İndir
0 / 0
3768107/07/2009

“İşlerini (idarelerini) yürütmek için bir kadını başlarına geçiren bir topluluk asla felah bulmaz.” Hadisi hakkında

Soru: 135052

“İşlerini (idarelerini) yürütmek için bir kadını başlarına geçiren bir topluluk asla felah bulmaz.” Hadisinin sıhhat derecesi nedir?

Bu hadis, kadının, İslâm’daki liderlik vasfını eksiltmek ve onun yeteneklerini gözardı etmek için midir?

Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.

Cevap:

Hamd, yalnızca Allah’adır.

Bu hadis, ümmetin sahih olarak kabul ettiği hadislerdendir.

Hadis şöyledir:

Ebu Bekra’dan -Allah ondan râzı olsun-
rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir:

لَقَدْ نَفَعَنِي اللَّهُ بِكَلِمَةٍ
سَمِعْتُهَا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَيَّامَ
الْجَمَلِ بَعْدَ مَا كِدْتُ أَنْ أَلْحَقَ بِأَصْحَابِ الْجَمَلِ فَأُقَاتِلَ
مَعَهُمْ . قَالَ : لَمَّا بَلَغَ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ أَنَّ أَهْلَ فَارِسَ قَدْ مَلَّكُوا عَلَيْهِمْ بِنْتَ كِسْرَى قَالَ :
لَنْ يُفْلِحَ قَوْمٌ وَلَّوْا أَمْرَهُمْ امْرَأَةً.
[رواه البخاري والنسائي في
السنن، وبوب عليه النسائي بقوله: النهي عن استعمال النساء في الحكم]

“Andolsun ki Rasûlullah
-sallallahu aleyhi ve sellem-‘den işittiğim bir söz ile
Allah bana hayır ve menfaat ihsan
buyurdu da cemel (vakası) günlerinde cemel ashabına katılarak(Ali’ye
karşı) onlarla
birlikte savaşacaktım(ki onlara
katılmadım).

Ebû Bekra (o sözü bildirerek) der ki:

Persler, başlarına (ölen kral) Kisra’nın yerine onun kızını kraliçe
olarak geçirdikleri haberi Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-‘e ulaştığında
O şöyle buyurdu:

-İşlerini (idarelerini) yürütmek için bir kadını başlarına
geçiren bir topluluk asla felah bulmaz.”[1]

Bu hadiste kadının,
İslâm’daki liderlik vasfını eksiltmek ve onun yeteneklerini
gözardı etmek diye bir şey yoktur. Aksine kadını
nefsî, bedenî ve şahsî tabiatına uygun olmayan işlerde heder
olup kaybolmaktan ve onu fesada uğramaktan veya ifsat etmekten korumuş
olan İslâm şeriatının diğer hükümlerine uymayan şeylerden
korumak için kadının yeteneklerini, doğru ve uygun tarafa
yönlendirmek vardır.

İlmî Araştırmalar ve Dâimî
Fetvâ Komisyonu’na:

“Kadının,namazda
insanlara imamlık yapmamakla birlikte erkeklerden daha kültürlü olan bir
grup müslüman kadının erkeklere liderlik (yöneticilik)
yapmaları câiz midir? Kadının, devlette bazı makamlara ve
başkanlığa gelmesine (lider olmasına) engel olan diğer
şeyler nelerdir? Bunlar niçin engeldir?”

