselerindışında, yeryüzünde yaşanlara bakarak onlara veonların içerisinde bulundukları şirk, cehâlet ve kötüahlaka gazap ettikten sonra, insanlar arasında hak dîni ve adâletlihayatı ayakta tutması için, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-‘i göndermiştir.

PeygamberimizMuhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-, peygamber olarakgönderilişindeki gâyelerden birisi olan bu büyük gâyeyi, İslâmşeriatının getirdiği bütün inanç ve hükümleri, güzel ahlakı,adâleti ve ihsanı ayakta tutmaktır.Muhammed -sallallahu aleyhi vesellem-, peygamber olarak gönderilişindeki gâyelerden birisinin ancakbu hedef için olduğunu belirtmiştir.Bunun için de, işitenherkesin kalbine yerleştirmek için bunu hasr/sınırlandırma edâtı”İnnemâ” ile ifâde etmiştir.

NitekimPeygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

إِنَّمَـا بُعِثْتُ لأُتَمِّمَ مَكَارِمَالأَخْلاقِ [ رواه أحمد في المسند وحسنه الألباني في السلسلة الصحيحة]

“Ben,ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” (İmamAhmed Müsnedi; c: 2, hadis no: 318. Elbânî de, ‘Silsiletu’l-Ehâdîsi’s-Sahîha’;hadis no: 45’te hadisin hasen olduğunu belirtmiştir.)

Hiçşüphe yok günümüzde bazı müslümanların karşıkarşıya kaldıkları ve sıkıntı çektikleri enbüyük problemlerden birisi de, ibâdetlerle ahlak yönlerinin birbirlerindenayrılmasıdır. Öyle ki bazı insanlarınyaptıkları ibâdetler, geleneklere veya bazı şekillerdenibâret olup nefis ve kalplerdeki tesirine önem vermeksizin yapılanâyinlere benzer hâle gelmiştir. Oysa ki -en önemli ibâdetler olan-İslâm’ın dört rüknünün gâyelerinden birisi de nefisleri terbiyeetmek ve ahlakı güzelleştirmektir.

Örneğinnamaz hakkında Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

اتْلُ مَا أُوحِيَ إِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ وَأَقِمِ الصَّلاةَ إِنَّ الصَّلاةَ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاءِ وَالْمُنْكَرِ وَلَذِكْرُ اللَّهِ أَكْبَرُ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مَا تَصْنَعُونَ[ سورة العنكبوت الآية: ٤٥]

“(Ey Peygamber!) Kitab’tan (Kur’an’dan) sana vahyedilenleri oku (ve ona göre hareketet) ve namazı da dosdoğru kıl. Zira namaz, (sahibini) hertürlü hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. (Çünkünamazı, rükünlerine ve şartlarına riâyet ederek noksansızkılan kimsenin kalbi nurlanır, îmânı artar, iyilik yapma gayretigüçlenir ve kötülük yapma isteği azalır veyahut hiç kalmaz).Şüphesiz ki Allah’ı anmak, (her şeyden) daha büyüktür.Allah, (iyilik veya kötülük olarak) yapmakta olduğunuz (herşeyi) bilir.”(AnkebûtSûresi: 45).

Ebu Hureyre’den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğunagöre, o şöyle demiştir:

[1] [ رواه أحمد فيالمسند وصححه المنذري في الترغيب والترهيب والألباني في السلسلة الصحيحة]

“Bir adam:

– Ey Allah’ın elçisi!Falanca kadın, çokça nâfile namaz kılması, nâfile oruç tutmasıve sadaka vermesiyle anılır. Fakat o, diliyle komşularınaeziyet eder. (Bu kadın hakkında ne dersiniz?) diye sordu.

Rasûlullah -sallallahualeyhi ve sellem-:

– O (kadın), cehennemdedir,buyurdu.

Adam devamla:

– Ey Allah’ın elçisi!Filanca kadın da az nâfile oruç tutması, az sadaka vermesi, az nâfilenamaz kılması ve kurutulmuş yoğurttan bir parça sadaka vermesiyleanılır. Fakat diliyle komşularına eziyet etmez.(Bu kadın hakkındane dersiniz?) diye sordu.

