Ben, yağmur mevsiminde yağmaya başlayan yağmurun ilk damlalarının olağanüstü tedâvi gücüne sahip olduğunu işittim. Bunun içindir ki insanlar yağmurun yağmaya başladığı ilk günde yağmur sularını biriktirmekte ve bunun, baş ve mide ağrısı gibi birtakım küçük hastalıklara şifâ verdiğine inanmaktadırlar. Bazı insanlar da bu konuda Allah Teâlâ’nın şu sözünü delil göstermektedirler:
… وَيُنَزِّلُ عَلَيْكُمْ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً لِيُطَهِّرَكُمْ بِهِ وَيُذْهِبَ عَنْكُمْ رِجْزَ الشَّيْطَانِ وَلِيَرْبِطَ عَلَى قُلُوبِكُمْ وَيُثَبِّتَ بِهِ الأَقْدَامَ [ سورة الأنفال الآية: 11 ]
“… sizi tertemiz yapmak, sizden şeytanın pisliğini gidermek, kalplerinize kuvvet vermek ve savaş meydanında ayaklarınızı sabit kılmak için gökten üzerinize su indiriyordu.” (Enfâl Sûresi: 11)
Bu yağmurun, özellikle de yağmur mevsiminde yağmaya başlayan yağmurun ilk damlaları, gerçekten özel bir tedâvi gücüne sahip midir?
Yağmaya başlayan yağmurun ilk damlalarıyla şifâ istemenin hükmü
Soru: 164231
Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.
Hamd,yalnızca Allah’adır.
Yağmur, Allah Teâlâ’nın insanlarabahşetmiş olduğu en büyük nimetlerden birisidir. Allah Teâlâyağmuru, hayatın bir sebebi ve onunla insanların vehayvanların müjdelendiği umumî nimetlerin en büyük alametlerindenbirisi kılmıştır.Yarattıklarındaki Sünnetullah’ındevam etmesi için toprak, ölü hale geldikten sonra yağmur ile canlanırve ruh yeniden hayat bulur. Zayıf olarak yaratılmış olaninsan, bununla, kâinatı bu muhteşem düzen üzere yaratanyaratıcının büyüklüğüne delil gösterir.
Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöylebuyurmuştur:
وَمِنْ آيَاتِهِ يُرِيكُمُالْبَرْقَ خَوْفاً وَطَمَعاً وَيُنَزِّلُ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَيُحْيِي بِهِالأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا إِنَّ فِي ذَلِكَ لآيَاتٍ لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ [سورة الروم الآية: 24]
“Size korku ve ümit vermek için şimşeğigöstermesi, gökten su indirip ölümden sonra yeri onunladiriltmesi (ölmüş toprağa onunla hayat vermesi) deO’nun (kudretine delâlet eden) âyetlerindendir. Şüphesiz ki bunlarda,akıl eden bir topluluk için (AllahTeâlâ’nın kudretinin kemâline delâlet eden) âyetler vardır.” (RumSûresi: 24)
Allah -azze ve celle- yine şöylebuyurmaktadır:
أَمَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِوَالأَرْضَ وَأَنْزَلَ لَكُمْ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَأَنْبَتْنَا بِهِحَدَائِقَ ذَاتَ بَهْجَةٍ مَا كَانَ لَكُمْ أَن تُنْبِتُوا شَجَرَهَا أَإِلَهٌ مَعَاللَّهِ بَلْ هُمْ قَوْمٌ يَعْدِلُونَ [ سورة النمل الآية: 60 ]
“Yoksa gökleri ve yeriyaratan, gökten size su indirip (yağmuruyağdırmış olmasaydı) onunla birağacını dahi bitiremeyeceğiniz nice güzel bahçeler meydanagetiren mi? (Bütün bu fiillerde) Allah ile birlikte başka bir ilahmı (var ki ona ibâdet edilip Allah’a ortak koşulsun)? Aksine onlar(müşrikler), haktan (ve îmândan) sapan bir topluluktur.”(Neml Sûresi: 60)
Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- yağmuru sever, onu ashâbına müjdeler veAllah Teâlâ’nın nimetinin bereketlerideğsin diye mübârek vücûdundan bazı yerleri açardı.
أَصَابَنَاوَنَحْنُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِصَلَّىاللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَطَرٌ، قَالَ : فَحَسَرَ رَسُولُ اللَّهِصَلَّىاللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ثَوْبَهُ حَتَّى أَصَابَهُ مِنَ الْمَطَرِ.فَقُلْنَا: يَا رَسُولَ اللَّهِ! لِمَ صَنَعْتَ هَذَا ؟ قَالَ : لِأَنَّهُحَدِيثُعَهْدٍ بِرَبِّهِ تَعَالَى. [ رواه مسلم ]
“Bizler, Rasûlullah -sallallahualeyhi ve sellem- ile birlikte iken, üzerimize yağmur yağdı.Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- yağmur suyu değsin diyeelbisesini açtı. Bedenine yağmur isabet etti.
Bunun üzerine bizona:
– Niçin böyle yaptın? diyesorduk.
Buyurdu ki:
-Bu yağmur, Rabbimden yeni geliyor (Rabbimin henüz yeniyarattığı bir rahmetidir).”( Müslim; hadis no:898)
İmam Nevevî -Allah onarahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:
“Bu hadis, yağmuryağdığında yağmur damlaları değsin diyebedeninden avret yerinin dışındaki bir yeri açmasınınmüstehap olduğunu söyleyen arkadaşlarımızın(Şâfiî âlimlerimizin) görüşüne bir delildir.” (Nevevî’ninMüslim Şerhi; c: 6, s: 196)
Ebu Abbas el-Kurtubî de -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyledemiştir:
“Bu, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-‘inyağmur ile teberrükte bulunmaya (yağmurdan bereket ummaya) ve ondanşifâ istemeye bir delildir. Çünkü Allah Teâlâ yağmuru, rahmet,mübârek, temiz ve temizleyici bir su olarak adlandırmış ve onu,hayatın (canlılığın) bir kaynağı veazabı uzaklaştıran bir sebep kılmıştır. Buhadisten, yağmura ihtiram göstermenin ve onu hafife almayı terketmenin gerekliliği anlaşılır.” (el-Müfhim LimâEşkele Min Telhîsi Sahih-i Müslim; c: 2, s: 546)
Sahih-i Buhârî’de; “Yağmurda yağmursularının sakalından aşağıya kadaryağmasını kasteden kimse babı” konubaşlığında Enes b. Mâlik’in -Allah ondan râzı olsun-rivâyet ettiği hadiste Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in minberdeiken yağmur talep ettiğini zikretmiştir.
Enes’in -Allah ondan râzı olsun- bu konudasöylediği şeylerden birisi de şuydu:
ثُمَّلَمْ يَنْزِلْ عَنْ مِنْبَرِهِحَتَّىرَأَيْتُ الْمَطَرَ يَتَحَادَرُ عَلَى لِحْيَتِهِ. [ رواه البخاري ]
“SonraPeygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- henüz minberinden inmemişti kiyağmur damlalarının sakalından aşağıya doğrusüzüldüğünü gördüm.” (Buhârî;hadis no: 1033)
Hâfız İbn-i Hacer -Allah ona rahmet etsin- bukonuda şöyle demiştir:
“Sanki yazar (yani Buhârî), yağmurdamlalarının Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in sakalındanaşağıya doğru süzülmesini, gelişigüzelolmadığını, aksine Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-‘inbizzat bunu kastettiğini açıklamak istemiştir. Bunun için deşöyle bir bölüm açmıştır: “Yağmurdayağmur sularının sakalından aşağıya kadaryağmasını kasteden kimse babı”. Şayet bunda Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-‘in kastı olmasaydı, mescidinçatısından (tavanından) yağmur suları akmayabaşladığı ilk anda Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-minberden inerdi. Fakat O, yağmur suları çoğalıpsakalından aşağıya kadar süzülünceye kadar hutbesine devametmiştir.” (Fethu’l-Bârî; c: 2, s: 520)
Buradan hareketle selef-i salihten pek çok kimse,gökten inen yağmurdan bereket ummayı müstehap görüyorlar vePeygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in sünnetini takip ediyorlardı. Hattaİbn-i Ebî Şeybe “el-Musannef” adlı eserinde (c: 6, s:194-196)’da: “Yağmurun ilk damlasıyla yağmurun kendisininüzerine yağmasını ve onunla yıkanmayı kastedenkimse” adlı bir bölüm açmıştır.
