İndir
0 / 0
9,08202/01/2013

Kabirlerden kalkmak (çıkmak) ifâdesi, kabir azabının olmadığı anlamına gelmez

Soru: 195920

(Kıyâmet günü) kabirlerde olanlar yeniden diriltildiklerinde:

  قَالُوا يَا وَيْلَنَا مَنْ بَعَثَنَا مِنْ مَرْقَدِنَا هَذَا مَا وَعَدَ الرَّحْمَنُ وَصَدَقَ الْمُرْسَلُونَ [ سورة يس الآية: ٥٢ ]

  “(Yeniden dirilişi inkâr edenler pişmanlık içerisinde) bize yazıklar olsun! Bizi kabirlerimizden kim kaldırdı (çıkardı)? derler. (Onlara cevap olarak:) Bu, Rahmân’ın vadettiği ve doğru sözlü elçilerin haber verdikleri şeydir (yeniden diriliştir) derler.” (Yâsin Sûresi: 52)

Âyette geçen “merkad”; emîn ve rahatlık veren yer anlamına gelmektedir. O halde bu âyet ile kabir azabı hakkında konuşan hadislerin arasını nasıl bulabiliriz?

Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.

Hamd,
yalnızca Allah’adır.

Birincisi:

Kabir
azabı, Kur’an, sünnet ve ehl-i sünnet ve’l-cemaatin oybirliğiyle
sâbittir. Kabir azabı, hem bedene, hem de ruha isâbet eder.

Bu konuda
daha detaylı bilgi için (10547) nolu sorunun cevabına
bakabilirsiniz.

İkincisi:

“Merkad”
kelimesinin aslı; Arapçada yatak, döşek anlamına gelir.

Lisânu’l-Arab
adlı kitapta şöyle gelmiştir:

“Merkad,
muddaca’ (yatak, döşek) demektir.” (“Lisânu’l-Arab”,
c: 3, s: 183)

İbn-i
Âşûr şöyle demiştir:

“Merkad;
uyuma ve dinlenme yeridir. Rekâd’in hakikati ise, uykudur. Rekâd, uyuyan
kimsenin hâline benzediği için, ölüm ve kabirde uyumaya rekad
denmiştir.” (“et-Tahriru ve’t-Tenvîr”, c: 22, s: 245)

Âyette
zikredilen ile Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-‘den kabir azabı
hakkında sâbit olan hadisler arasında hiçbir zıtlık ve
çelişki yoktur. Zirâ Allah -azze ve celle- şöyle
buyurmaktadır:

وَنُفِخَ
فِي الصُّورِ فَإِذَا هُمْ مِنَ الأجْدَاثِ إِلَى رَبِّهِمْ يَنْسِلُونَ *
قَالُوا
يَا وَيْلَنَا مَنْ بَعَثَنَا مِنْ مَرْقَدِنَا هَذَا مَا وَعَدَ
الرَّحْمَنُ
وَصَدَقَ الْمُرْسَلُونَ * إِنْ كَانَتْ إِلا صَيْحَةً وَاحِدَةً
فَإِذَا
هُمْ جَمِيعٌ لَدَيْنَا مُحْضَرُونَ * فَالْيَوْمَ لا تُظْلَمُ نَفْسٌ
شَيْئًا
وَلا تُجْزَوْنَ إِلا مَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ
[ سورة يس الآيات: 51-54 ]

  “Sur’a (ikinci defa) üflenince, bir de
bakarsın, (ruhları bedenlerine
iâde edilerek) kabirlerden çıkmış,
Rablerine doğru akın akın gitmektedirler.(Yeniden dirilişi inkâr edenler
pişmanlık içerisinde) bize yazıklar olsun! Bizi
kabirlerimizden kim kaldırdı (çıkardı)? derler. (Onlara
cevap olarak:) Bu, Rahmân’ın vadettiği ve doğru sözlü elçilerin haber verdikleri şeydir (yeniden diriliştir) derler. O (kabirlerden diriliş),
yalnızca bir tek Sayha’dan(Sûr’a üflemekten) başkası değildir. Bir de
bakarsın, (hesap ve cezâ için) hepsi
birden toplanıp huzurumuza çıkarılmışlardır.
İşte bugün hiç kimseye zulmedilmez ve(dünyada) yapmış olduğunuz
şeylerden başkasıyla karşılık görmeyeceksiniz.”(Yâsin Sûresi: 51-54)

Allah Subhânehu
ve Teâlâ, yeniden diriliş, hesaba duruş ve kabirlerden kalkış
için Sûr’a üflenmesini emrettiği zaman, âhiret gününü, yeniden
dirilişi ve hesabı inkâr edenler, yalanladıkları şeyi
gördüklerinde şöyle derler:

… يَا وَيْلَنَا مَنْ بَعَثَنَا مِنْ
مَرْقَدِنَا … [ سورة يس الآية: ٥٢ ]

  “…bize yazıklar olsun! Bizi
kabirlerimizden kim kaldırdı (çıkardı)?”
(Yâsin
Sûresi: 52)

(Âhiret gününü ve yeniden dirilişi inkâr edenlerin),
kabirlerini “merkad” olarak ifâde etmeleri, “kabirlerinde azap
görmediler” anlamına gelmez. Aksine böyle ifâde etmeleri,
kıyâmet günü ile mahşerin dehşetini gördükleri için
akılları başlarından gitmiş olması ve korkuya
kapılmaları sebebiyledir. Öyle ki gördükleri kabir
azabı, kıyâmet gününün dehşeti ve sonrasındaki azabın
büyüklüğü karşısında onlar için bir yatak ve
döşek gibi olmuştur.

İbn-i
Kesîr -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:

“Bu,
onların kabirlerinde gördükleri azabın olmadığı
anlamına gelmez. Çünkü kabir azabı, onlar için kabir
hayatından sonraki merhaleye göre döşekte uyumak gibidir.”
(“İbn-i Kesîr Tefsîri”, c: 6, s: 581)

İmam
Şevkânî -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:

“(Âhiret
gününü ve yeniden dirilişi inkâr edenler) Kıyâmet gününün dehşetini
gözleri ile görmeleri ve korkuya kapılmaları sebebiyle
akılları başlarından gittiği için kendilerini
uykudaymış gibi zannederler.” (“Fethu’l-Kadîr”, c: 4,
s: 531)

Allah Teâlâ
en iyi bilendir.

Kaynak

İslam Soru-Cevap Sitesi

at email

e-posta hizmetine katılım

Yeni bilgiler ve güncellemelerden haberdar olmak için e-posta hizmetimize katılmanızdan dolayı memnuniyet duyarız

phone

İslam Soru & Cevap Uygulaması

İçeriğe daha hızlı erişim ve internet olmadan gezinme yeteneği

download iosdownload android