Rasûlullah -sallallahu aleyhive sellem-:

– O (kadın), cennettedir,buyurdu.” (İmam Ahmed Müsnedi; c: 2, hadis no: 440. Münzirî de’et-Terğîb ve’t-Terhîb’ s:3/321’de, Elbânî ise, ‘Silsiletu’l-Ehâdîsi’s-Sahîha’;hadis no: 190’da hadisin sahih olduğunu belirtmiştir.)

Örneğin farz oruçda böyledir.

Peygamber -sallallahu aleyhive sellem- güzel ahlakın,kabul olunan orucun semeresi olduğunu, busemereyi bulamayanın, tuttuğu orucunun Allah Teâlâ katındakendisine hiçbir fayda vermeyeceğini açıklamıştır.

Nitekim Ebu Hureyre’den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğunagöre, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöylebuyurmuştur:

مَنْ لَمْ يَدَعْ قَوْلَ الزُّورِ وَالْعَمَلَ بِهِ، فَلَيْسَ لِلهِحَاجَةٌ فِي أَنْ يَدَعَ طَعَامَهُ وَشَرَابَهُ.

[رواه البخاري ]

“Kimyalan söylemeyi ve yalanla iş görmeyi terketmezse, Allah’ın,o kimsenin yemesini ve içmesini bırakmasına ihtiyacıyoktur.”(Buhârî, hadis no: 1903).

Örneğin zekât da böyledir.Zirâ zekât,nefsi tezkiye etmek ve onu, günahların kirlerinden ve kalbin âfetlerindentemizlemektir.

Nitekim Allah -azze ve celle- bu konuda şöylebuyurmaktadır:

خُذْ مِنْ أَمْوَالِهِمْ صَدَقَةً تُطَهِّرُهُمْ وَتُزَكِّيهِمْ بِهَا [ سورةالتوبة:١٠٣]

“(Ey Peygamber!) Onların mallarından belirli bir miktarsadaka (zekât) al ki bununla (günahlarınınpisliğinden) onları temizleyesin ve onları (münafıklarınkonumundan ihlaslı kimselerin konumuna) yüceltesin. (Günahlarınınbağışlanması için) onlara duâ et. Çünkü senin duâ(ve istiğfarı)n, onlar için bir rahatlık (ve rahmettir).Allah,her şeyi hakkıyla işiten ve (kullarının hallerini)hakkıyla bilendir.” (Tevbe Sûresi: 103).

Aynı şekilde İslâm’ın beşinci rüknü olan hacda böyledir.

Nitekim Allah -azze ve celle- bu konuda şöylebuyurmaktadır:

الْحَجُّ أَشْهُرٌ مَعْلُومَاتٌ فَمَنْ فَرَضَ فِيهِنَّ الْحَجَّ فَلا رَفَثَ وَلا فُسُوقَ وَلا جِدَالَ فِي الْحَجِّ[ سورة البقرة الآية:١٩٧]

“Hac, bilinen aylardadır (bu aylar, Şevvâl, Zilkâde ve Zilhicceayının ilk on günüdür). Kim o aylarda kendine haccı gereklikılarsa (ihrama niyet ederse), hac sırasında eşiylecinsel ilişkiye girmek, (günah işlemek sûretiyle) Allah’aitaattten çıkmak ve (öfke ve nefrete götüren) tartışmakyoktur (haramdır).Ne iyilik işlerseniz, Allah onu bilir. (Kendinize,hac yolculuğu için yemek ve içecek, âhiret yurdu için de sâlih amellerden)azık edinin. Biliniz ki azığın en hayırlısı,takvâdır. Ey akıl sahipleri! Yalnızca benden korkun.” (BakaraSûresi: 197).

Eğer bizler, İslâmşeriatında güzel ahlakın önemini belirten Kur’an vesünnetten delilleri getirmeye çalışırsak, burada yazmayasayfalar yetmez.

