Şöyle bir hadis vardır: “Her kim bir gün ve gecede on iki rekat kılarsa, o kimseye cennette onun için bir ev inşa edilir.” Fakat Kur’an cennet ehlinin temenni ettiği her bir şeyin meydana geleceğini haber verir. Bu, cennette bir ev vaadi ve Kur’an’ın bu vaadi birbiriyle çelişmemesi için “Şöyle şöyle yapmamız gerekir. Ta ki Allah bize bizim için şunları şunları versin” diye söylediğimizde fakat Allah da bize cennette orada her bir temenni ettiğimiz şeyi elde edeceğimizi bize bildirmiştir (diyebilir miyiz)?
Bazı Salih Amellere Cennette Ev Vaad Edilmesinin Faydası Nedir?
Soru: 324297
Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.
Belirli bir davranışı gösteren kimseye mükafaat olarak cennette ev bina edilmesiyle ilgili bir takım hadisler varid olmuştur. Ümmü Habibe hadisi gibi: “Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’den şöyle buyurduğunu işittim: “Her kim bir gün ve gecede on iki rekat kılarsa o kimseye cennette onun için bir ev bina edilir.” (Müslim, 728’de rivayet etmiştir)
Müslümanın bu ve bunun gibi naslarla şu ayetteki gibi geçen nasları çelişkili görmesi doğru değildir: "Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra dosdoğru olanların üzerine melekler inerler (ve derler ki): "Korkmayın, üzülmeyin ve vaad edilmekte olduğunuz cennetle sevinin. Dünya hayatında da, ahirette de biz sizin dostlarınızız. Orada canınızın çektiği her şey sizindir ve istediğiniz her şey sizindir.” (Fussilet, 30-31)
“Cennette orada olan kimseye orada bulunduğu sürece canı her istediği vardır. Cennette arzuladığı evlerden dilediği(nin verilmesi) vardır” şeklinde bir iddiada bulunmak bir gün ve gecede on iki rekat namaza riayet etmenin gerekli olmadığını göstermez. Zira Allah teala bu ve bunun gibi salih amellere belirlediği mükafat devam ettiği sürece bu hususta hikmetin maksadı(nın olması) gerekir. Bizim Allah teala’nın hikmetine, lütfuna ve adaletine güvenmemiz de soru sormamızı gerektirmez.
“Allah, yaptıklarından sorulmaz, oysa onlar sorguya çekilirler.” (Enbiya, 23)
Şeyhulislam İbn Teymiyye rahimehullahu teala şöyle der:
“Allah sübhanehu, her şeyin yaratıcısı, Rabbi ve efendisidir. O’nun yarattığı şeylerde zirveye ulaşmış bir hikmeti, çokça nimeti, özel ve genel bir rahmeti vardır. O, yaptığından sorguya çekilemeyen, insanları sorguya çekendir. Yalnızca O’nun kudreti ve kahredişiyle değil bilakis ilminin, kudretinin, rahmetinin ve hikmetinin mükemmel olması açısından (bunları yapandır).” (Mecmûu’l-Fetevâ, 8/79)
İbnu’l-Kayyım rahimehullahu teala şöyle der: “Allah teala el-Hakîm’dir. Abes olan, bizzat hedeflenen gaye konumundaki bir manaya, maslahata ve hikmete yönelik olmayan bir şey yapmaz. Bilakis O’nun fiilleri birtakım sebeplere binaen gerçekleşmiş fiiller olduğu gibi çok önemli bir hikmete dayalı olarak sadır olmuş fiillerdir. Allah’ın kelamı ve Resulü’nün hadisleri bu durumu açıkça ifade etmektedir. Ayrıca bu hususu sayıyla ifade edilemeyecek kadar çok yerde görmek mümkündür.” (Şifâu’l-Alîl, s: 190)
Bu ve benzeri hadislerde değinilen, cennette ev vaad edilmesinin hikmetlerinden bazıları şunlardır:
Birincisi:
Bazı salih amellere özel mükafatın belirlenmesi; kulu salih ameller konusunda canlandıran ve salih amellere karşı isteğini artıran bir husustur. Çünkü bu, kulun cennete girmesine ilave olarak kulun orada bu özel nimetle faydalanmasına yönelik bir vaad olur. Bu, insanın nefsinde hoş gelen bir durumdur.
İkincisi:
Bu vaad edilen evlerin, cennette mü’minin temenni ettiği evlere göre daha özel bir faziletinin olma ihtimali vardır. Tıpkı alimlerin Osman bin Affan’dan rivayet edilen (şu) hadis hakkındaki söyledikleri gibi: Osman radıyallahu anh anlatıyor: “Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken işittim: “Her kim mescit bina ederse”– ravi Bükeyr dedi ki: Onun şöyle dediğini zannediyorum: “Onunla Allah’ın rızasını amaçlayarak Allah da ona cennette o evin bir benzerini bina eder.” (Buhari, 450’de Müslim 533’te rivayet etmiştir)
İbn Receb rahimehullahu teala der ki: “Hadisteki “O evin bir benzerini” sözü ile kastolunan şey binasının miktarı ve özelliği değildir. Fakat kastolunan -Allah en iyisini bilir- onun (dünyada) geniş yapmasına göre binasının (cennette) genişletilmesidir. Onun binası (dünyada) mükemmel yapmasına göre (cennette) hüküm alır. Yoksa süsleri açısından değil. Cennette onun için yapılan evden istifade etmesi, onun insanlara dünyadayken bina ettiğinden insanların istifadesinin mükemmelliğine göre mükemmelleştirilir. Tıpkı dünyada mescitlerin diğer binalara karşı üstün olması gibi cennette de diğer binalara karşı (onun evi) üstün kılınır…” (Fethu’l-Bârî, 3/320-321)
Bu evlere ulaştıran sebeplerden biri yalnızca belli salih ameller olabilir. Mü’minin cennette yalnızca temenni etmesiyle ona verilecek nimetler kabilinden olmayabilir.
Üçüncüsü:
Mü’min, her ne kadar onun için cennette her arzuladığı şey varsa da- bizler onun bu belirli nimetleri isteyip istemeyeceğini bilemeyiz ki. Belki onun kalbinden bu nimetleri istemek çekip alınacak böylece o, bu nimetlere ulaşamayacak. Malumdur ki cennet ehli nimetler bakımından farklı farklıdırlar. Kendisinden daha üstün olan birinden mertebe talep etmek hiç kimse için mümkün olmayacaktır. Aksi takdirde bundan dolayı cennet ehlinin tamamının nimetler bakımından tek bir mertebede olması gerektirir. Bu da mümkün değildir.
Allah en iyisini bilir.
Kaynak:
İslam Soru-Cevap Sitesi