Cennete girdikten sonra çıkıp gökyüzünde gezebilecek miyiz? Bilmediğimiz varlıkları ve melekleri gerçek şekillerinde görecekmiyiz?
Mümin olan kimse; Cennete girdiğinde melekleri, peygamberleri, gökyüzü kapılarını ve evreni görecek mi?
Soru: 359103
Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.
İnsan cennete girdiğinde cennetten çıkmaz, bilindiği gibi ebedi olarak içinde kalacak ve içinde ne kadar uzun süre kalsa da içinden çıkmak istemez. Yüce Allah şöyle buyurdu: “Şüphesiz, inanıp yararlı işler yapanlara gelince, onlar için içlerinde ebedî kalacakları Firdevs cennetleri bir konaktır. Oradan ayrılmak istemezler.” (Kehf/107-108)
Tefsiri: Allah’a ve peygamberlerine iman eden kimseler firdevs cennetine girecekler, içinde ebedi kalarak hiç ayrılmayacaklar. Başka bir yeri de seçmek istemezler ve ayrılmayı sevmezler.
Bununla birlikte yüce Allah cennet ehline istediklerini verir: “Allah, takva sahiplerine şöyle nida eder: "Ey âyetlerimize imân edip müslüman olan kullarım! Bugün size hiçbir korku yoktur ve siz üzülmeyeceksiniz. Siz ve eşleriniz sevinç ve mutluluk içinde cennete giriniz. Onlar için altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır. Canlarının istediği ve gözlerinin hoşlandığı her şey oradadır. Siz orada ebedî olarak kalacaksınız.” (Zuhruf 68-71)
Böylece çocuk olmasından hoşlanan kişiye çocuk verilir. Ekin ekmek isteyene de bu fırsat verilir.
Ebu Said el Hudri Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle dedi: “Mümin kimse cennette çocuk istediğinde hamileliği, doğurması ve (30) yaşına ulaşması bir saatte olur.” (Tirmizi 2563) aynı şekilde çocuğun erkek veya kız olmasını istediğinde isteğine göre gerçekleşir.
Ebu Hureyre Radiyallahu anhu şöyle anlatır: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir gün, yanında bir bedevi var iken şunları anlatmıştır: "Cennette olan bir kimse Rabbinden orada, ziraatte bulunmak üzere izin istedi. Allah ona, "İstediğin şeyleri elde etmedin mi?" buyurdu.
Adam, "Evet, ama ziraat yapmak istiyorum" dedi. Bunun üzerine araziye tohum attı. Tohumlar hemencecik filizlendi, dağ gibi büyüdü ve hasat edilecek duruma geldi.
Allah ona, "İşte al. Ey Adem-oğlul Hiçbir şey senin gözünü doyurmaz" dedi."
Bedevi: "Bu kişi, olsa olsa ya Kureyş'ten ya da ensardan bir kimsedir. Ziraatçi olan onlardır" dedi. Bu söz üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem gülümsedi. (Buhari 2348)
Bu bağlamda gökyüzünün kapılarını veya melekleri görmek isteyen için isteği gerçekleşir.
Peygambeler ise umarız mümin olan kimse onları görecek ve onlarla birlikte olacaktır.
Aişe Radiyallahu anha şöyle dedi: “Bir adam Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’e gelir ve şöyle der: Ey Allah’ın Rasulü! Vallahi ben seni kendimden daha fazla severim, ailemden ve çocuklarımdan daha sevimlisin. Evde olur seni hatırladığımda dayanamayıp gelip seni görürüm. Daha sonra ben de sen de öleceğimizi hatırladım. Peygamberlerle cennete gireceğini bildim. Sen cennete girdiğinde seni görmeyeceğimiden endişe ediyorum?!
Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şu ayet ininceye kadar cevap vermedi: “Kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddîklarla, şehidlerle ve iyi kimselerle birliktedirler. Bunlar ne güzel arkadaştır.” (Nisa/69)
Sonuç olarak cennet nimetleri büyük ve boldur. İçinde insanın aklına gelmeyecek şeyler vardır. Mümin olan kimse sadece girmek için çaba göstersin. Cennete girdiğinde hiçbir güzeli ve nimeti kaçırmayacak ve hiçbir şeyden mahrum kalmayacaktır.
En iyisini Allah bilir.
Kaynak:
İslam Soru-Cevap Sitesi