İbn-i Ebî Şeybe’nin “el-Musannef”adlı eserinde bir senedle Osman b. Affân’dan -Allah ondan râzı olsun-rivâyet edildiğine göre O: “Yağmurun ilkdamlasının kendisinin üzerine yağmasını ve onunlayıkanmayı kastederdi.”
İbn-i Abbas’tan -Allah ondan ve babasından râzıolsun- rivâyet olunduğuna göre O: “Yağmurun ilkyağdığı anda elbisesini çıkarırdı. Hattaatının eğerini bile çıkarırdı.”
Ali b. Ebî Tâlib’den -Allah ondan râzı olsun-rivâyet olunduğuna göre O: “Yağmuru istediği zamanelbisesini çıkarıp yere oturur ve şöyle derdi: “Bu,Arşın ilk rahmetidir.”
İbn-i Hibbân da (İbn-i Ebî Şeybe gibi)böyle yapmış ve “Sahih” adlı eserinde (c: 13, s:505)’de; “Senenin ilk yağmuru geldiğinde kişininyağmur istemesinin müstehap oluşu babı” adlı birbölüm zikretmiştir.
Beyhakî, “Sünen-i Kübrâ” (c: 3, s: 359)’da:”Yağmur yağdığında ortaya çıkmababı” diye bir bölüm zikretmiştir. Bunların hepsi, bubablarda Enes b. Mâlik’in -Allah ondan râzı olsun- rivâyet ettiğimerfu’ hadisi zikrediyor ve bu hadisi, yağmuryağdığında ortaya çıkmanın ve yağmurun ilkdamlalarıyla ıslanmayı müstehap olarak görüyorlardır.
Hâfız İbn-i Receb -Allah ona rahmet etsin- bukonuda şöyle demiştir:
“İmam Şâfiî ve ashâbımız(Hanbelî âlimleri), senenin gökten yağan yağmurunun ilkdamlalarıyla ıslanmanın müstehap olduğunda ittifaketmişlerdir.
Buhârî’nin Enes b. Mâlik’ten -Allah ondan râzıolsun- rivâyet ettiği hadis, o sene yağan ilk yağmur olmasa bile,istiskâ ile yağan yağmurla ıslanmanın müstehapolduğuna delâlet etmektedir.” (İbn-i Receb; “Fethu’l-Bârî”;c: 6, s: 316)
Her kim, yağmur yağdığındabereket ummak amacıyla yağmur suyuyla ıslanmaya veyayıkanmaya veyahut da ondan içmeye gayret ederse, bunda bir sakınca vegünah yoktur.Fakat Bu suda bereketin olduğu sâbit olsa bile, delil olmadanşifânın, yağmur suyuna nisbet edilmesi (şifânınyağmur suyunda olduğunu söylemek) yakışık almaz.Bununla birlikte yağmur suyu belki şifâ verebilir. Fakat bu konudaşer’î bir delil olmadıkça “kesinlikle tedâvi ediyor ve şifâveriyor”, diyemeyiz. İnsanlara bunu söylemek deyakışık almaz. Soruda geldiği üzere; “Yağmursuyunun tedâvi gücü veya olağanüstü gücü veyahut da özel bir gücüvardır” şeklinde dememek, daha önce gelir.Zirâ bu iddiâlarındoğru olduğuna dâir hiçbir şer’î delil yoktur. İnsanlar, busuyu denedikten ve şifâ vermediği gördükten sonra bu iddiâlarlafitneye düşebilirler. Dolayısıyla onların bilgisizlikleri,onları fitneye ve kalplerine şüphenin yerleşmesine sebepverebilir.
Allah Teâlâ en iyi bilendir.
Kaynak:
İslam Soru-Cevap Sitesi