Kardeşlerden ve amca çocuklarından oluşan âilenin, Mevlid-i Nebevî ve Âşûrâ gibi münâsebetlerde ve bayramlarda toplanması câiz midir?
Bunu yapan kimse hakkındaki hüküm nedir?
Aynı şekilde Kur'an-ı Kerim'i hatmettikten sonra bunu yapmanın hükmü nedir?
Âilenin, Mevlid-i Nebevî ve Âşûrâ münâsebetiyle toplanmasının hükmü
Soru: 20889
Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.
Şüphe yok ki Ramazan ve Kurban bayramı gibi dînî bayramlarda ve ziyâretleşmek ve (evlilik gibi) sevinç ve mutluluk münâsebetlerinde kardeşlerin, amca çocuklarının ve yakın akrabaların toplanıp bir araya gelmeleri mutluluğun, sevgi ve muhabbetin artmasına ve yakın akraba arasındaki bağın kuvvetlenmesine vesîle olur.
Fakat bu âile toplantılarının pek çoğunda, -yakın akraba ve amca çocukları olsalar bile-, erkeklerin kadınlarla aynı ortamda karışık oturmaları; gözleri harama bakmaktan sakınmak, açılıp-saçılmamak, erkekle kadının baş başa kalmaması, namahrem (yabancı) bir kadınla tokalaşmamak ve fitneye götüren diğer sebeplerin haram olması ilgili Kur'an ve Sünnet'te gelen emre aykırı olan kötü âdetlerdendir.
Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda yakın akrabayı hafife almanın (önemsememenin) tehlikesine dikkat çekmiş ve şöyle buyurmuştur:
إِيَّاكُمْ وَالدُّخُولَ عَلَى النِّسَاءِ! فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْأَنْصَارِ: يَا رَسُولَ اللهِ! أَفَرَأَيْتَ الْحَمْوَ؟ قَالَ: الْحَمْوُ الْمَوْتُ. [ رواه البخاري ومسلم ]
"(Yabancı) kadınların yanlarına girmekten sakının.
Ensardan bir adam:
– Ey Allah'ın elçisi! Kadının, kocası tarafından akrabası olan erkek (hakkında) ne dersiniz? dedi.
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki:
– (Kadının, kocası tarafından akrabası olan) bu erkek (ile başbaşa kalmak), ölümdür (bunun tehlikesi daha büyüktür)." (Buhârî; hadis no: 4934. Müslim; hadis no: 2172)
Leys b. Sa'd -Allah ona rahmet etsin- şöyle demiştir:
"Hadiste geçen "Hamu" kelimesi, kocanın kardeşi (kayın) ile kocanın yakın akrabası olan -amca oğlu gibi- kimselere denir."
Kadın-erkeğin karma bir ortamda bulunması konusunda (1200) nolu sorunun cevabına bakabilirsiniz.
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum günü (Mevlid-i Nebevî) veya Âşûrâ veyahut da başka günleri kutlamaya ve bunu insanlar için bir mevsim ve bayram edinmeye gelince, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in de beyan ettiği gibi, İslâm'da bayram, iki günden ibârettir ve bu iki gün de Ramazan ve Kurban bayramı günleridir.
Bu konuda daha detaylı bilgi için (5219), (10070) ve (13810) nolu soruların cevaplarına bakınız.
Âşûrâ gününü kutlamanın hükmünü öğrenmek için (4033) nolu sorunun cevabına bakınız.
Âşûrâ gününde sevinç ve mutluluk gösterisi yapmak ve Kur'an-ı Kerim'i ezberlediği "Hatim Merâsimi" için âilenin toplanmasına gelince, bunda Allah'ın izniyle herhangi bir sakınca yoktur. Bu merâsim, dînde sonradan çıkarılan bayramlardan veya kutlamalardan değildir.Ancak bu günü, her yıl kutlanan bir bayram haline getirmek bundan ayrıdır.
Kur'an'ı ezberleyen küçük yaşta birisi ise, buna teşvik edilmeli, ezberini pekiştirmesi, ezberine önem vermesi, onu ihmal etmemesi ve ezberini unutmaması için onun azmi güçlendirilmelidir.
Allah Teâlâ en iyi bilendir.
Kaynak:
İslam Soru-Cevap Sitesi
İlgili konular