Diye sorulmuş, bunun üzerine
komisyon şöyle cevap vermiştir:

“Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve
sellem-‘in sünneti, İslâm şeriatının amaç ve hedefi, icmâ
ve vâkıa, kadının emirlik makamı ile kazâ (hâkim ve
yargıçlık) makamını üstlenemeyeceğine delâlet
etmiştir. Çünkü Ebu Bekra’nın Allah ondan râzı olsun- bu
konuda rivâyet ettiği hadisin hükmü geneldir. Bu hadis şöyledir:


لَمَّا بَلَغَ
رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّ أَهْلَ فَارِسَ قَدْ
مَلَّكُوا عَلَيْهِمْ بِنْتَ كِسْرَى قَالَ: لَنْ يُفْلِحَ قَوْمٌ وَلَّوْا
أَمْرَهُمِ امْرَأَةً.
[رواه البخاري]

“Fâris ehli (İranlılar), başlarına (ölen
kral) Kisra’nın yerine onun kızını
kraliçe olarak geçirdikleri haberi Rasûlullah -sallallahu
aleyhi ve sellem-‘e ulaştığında O şöyle buyurdu:

-İşlerini (idarelerini) yürütmek için bir kadını başlarına
geçiren bir topluluk asla felah bulmaz.”[2]

Çünkü hadiste geçen “kavm/topluluk”
ve “imrae/kadın” kelimeleri, nefiy (olumsuz)
bağlamında nekire olarak gelmiştir. Bundan dolayı umuma
delâlet eder. Fıkıh usûlünde
bilindiği üzere itibar, lafzın umumîoluşunadır,sebebin hususîoluşunadeğildir.

Bunun sebebi de şudur:

Kadınların şânından olan
akıl yönünden eksik olma, zayıf düşünme ve çok duygusal
olma gibi hasletler, onların düşünmelerine engel olur. Çünkü
tebânın hâlini araştırmak, emirliğin
şânındandır. Emir, tebânın ıslahı için gerekli
olan umumî işleri üstlenir. Bunun için de vilâyetlere yolculuğa
çıkmak, ümmetin fertleri ve topluluklarıyla biraraya gelmek, kimi
zaman cihad için orduya komuta etmek, düşmanlarla akit ve ahitler
imzalamak için onlarla karşı karşıya gelmek, savaşta
ve barışta beyatleşmek için ümmetin erkek ve kadın fertleri
ile biraraya gelmek zorunda kalır. Bütün bunlar, onun kadınlık
haline uygun değildir. Çünkü kadının
ırzının korunmasıyla ilgili hükümler, onu satmak gibi
iğrenç şeylerden korumak için meşrû
kılınmıştır.

Râşid halifeler asrında ümmetin
icmâı ile hayırla anılan ilk üç dönemin önderlerinin
ilmî icmâı da, kadına emirlik ve kazâ (hâkim ve yargıçlık)
verilmemesi buna delildir. Nitekim bu dönemlerde yaşayan
kadınlardan Kur’an, hadis ve ahkâm ilimleri gibi dînî ilimlerde nice
kültürlü kadın vardı. Buna rağmen bu dönemlerde
kadınlar, emirlik ve buna bağlı makamlara ve umumi
başkanlığa gelmek ve bu makamlarda görev almaya göz
dikmemişlerdir.”[3]

Web sitemizde bu konuda detaylı bilgi, daha
önce (20677) ve (71338) nolu soruların
cevaplarında verilmişti.

Allah Teâlâ en iyi bilendir.

[1]

Buhârî, hadis no: 4425. Nesâî, ‘Sünen’, c: 8,
s: 227. Nesâî bu hadis hakkında bir bab açmış ve şöyle
demiştir: ‘Kadınları hükümde kullanmaktan nehiy’

[2]

Buhârî, hadis no: 4425

[3] Komisyon başkanı:
Abdulaziz b. Baz. Üye:
Abdurezzak Afîfî. Üye: Abdullah b. Ğudeyyân. İlmî
Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komisyonu Fetvâları, c: 17, s: 13-17

Kaynak

İslam Soru-Cevap Sitesi

at email

e-posta hizmetine katılım

Yeni bilgiler ve güncellemelerden haberdar olmak için e-posta hizmetimize katılmanızdan dolayı memnuniyet duyarız

phone

İslam Soru & Cevap Uygulaması

İçeriğe daha hızlı erişim ve internet olmadan gezinme yeteneği

download iosdownload android