Cennet ehli, cennette kafirlerin yerlerini miras olarak alırlar. Peki bu miras cennette Müslümanlar arasında nasıl paylaştırılır? Bu miras eşit bir şekilde mi paylaştırılır? Yoksa amel ve sevaplara göre mi olur? Bu paylaşım “İşte işleyip geldiğiniz (sevap ve iyilikler)e karşılık vâris kılındığınız Cennet!.” Ayetiyle bağlantılı mıdır?
“İşte işleyip geldiğiniz (sevap ve iyilikler)e karşılık vâris kılındığınız Cennet!.” Ayetin anlamı.
Soru: 310063
Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.
Birincisi: yüce Allah şöyle buyurdu: “İşte işleyip geldiğiniz (sevap ve iyilikler)e karşılık vâris kılındığınız Cennet! Orada sizin için (sayısı belirsiz) çok meyveler vardır ki, onlardan yiyeceksiniz. (Zuhruf/73
Ayetin anlamı: Cennet ehline minnet ve ikram tabiriyle: İşte Dünya’da size bahsedilen cennet size miras gibi kaldı. Bu miras Dünya’da işlediğiniz salih amellerin karşılığıdır. Kazanılan cennet elde edilen mirasa benzetilmiştir. Her durumda cennete giriş, ancak Allah’ın fazlı ve rahmetiyle gerçekleşir.
İbn Abbas Radiyallahu anhu şöyle dedi: Yüce Allah her nefis için Cennet ve Cehennem yaratmıştır. Kafir, Müslümanın cehennemine varis olur. Müslüman ise kafirin cennetine varis olur. (tefsirul vasit 9/831 )
İbn Kesir tefsirinde şöyle yazmaktadır:
Ebu Hureyre Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle dedi: Tüm cehennem ehli, cennette yerini görür ve yerine hasret yanarak şöyle der: Şayet Allah beni hidayet etseydi muttekilerden olurdum. (zumer 57) Tüm Cennet ehli yerini cehennemde görür ve şöyle şükrederek söyler: “Allah bizi hidayete erdirmeseydi biz hidayet bulamazdık” (Araf/43)
Ayrıca şu şekilde bir rivayet geçmektedir:
Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle dedi: “Herkesin hem Cennette hem de Cehennemde yeri var. Kafir müminin Cehennemdeki yerin mirasçı olur. Mümin ise kafirin Cennette ki yerine mirasçı olur. Bu nedenle yüce Allah şöyle buyurdu: “İşte işleyip geldiğiniz (sevap ve iyilikler)e karşılık vâris kılındığınız Cennet!.”
İbn Kesir, Muminun 10-11 ayetin tefsirinde şöyle dedi: Ebu Hureyre Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle dedi: “Her birinizin iki yeri bulunmaktadır: Cennette bir yer, Cehennemde bir yer. Mümin Cennetteki yerini inşa eder ve Cehennemdeki yerini yıkar”.
Said bin Cübeyr’den bu anlamda bir rivayet gelmiştir: “Muminler, kafirlerin yerlerine mirasçı olurlar. Çünkü herkes Allah’a ibadet etmek için yaratılmıştır. Müminler görevlerini yerine getirdikleri ve diğerleri yaratılış amacını bıraktıkları için müminler kafirlerin yerlerine mirasçı oldular. Muslim sahihinde Ebu Musa Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle dedi: “Kıyamet gününde dağlar kadar günah işlemiş Müslümanlar gelir, Allah onları affeder ve günahları Yahudi ve Hristiyanlara yükler”.
Üçüncüsü:
Cennet ehlinin dereceleri, amellerine göre farklılık gösterir. Abdulah Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle dedi: Cehennemden son çıkan ve Cennete son girenleri bilirim. Cehennemden emekleyerek çıkan bir adama yüce Allah, git Cennete gir. Adam Cennete gelir dolu olduğunu görür. Döner ve Ey Rabbim cenneti dolu gördüm. Yüce Allah: Git cennete gir. Tekrar adama gider ve döner: cennet doludur ey rabbim. Yüce Allah tekrar git cennete gir sana dünya ve dünyanın on katı kadar yer var. Adam, yüce Allah’a benimle dalgamı geçiyorsun. (şaka yapıyorsun) oysa sen her şeyin sahibisin. Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in dişleri gözükünceye kadar güldü ve şöyle dedi: söz konusu mertebe cennet ehlinin en düşük derecesidir. (Buhari 6571, Muslim 186)
Soruda anlatılmaya çalışılan miras taksimi ise dünyada geçerli olan bir yöntemdir. Bunun cennet ehlinin cennete mirasçı olmalarıyla alakası yoktur. Ayrıca Müslüman kafirin yerine nasıl mirasçı olduğu hakkında bir bilgi yoktur. Bunun fazla bir önemi veya üzerine bina edilecek bir mesele yoktur. Bu konuda iman ehlinin yukarıda ki bilgiler ışığında Allah’ın nimet ve rahmetiyle Firdevs Cennetine mirasçı olacaklarını bilmek yeterlidir.
En iyisini Allah bilir.
Kaynak:
İslam Soru-Cevap Sitesi