Nitekim değerli âlimİbn-i Kayyim -Allah ona rahmet etsin- “Medâricu’s-Sâlikîn”adlı eserinde bir bölüm açmış ve o bölümü şöyleadlandırmıştır:

“Dînin hepsi güzelahlaktır.Sende güzel ahlakı ziyâdeleştiren, dînde seni daha çokziyâdeleştirmiş olur.”

Bununla birlikteİslâm’ın rükünlerinin temel gâyelerinden birisinin nasıl güzelahlak olduğunu düşünmemiz yeterlidir. Bu sebeple güzel ahlakta bugâyenin ne kadar büyük öneme sahip olduğuna dâir bir delil ve bunukorumanın zorunluluğu vardır. Allah -azze ve celle-‘nin birliğineinanan her müslümanın bunu gözönünde bulundurması gerekir.

(Soruyu sorankardeşim!) Size düşen görev; eşine ve komşularınaeziyet veren kimseye Allah Teâlâ’dan korkmasını ve Allah -azze vecelle-‘nin onun yaptıklarından râzıolmadığını kendisine hatırlatmanızdır. HattaAllah -azze ve celle-‘nin komşusuna, eşine ve akrabalarınaeziyet eden kimseye gazap ettiğini ve kılmış olduğugece namazı ile nâfile orucun, kalbine, ahlakına ve duyuorganlarına etkisinin nerede olduğunu kendisinehatırlatmanız gerekir.

Kendisine nasihat ederkenyumuşak bir üslup kullanın.Onun ibâdete gayretli olması,inşaallah ondaki hayra delâlet eder.

Ebu Hureyre’den -Allah ondanrâzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, o şöyledemiştir:

جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِيِّصَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ: إِنَّ فُلَانًا يُصَلِّي بِاللَّيْلِ،فَإِذَا أَصْبَحَ سَرَقَ. قَالَ: إِنَّهُ سَيَنْهَاهُ مَا يَقُولُ. [ رواه أحمد فيالمسند ]

“Bir adam, Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-‘e gelerek:

– Falancakimse gece (nâfile) namaz kılıyor, fakat sabah oluncahırsızlık yapıyor, dedi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- buyurdu ki:

– Şüphesizonun söylediği şey (gece kıldığınamazı), onu hırsızlıktan alıkoyacaktır.”(İmam Ahmed Müsnedi; c: 2, hadis no: 447).

el-Heysemî,’Mecmeu’z-Zevâid’; c: 2, s: 261’de hadis hakkında şöyledemiştir:

“Hadisinrâvileri sikattır.”

Şuaybel-Arnaût ve Âdil Merşed, ‘İmam Ahmed’in Müsned’inin tahkiki c:15, s: 483’de şöyle demişlerdir:

“Hadisinisnadı sahih, râvileri ise sahihayn râvileri gibi sikattır.”

Yine de eniyisini Allah Teâlâ bilir.

الحاشية السفلية

الحاشية السفلية
^1 قَالَ رَجُلٌ: يَا رَسُولَ اللهِ!إِنَّ فُلَانَةَ يُذْكَرُ مِنْ كَثْرَةِ صَلَاتِهَا وَصِيَامِهَا وَصَدَقَتِهَاغَيْرَ أَنَّهَا تُؤْذِي جِيرَانَهَا بِلِسَانِهَا. قَالَ: هِيَ فِي النَّارِ.

قَالَ يَا رَسُولَ اللهِ! فَإِنَّ فُلَانَةَ يُذْكَرُ مِنْ قِلَّةِ صِيَامِهَاوَصَدَقَتِهَا وَصَلَاتِهَا، وَإِنَّهَا تَصَدَّقُ بِالْأَثْوَارِ مِنْ الأَقِطِ،وَلا تُؤْذِي جِيرَانَهَا بِلِسَانِهَا، قَالَ: هِيَ فِي الْـجَنَّةِ.

Kaynak

İslam Soru-Cevap Sitesi

at email

e-posta hizmetine katılım

Yeni bilgiler ve güncellemelerden haberdar olmak için e-posta hizmetimize katılmanızdan dolayı memnuniyet duyarız

phone

İslam Soru & Cevap Uygulaması

İçeriğe daha hızlı erişim ve internet olmadan gezinme yeteneği

download iosdownload android