Eşimle birlikte bir batılı ülkede sıkıntılar ve tartışmalarla dolu bir 6 sene geçirdim. ayrıca eşim uyuşturucu bağımlısıydı. Durum dayanılmaz bir hal alınca, beni boşamasını talep ettim. Ama o reddetti. Daha sonra mahkemeye başvurdum. Fiilen boşanma gerçekleşti. Bu mevzuunun üzerinden bir kaç sene geçti. Şu an boşanmanın geçerli olup olmadığını öğrenmek istiyorum. Yeniden eşime dönmemin bir yolu var mıdır?
Kafir bir hakimin veya batı ülkelerindeki mahkemelerin boşama kararları geçerli midir?
Soru: 127179
Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.
Birincisi: eğer koca uyuşturucu kullanmak veya içki içmek gibi ağır suçları işleme halinde ısrar ederse, kadının boşanmayı talep etme hakkı vardır. Ayrıca kocanın boşanmaktan kaçınması halinde, kadının durumu şeri hakime aktarma hakkı vardır. Bunun sebebi kocayı boşanmaya zorlamak içindir. Koca boşanmayı reddeder ve şeri kadı da bulunmazsa durum ülkesinde mevcud olan İslami makama taşınır (İslami Merkez gibi). Bu da kocayı boşanmaya ikna etmek ya da bu alışkanlıktan vazgeçirmek amacıyla yapılır. Şer’i makamda gerçekleşen boşanmanın belgelendirilmeye ihtiyacı varsa yasal mahkemelere bunu kayda geçirmek de caizdir.
İkincisi: eğer kocayı boşanmaya zorlayacak yasal bir mahkemeye başvurduysan, kocan da bunu boşanma niyetiyle telaffuz etmişse veya yazmışsa boşanma gerçekleşmiştir.
Fakat koca boşanma niyetiyle hiç bir şey yazmamış ve bir şey telaffuz etmemişse, sadece mahkeme boşanma kararı vermişse, kafir hakimin bu hükmü geçerli sayılmaz. Fakihler, müslümanlar arasında hükmedecek hakimin müslüman olması konusunda ittifak etmişlerdir. Çünkü hüküm verme velayetin bir çeşididir. Kâfirin müslüman üzerinde bir velayeti söz konusu değildir. İbn Ferhun dedi ki:'' Kadı İyad şöyle demiştir:'' Hüküm vermenin kendisi olmadan tamamlanmayacağı, velayetin gerçekleşmeyeceği ve akdin sürekli olmayacağı şartlar şunlardır; İslam, akıl, erkek olmak, hür olmak, buluğ, adalet, ilim, tek olması, sağlık( özellikle de işitme, görme, konuşabilme). Bu şart koşulanlarda ilk sekizi velayetin sıhhati hakkındadır. Son üçü ise sıhhat şartı değildir. Fakat olmaması azledilmeyi gerektirir. Yani delinin veya kafirin hükmü geçerli değildir.'' Tabsiratul hukkam 1/26 – el mevsual fikhiyye 33/295
4-7 Cemaziyelevvel 1425 H. tarihinde Kopenhag’ta islam rabıtası ile Amerika Şeriat Alimleri ve Topluluğu tarafından gerçekleştirilen 2. Kongrenin sonunda şöyle bir açıklama yayınlanmıştır:
“Şeriatın hakim olmadığı bir ülkede bir hakkı elde etmek veya bir zulmü engellemek amacıyla, o konuda uygulanması gereken şer’i hükmün belirlenmesi için bir takım ilim ehline başvurduktan sonra sadece o hakkın elde edilmesi ve uygulanması için resmi ve yasal mahkemelere başvurmaya ruhsat verilmiştir”.
Kongrenin yedinci ekseninde: İslam ülkeleri dışından yasal mahkemelerin uyguladığı medeni boşanma kararların geçerliliği tartışılmıştır.
“ Bu karar şunu ifade eder: adam karısını şeri bir şekilde boşadığında, yasal mahkemeler önünde bunu belgelendirmesinde bir sakınca yoktur. Fakat eşler boşanma konusunda tartışırlarsa İslami Merkezler şeri hüküm verme yetkisini kullanabilirler. Evliliği bitirmek için yasal mahkemelere başvurmak yalnızca kanuni açıdandır. Yoksa şeri açıdan evlilik bitirilmiş olmaz. Kadın, medeni boşanmayı gerçekleştirdiğinde, bu kararla İslami merkezlere yönelir ve şeri açıdan işin tamamlanması için ilim ehlinden bu davalarda ehil olan insanların sorumluluğuna taşır. Bu durumda zaruriyet bahanesiyle sadece yasal mahkemelerin kararıyla yetinilmeyecek, zira artık farklı bölgelerde İslami merkezler bulunmakla beraber bu merkezlere ulaşmak kolaydır. Buna göre ülkendeki İslam Merkezine müracaat etmen gerekir. Onlar bu konuya bakmayı üstlenirler. Eğer kadın kocası tarafından 1. ve 2. talakla boşanmışsa ve iddeti tamamlanmışsa şahitlerin ve velinin hazır bulunmasıyla, yeni bir mehir ve yeni bir akidle kadını tekrardan eşine dönebilir. Fakat 3 talakla boşanmışsa başka bir kocayla nikahlanana kadar ilk eşe helal olmaz. Fakat ikinci eşle nikahlanması isteyerek olması gerekir. birinci eşine dönmeyi helalleştirmek için olmamalı. İkincisi eşle evlendikten sonra kesinlikle ikinci kocanın ölmesi ya da boşanması durumunda tekrar birinci eşle evlenebilir. En iyi bilen Allah’tır.
Kaynak:
İslam Soru-Cevap Sitesi